Stars and Dreams / hyunlix

-31- 𝘚𝘸𝘦𝘢𝘵𝘦𝘳 𝘞𝘢𝘦𝘵𝘩𝘦𝘳 / 𝙏𝙝𝙚 𝙉𝙚𝙞𝙜𝙝𝙗𝙤𝙪𝙧𝙝𝙤𝙤𝙙

Felix için gece yine zorlu geçti. Hyunjin omu rahatlatmak için elinden geleni yaptı fakat acısı dinmek bilmemişti.

"Miniğim uyan..." Hyunjin sabah alarmın sesiyle mırıldandığında Felix homurdandı ve kalkmayı reddetti.

"Şirkete gelmek istemiyor musun?" Hyunjin sorduğunda Felix hemen yerinden doğruldu.

"Beni de mi götürüyorsun?"

Hyunjin başını salladığında Felix ellerini küçük bir çocuk gibi çırptı.

"Kalk hyung, giyinelim o zaman!" Felix hızla yataktan kalktı ve kendi odasına girecekken durdu. Tekrar hyungunun yanına döndü.

"Benim odamda kim uyuyor?"

"Annem uyuyordu ama çoktan uyanmıştır merak etme." Felix başını salladı ve tekrar odasına ilerledi. Kimseye rahatsızlık vermek istemiyordu. Kapıyı çaldı ve ses gelmeyince içeriye girdi.

Kimsenin olmamasına sevindi ve giyinme odasına girdi. Açık mavi ve üzerinde bulut desenleri olan bir kazak geçirdi üzerine. Altına da beyaz, geniş bir kot şort giyerek kombinini tamamlamış oldu.

Tekrar hyungunun yanıma döndü ve üzerini giyişini izledi. Üzerine beyaz ince bir tişört giymişti. Beyaz çizgilerden oluşan siyah ceket ve pantolonuyla gayet patron ve şık görünüyordu.

"Bebeğim, ilaçlarını almasın." Felix kapının önünden büyüğünü izlemeyi bıraktı ve komodinin üzerindeki ilaçlarını alıp, sürahiden su doldurdu. Hyunjin miniğinin ilaçlarını ağzına verdi ve suyunu içirdi. Miniğinin elini tuttu ve beraber aşağıya indiler.

"Günaydın!" Felix ritmik bir şekilde merdivenlerden inerken konuştu. Hyunjin onun aksine sakin sakin iniryordu. Felix birazcık Hyunjin'i sürüklüyormuş gibi duruyordu.

Mutfakta ise herkes bir telaş içindeydi. Bayan Kim en koşede Jeongin ve Chan'a talimat veriyordu. Jeongin gayet sakin bir şekilde işlemleri uyguluyordu fakat Chan'in eli ayağına dolaşmış gibiydi.
Felix'in sesiyle Bayan Kim ikilye döndü.

"Günaydın bal arılarım. Oh, şükür Felix düzgün yürüyebiliyor."

Chan, Jeonhin ve Hyunjin üçlüsü gülmemek için zor dururken Felix yine neden bahsettiklerini anlamamıştı.

"Düzgün yürümemem mi gerekiyor?" Üçlü bu sefer gülmelerini tutamadılar...

Üçlü kahkahalar atarak gülerken Bayan Kim göz devirdi ve Felix'in yanına ilerledi.

"Karnın ağrıyor mu bebeğim?"

"Hayır Bayan Kim, ama bunlar neden gülüyor?"

"Oh, boşver tatlım. Bitki çayı yaptım, aç karına içersen daha iyi olabilir."

Felix başını salladığında Bayan Kim bitki çayını koyduğu minik su termosunu Felix'e verdi.

O sırada üçlü hâlâ gülüyordu.

"Hyung! Neden gülüyorsun?" Hyunjin cevap vermeyince termoslu eliyle omzuna vurdu.

"Felix... Şuracıkta bayılacağım..." Kahkahalarının arasından konuşurken Felix gözlerini devirdi.

İlk ciddileşen Jeongin oldu. Jeongin'in susmasıyla Chan da kendini durdurdu. Ortam yavaş yavaş ciddleşirken Hyunjin Felix'in vurduğu yeri ovuşturuyordu.

"Kahvaltıya kalmak isterdik ama kontrole gitmemiz gerekiyor." Felix gözlerini büyüğüne çevirdi.

"Hani şirkete gidiyorduk?"

"Önce kontrol sonra şirket miniğim. Görüşürüz."

İkili evden ayrılırken Felix termostaki bitki çayından bir yudum aldı. Karnının fazla ağrımasını istemiyordu. Önceden içerse belki daha az etkili olur diye düşündü.