Stars and Dreams / hyunlix

-54- 𝘞𝘢𝘵𝘦𝘳 𝘍𝘰𝘶𝘯𝘵𝘢𝘪𝘯 / 𝘼𝙡𝙚𝙘 𝘽𝙚𝙣𝙟𝙖𝙢𝙞𝙣

"Yarın kontrolün var, bu yüzden gitmek zorundayız bebeğim."

Felix dudak büzerek tabağındakilerle oynamaya devam etti. Yaklaşık iki haftadır gitmek istemediği için burada kalıyorlardı. Fakat yarın Yeonjun'a muayene olmaya gitmeleri gerekiyordu.

"Gitmesek?..."

"Felix burası kaçmıyor, sıkıldığın zaman yeniden gelebiliriz. Saat öğlene geliyor erken gidelim. Aksatmanı istemiyorum."

"Peki." Daha fazla yemeğiyle oymamayıp yemeye başladı. Orman havası onu sürekli acıktırıyordu, kilo bile almıştı.

Yemeklerini yedikten sonra Hyunjin'le beraber mutfağı toparladılar.

"Bir şeyini unutmadın değil mi?"

"Sırt çantamda her şey."

Arabaya yerleştiler ve yola koyuldular. Felix burayı özleyeceğine emindi. Özellikle böğürtlen çalılığını.

"Şimdi üç saat yolculuk mu çekeceğim?"

"Hız yapayım?"

"Hayır, hayır kalsın."

Hyunjin yarım ağız sırıtarak monoton bir şekilde arabayı sürmeye devam etti.

"Uyumamaya çalış."

Fex onaylayan mırıltılar çıkarıp etrafa göz gezdirdi. Araba seyahatlerinde dışarıyı izlemeyi seviyordu.

"Bu kalabalık ne?!" Hyunjin evlerinin önündeki kalabalığa gözükmeden arabayı bir kenara çekti.

Korumalar insanları uzaklaştırmaya çalışıyorlardı fakat bu pek işe yarıyor gibi durmuyordu.

"Gazeteciler."

"Ne işleri var ki burada?" Felix'in sorusuyla Hyunjin miniğine dönüp karnını işaret etti.

"Kim söylemiş olabilir?"

"Kim söyledi bilmiyorum ama karmaşa ve gazeteci istemiyorum Felix."

Hyunjin boynunu geriye yaslayarak kütletti.

"Eşyaları aldığımız yerdeki görevli..."

"Ne?"

"İkiz olduklarını söylemeseydin şuan gazetecilerle uğraşmak zoruda kalmazdım Felix."

Felix gözlerini kırpıştırarak büyüğüne baktı. Sinirli görünüyordu.

"Suçlu ben mi oldum şimdi?"

"Evet sen oldun."

Hyunjin telefonundan birkaç tuş tıklayıp arama yaptı. Felix önüne dönerek şakakalarını ovuşturdu.

"Birkaç tane daha istiyorum. NEREDE BU GÜVENLİK?!"

Hararetli bir şekilde konuşuyordu. Eninde sonunda ikiz bebek doğurduğu öğrenilecekti, sadece biraz daha erken öğrenildiği için neden bu kadar sinirliydi?

Hyunjin'in aramasının üzerine birkaç görevli daha gelip kaşabalığı uzaklaştırmaya çalıştı.

"O görevli kadının olduğundan emin misi-"

"Başka kim olabilir?!"

"Sesini yükseltiyorsun." Felix uyarıcı bir ses tonuyla konuştuğunda, Hyunjin dişlerini sıktı.

"Neden bu kadar sinirlendin anlamış değilim."

"Sürekli etrafımızda olacaklar ve açıklama yapsak bile rahat vermeyecekler!"