Felix yerinden kıpırdadı ve yan dönerek büyüğünün boynuna sokuldu. Hyunjin gözlerini araladı ve miniğinin rahat etmesi için ellerini karnından çekip beline yerleştirdi.
"Felix, dönmemen gerekiyor."
"S-sarılmak istiyorum." Hıçkırarak söylediğinde Hyunjin bir şeylerin ters gittiğini anladı. Miniğinin ona sokulmasına izin verdi.
"Yine rüya mı gördün?" Felix başını sallayınca Hyunjin saçlarının arasına öpücüklerini verdi.
Strese sokmaması gerekiyordu fakat Felix kötü olduğunu söylediği rüyalar görüyordu.
"Anlatmak ister misin?" Felix başını olumsuz anlamda salladı. Hyunjin onu zorlamak istemiyordu çünkü etkisinden çıkarsa büyüğüne mutlaka anlatacaktı.
Felix daha fazla kendisini tutamadı ve hıçkırarak gözyaşlarıyla büyüğünün boynunı ıslattı. Hyunjin ona destek vermekten başka bir şey yapamıyordu, bu onu üzüyordu. Felix'e miniklerinin birinin diğerinden daha az gelişmiş olduğunu söylediğinden beri kabus görüyordu.
"Gidiyoruz." Hyunjin daha fazla dayanamadı ve yatakta doğruldu. Felix'in hiç hali olmadığı için hâlâ Hyunjin'in bıraktığı şekilde duruyordu.
Hyunjin miniğini yatakta doğrulttu ve üzerini değiştirmek için eğildi. Felix bir robot gibi büyüğü ne yaparsa izin veriyordu. Keyfi yoktu ve başı dönüyordu.
Felix'in ağlamaktan şişmiş ve kızarmış burnu her ne kadar tapılası dursa da, bu büyüğü için görmek istediği son tabloydu.
Miniğini yavaşca merdivenlerden indirdi, montunu giydirdi ve ayakkabılarını giydirdi. Henüz ilkhbaharın başlarındaydılar, sabah olmak üzere olduğundan hava soğuktu.
Yol boyunca miniğinin sesi çıkmadı. Başını cama yaşlamıştı ve bir eliyle karnını okşuyordu. Diğer eli büyüğünün elindeydi.
Sonunda ıssız ve sessiz bir yerde sahil kenarında durdular. Felix geldiklerinin farkında değildi ve donuk bir şekilde dışarıyı izliyordu. Hyunjin uzanıp miniğinin yanağını öptü ve kendine gelmesini sağladı.
Felix ilk defa deniz görüyordu?!
Gözlerini kocaman açtı ve rüya görüp görmediğini kontrol etmek için kırpıştırdı. Rüya değildi, en az onun kadar gerçekti.
Hyunjin arabadan indi ve miniğini yavaşca indirdi. Felix gözlerini denizden bir saniye bile ayırmadan büyüğün elini tuttu. Hyunjin arabanın bagajından yer örtüsünü aldı ve denizin yakınlarına ilerlediler.
"Giremem değil mi?" Felix en masum ve çocuksu sesiyle sorduğunda Hyunjin iç çekti.
"Hava soğuk giremezsin ama..." Felix gözlerini büyüğüne çevirdi ve cümlesini bitirmesini bekledi.
"Ayaklarımızı sokabiliriz." Felix gözleri kısılacak kadar gülümsedi. Hyunjin örtüyü yere serdi ve miniğinin ayakkabılarını çıkardı. Felix minik ayaklarını kuma koydu ve birkaç kez gezdirdi. Hyunjin de ayakkabılarını çıkardı ve yavaşca denize doğru ilerlediler.
"Çok kalmak yok hasta olursun, tamam mı güzelim?" Felix umursamazca başını salladı. Büyüğünü çekiştirerek denizin en ucuna getirdi, ayaklarını yavaşca suya değdirdi.
"Aaooww!" Alt dudaklarını ısırdı ve biraz daha ilerledi. Hyunjin'in iki elini sıkı sıkı tutup adımlarına dikkat ediyordu.
Su ayak bileğinin biraz üzerine gelince durdu. Hyunjin miniğinin ne yaptığını adım adım izliyor, hafızasına kazıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stars and Dreams / hyunlix
FanficPsikolojik açıdan yara almış, sevgiyi birbirlerinde bulmuş iki minik beden... Hwang Hyunjin x Lee Felix [mpreg]