"Chaeryeong, burada siyah giyinimli bir adam vardı, arkamızdan bağırdı duymuş olmalısın. Ne tarafa gittiğini gördün mü?"
"Oh, toplantı odasında efendim." Chan ve Hyunjin şaşkınlıkla birbirlerine baktılar.
"Ne demek toplantı odasında?!"
"Efendim, yeni yapılacak hastanenin bugün kurulum toplantısı vardı. Unutmuş olmalısınız."
"NE?!" İkili aynı anda bağırdığında Chaeryeong onları izliyordu. Bu kadar şaşırmalarına anlam verememişti.
"Bizimle geliyorsun, Jeongin meşgul. Hemen!"
Hızlıca toplantı odasına ilerlediler. Ne diyeceklerini bilmiyorlardı fakat o adam Felix olduğu sürece burada bulunamazdı.
"Hyunjin, adama ne diyeceksin?"
"Sen iş yaptığın adamların adını bilmiyor musun gerizekalı?! Ne demek Felix'in babasıyla iş yapmak?"
"Adamın adı sır gibi saklanıyor. Bulanık surat diye geçiyor. Ben nereden bileyim Felix'in babası. Ayrıca Jeongin'in de başı dertte mantık olarak."
Hyunjin ve Chan ikilisi toplantı salonunun önüne geldiklerinde hızlıca kapıyı çarparak içeriye girdiler. Chaeryeong şaşkın şaşkın ikiliyi izlemeye devam ediyordu.
"Derhal şirketimi terk et!" Hyunjin bağırdığında, uzun toplantı masasının en başında arkası dönük oturan adam yavaşça onlara döndü. Yüzündeki sırıtış en az kendisi kadar pis ve mide bulandırıcıydı.
"Size de merhaba Hwang Hyunjin. Buyrun oturun şöyle." Adam eliyle diğer sandalyeleri işaret edince Hyunjin biraz daha öne atıldı.
"Sana şirketimden siktir git diyorum! İki senedir peşimizi bırakmadığın yetmedi mi piç kurusu?!"
Hyunjin'in sert çıkışıyla neredeyse bütün çalışanlar odanın önünde toplanmıştı. Chan bu duruma tabiki göz yummamıştı.
"HERKES DERHAL İŞİNİN BAŞINA! BURDA GÖSTERİ OYNATILMIYOR!" Çalışanlar teker teker dağılırken Hyunjin yumruklarını sıkıyordu. Chan onun konuşursa kötü şeyler olacağını anladığı için kendisi konuşmaya karar verdi.
"Böyle bir anlaşma olmayacak. Lütfen şirketimizi terk edin."
Adam önündeki kağıtların arasındaki kalemle oynuyordu. İkiliyi pek umursuyor gibi görünmüyordu.
"O acınası çocuğu neden yanında tutuyorsunuz Bay Hwang? Yetişkin olmayı bile becerememiş. Hangi salak onun gibi bir döl israfını yanında tutar?"
Hyunjin adama doğru bir hamle yapacak iken Chan onu kolundan tutup durdurdu.
"FELİX HAKKINDA DÜZGÜN KONUŞ!" Bu sefer sesi gerçekten fazla çıkmıştı. Toplantı odası Felix'in olduğu yani Hyunjin'in odasına çok da uzak değildi. Konuşulanları çok duyamasa da neler olduğunu tahmin edebiliyordu.
"Lixie, biliyorum çok zor ama... Duymamaya çalış olur mu?"
"Zamanı geldi sanırım. Jeongin annelerini arayıp zamanın geldiğini söyler misin?"
Jeongin başını salladığında kardeşi ona bir kez daha sarıldı.
Öte yandan Hyunjin karşısındaki pisliğin ağzını yüzünü kırmamak için zor duruyordu.
"Anlaşmayı iptal ederseniz... Kötü sonuçlar doğurabili-"
"Umurumda gibi mi duruyor sence?! İstediğin paraysa iki katını verebilirim. Şimdi buradan SİKTİR GİT!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stars and Dreams / hyunlix
FanfictionPsikolojik açıdan yara almış, sevgiyi birbirlerinde bulmuş iki minik beden... Hwang Hyunjin x Lee Felix [mpreg]