"Günaydın!"
"Felix sabah sabah ne günaydını amına koyayım ya."
Felix ellerini beline koydu. Şuan aşırı anne vibeı veriyordu.
"3 saniye içerisinde kalkmazsan bugün yüzümü göremezsin hyung. Birazdan okulum başlayacak çünkü?!"
Hyunjin yatağından doğruldu. Onun da fakülteye pratik için gitmesi gerekiyordu.
"Ya ben hayatımda bu kadar büyük bir tehtid görmedim. Merhametsiz bir miniğim var."
"Kalk kalk kalk kalk!"
Hyunjin kollarını iki yana açtı ve gözleriyle işaret etti.
"İlk sarılayım öyle. Söz veriyorum sarılırsan kalkarım."
Felix gözlerini devirdi ve Hyunjine sarılmak için eğildi. Hyunjin omuzlarından tutarak Felix'i yatağa düşürdü ve boynuna sokuldu.
Dudakları boynuya değiyordu. Felix kaskatı kesilmişti ve hareket edemiyordu. Hyunjin kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu fakat Felix'in algıları kapanmıştı.
"H-hyung, okul, kalk!"
"Ama burası çok güzel."
"KALK KALK KALK KALK!!"
"Pffff."
Felix'in boynunu öptükten sonra ayrıldı ve üzerini değiştirmek için gardırobundan kıyafetlerini çıkardı.
Tişörtünü çıkarıp bir kenara fırlattı. Felix ilk defa onu yarı çıplak görüyordu. Sadece sırtını görmesi bile yutkunmasına sebep olmuştu.
"Ben aşağıda seni bekliyorum."
Daha fazla bakmadı ve odadan hızla ayrılıp aşağıya indi. Ayakkabılarını giyip sırt çantasını sırtına geçirdi. Yanaklarını şişirdi ve minik minik zıplayarak hyungunu bekledi.
Hyunjin sonunda odasından çıktı ve merdivenlerden indi. Felix'in çocukça olan hareketini görünce gülümsedi.
"Nerede kaldın ya."
Hyunjin miniğinin elini kavradı ve evden dışarı çıktılar.
"Okula seninle birlikte iki tane koruma gelecek. Her tenefüs kontrol edileceksin. Eve onlar getirecek seni. Ben senden sonra çıkıyorum bu yüzden sıkılırsan Jisung'ı veya Seungmin'i çağır. Canın bir şey isterse kapıdaki korumalara söyle. Evin kapıları ve pencereleri kilitli olacak. Bahçeye şimdilik çıkamazsın. Ben gelince beraber çıkarız."
Felix kaşlarını çattı.
"Bana İngiltere prensiymişim gibi davranma."
"İngiltere prensi değilsin ama müstakbel Hwang Felixsin."
"Hayır, Lee Felix'i tercik ederim."
Eliyle saçlarını savurdu ve şoförün kapısını açışını izledi.
-
Okulu yine aynı geçmişti fakat bu sefer tuvalette bile yanında olan iki tane gıcık, kapı suratlı, meymenetsiz, heykel gibi koruma vardı.
Eve girdiği andan intibaren korumalar her yeri kilitlemişlerdi. Sıkıntıdan patlıyordu fakat bir şey diyemiyordu.
Kapının çalmaysıyla koşarak ilerledi fakat koruma onu durdurdu.
"Felix bey, lütfen geride durun. Birini mi bekliyordunuz?"
"Hayır, ayrıca sana mı soracağım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stars and Dreams / hyunlix
FanfictionPsikolojik açıdan yara almış, sevgiyi birbirlerinde bulmuş iki minik beden... Hwang Hyunjin x Lee Felix [mpreg]