Stars and Dreams / hyunlix

-16- Minik Hickey

"Felix, yarın Chan geliyor! Seni onunla tanıştırmam lazım!"

Okuldan yeni gelmişlerdi ve şuan bahçedeki bankların birinde oturuyorlardı.

"Hyung, o senin abin. Hyung demelisin."

"Aramızda bir yaş var sadece ya!"

"Bizim de iki yaş var. Ben de hyung dememeliyim o zaman."

"Nasıl isterseniz efendim. Ne diye hitap etmeyi teşrif edersiniz?"

Felix elini çenesine koydu ve düşünüyormuş gibi yaptı.

"Mankafa diyebilirim sanırım. Minho hyung sana böyle sesleniyor."

"Ne? Hayır! Ya ben bebeğim falan bekliyordum. O ne biçim hitap şekli ya! Sincab kılıklı şerefsiz özürlünğn sevgilisi aklına sokuyor böyle şeyleri."

Felix kahkaha atmaya başlayınce Hyunjin de ona katıldı.

"Sana hyung demeyi seviyorum. Ömrümün sonuna kadar hyung diyeceğim sanırım."

Hyunjin dudaklarını büzdü.

"Hyung güzel ama..."

"Ama ne?"

"Babacık..."

"HYUNG SUS!"

Felix büyüğünün omzuna vurdu. Hyunjin akıllanmamıştı ki daha yüksek sesle söyledi.

" SEN ANLAMINI NERDEN BİLİYORSUN? BABAC-"

"YA HAYIR! SUS! KES!"

Hyunjinin omzuna daha fazla vurdu. Hyunjin dayanamadı ve ayağı kalktı. Daha yüksek sesle söyleyip koşarken Felix arkasından onu kovalıyordu.

-

"Felix... Götünde motor mu var?"

Felix yan yan sırıttı. Yarım saatlik kovalamanın sonucunda Hyunjin pes etmişti ve bir güzel dayak yemişti. Tabi her yediği dayaktan sonra kahkaha atıyordu orası ayrı mesele.

"Hayır yok. Bir daha senden öyle seslenmemi söyleme bana."

Felix kollarını bağladı ve Hyunjin'i arkasında bırakarak odasına ilerledi.

"Beni bekle ya!"

"Seni duymuyorum."

Hyunjin Felix'in arkasından hızlıca adımladı ve onunla birlikte odaya girdi.

"Ojelerin silinmiş. Yenisini sürelim."

Felix'in cevap vermesine fırsat tanımadan çekmecesine uzandı ve yeni aldıkları ojelere göz gezdirdi.

"Toz pembe."

Felix gözlerini şaşkınlıkla açtı ve hyunguna baktı.

"O rengi hiç sürmedim hyung."

"İlk ben sürmüş olacağım o zaman!"

Miniğinin ellerine dikkatlice ojelerini sürdü. Okuldakilerin, hemşirelerin ve doktorlarının hoşuna gitmişti. Bu yüzden yabancılık çekmiyordu.

"İşte oldu."

Felix ellerini havaya kaldırıp göz gezdirdi.

"Bebek gibi oldum."

"Zaten bebeksin Felix."

"Hayır, 16 yaşındayım. Bebek falan değilim!"

"Bak yine aynı konu. Bebeksin diyorum işte ya. İtiraz etme."