-24- Anlayana Kadar

4.7K 451 555
                                    

"Ve işte şuan buradayım. Beni aradın mı veya tekrar istiyor musun bilmiyorum ama..."

"JEONGİN SAÇMALAMA?!"

Hyunjin'in yanından kalkarak Jeongin'in üzerine atladı. Suratının her yerine öpücükler kondurdu.

En son 4 yaşındayken gördüğü minik kardeşi, şuan tam karşısında sapasağlam duruyordu.

"Seni bulmak için neler yapmadım biliyor musun? Nerede olduğunu bilmiyordum, ne yaptığını, aç olup olmadığını? Seni bulmayı her şeyden çok istedim ve şuan tam karşımdasın. Bir daha asla bırakmayacağım seni. Sürekli gözümün önünde ol. Seni ilk gördüğümde bir şeyler olduğunu anlamıştım... Bu yüzden soy adımı sordun değil mi?"

Jeongin başıyla onu onayladı ve tekrar abisine sarıldı. Hyunjin ikili hariç her yere bakıyordu. Gözleri dolmuştu ama ağlamak istemiyordu.

Chan hiç tereddüt etmeden eli ağzımda ikiliyi izliyordu.

"CHAN HYUNG! TEŞEKKÜR EDERİM!"

Felix bu sefer Chan'ın üzerine atladı. Ona da sarıldı.

Chan Jeongin'i bulmak için eski mahallelerine gitmiş, komşulardan kaldığı yurdu öğrenmişti. En sonunda yurtta adının değiştirildiğini ve Sana ile Tzuyu'nun onu evlat aldıklarını öğrenmişti. Öğrenir öğrenmez Jeongin'i de alıp buraya gelmişti.

"HYUNG! SANA DA TEŞEKKÜR EDERİM!"

"Ben teşekkürümü sonra alırım. Kuru kuruya olmaz."

"Tamam tamam alırsın sonra. Kardeşimle vakit geçirmek istiyorum!"

"Felix, sen onun kardeşiymişsin gibi duruyor."

Felix Jeongin'e göz gezdirdi. Gerçekten ondan faha iri ve yapılıydı.

"Kortktuğum başıma geldi. Kardeşim benden iri ve uzun! Hayır ya!"

-

"Ya bugün ben uyuyacaktım Felix'in yanında ama!"

"Hyunjin kes." Chan söylendiğinde Hyunjin dudaklarını büzdü.

Jeongin ve Felix ikilisi beraber uyumuşlardı ve Hyunjin sorun çıkarıyordu.

"Ses yapma da uyusunlar amk. Bu arada, burun kanamaların nasıl? Hala kanıyor mu?"

Hyunjin stresle koltuğa oturdu ve abisinin de oturması için işaret etti.

"Sana anlatacağım ama korkmak yok."

"Olum bak mal mal konuşma."

"İki saniye ciddi ol be adam."

"Anlat dinliyorum."

Hyunjin derin bir nefes aldı.

"Burnum Ryujin'i görünce kanıyor. Rüyamda görüyorum. Senden kurtulamadım deyip duruyor. Kafama sert bir cisimle vuruyor. Neden bilmiyorum ama bu sahneler çok tanıdık geliyor. Ne zaman bu rüyayı görsem burnum kanamış bir şekilde uyanıyorum."

Chan şok içinde onu dinledi. Ne diyeceğini bilmiyordu. Başını ellerinin arasına aldı.

Annesinin böyle bir şey yapmayacağına mı yoksa ona asla yalan söylemeyecek üvey kardeşine mi inanmalıydı?

"Bunu araştıracağım ve söz veriyorum annemin ne işler karıştırdığını bulacağım. Bana yalan söylemediğini biliyorum."

Chan Hyunjin'in sırtını sıvazladı. Üvey kardeş dahi olsalar beraber büyümüşlerdi. Bir elmanın iki yarısı gibiydiler.

Stars and Dreams / hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin