Stars and Dreams / hyunlix

-42- Cinsiyetin Önemi Yok

2 ay sonra

Minik olan sabah midesinde hissettiği karıncalanmalar ile gözlerini araladı. Ağzındaki bu tattan nefret ediyordu.
Hyunjin'in çoktan uyandığını fark edince gülümsedi. Bugün bebeklerinin cinsiyetlerini öğreneceklerdi ve büyüğünün mutluluğu gözlerinden okunuyordu.

Karnı fazla şiş olmasa da, alt tarafınfa hafif bir çıkıntı vardı. Miniklerinin artık kendini belli ediyor olması Felix'i sevindiriyordu.

Felix tişörtünün yarısını kaldırdı ve karnının altındaki çıkıntıyı okşadı. Onları hissetmek istiyordu.

Miniğinin sevimliliğine kıkırdadı ve elini karnına götürdü.

"Çok hareketliler. Özellikle sağdaki. İçimde döndüklerini hissediyorum."

Hyunjin miniğinin alnını öptü ve karnını okşamaya devam etti. Onun heyecanlı olması kendisini de heyecanlandırıyordu.

Sabah öpücüklerinin ardından beraber kahvaltı yaptılar ve hastaneye doğru yol aldılar. Felix hâlâ kız olduklarını savunsa da, Hyunjin en az birinin erkek olmasının iyi olacağını söylüyordu.

"Tahminleri alayım." Yeonjun ultrason cihazının mönitörünü incelerken sorduğunda Hyunjin hemen atladı.

"Cinsiyetleri önemli değil. Sonuçta bizim çocuklarımız."

"İkisi de kız bence. Rüya gördüm diyorum." Felix çıkıştığında Yeonjun gülümsedi.

"Hyunjin Felix'e yardım et." Her zaman yaptığı gibi elindeki peçeteyi uzattı. Hyunjin miniğinin karnını sildi ve üzerini düzeltti.

Felix her ne kadar kız olduklarını söylese de yine de merak ediyordu. Hyunjin onların cinsiyetini önemsemiyor, sadece onların çocukları olduğu için seviniyordu. Aşık olduğu insandan çocuğu değil çocukları olacaktı. Cinsiyetin hiçbir zaman önemi yoktu.

El ele Yeonjun'un masasının önündeki koltuklara oturdular. Yeonjun ultrason fotoğraflarını inceliyordu.

"Acuna taş çıkarır yemin ediyorum. Çatladı burda miniğim hadi!"

"Tebrik ederim, iki kızınız olacak." Felix'in duyduğu kelimelerle tüm kanı karnında toplanmış gibi hissetti. Elleri otomatik olarak karnına gitti. Hyunjin yine bağırıyordu.

"AĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAAĞ!"

"Hyunjin sus." Yeonjun uyardığımda Hyunjin azıcık da olsa sustu. Miniğinin tuttuğu eli daha sıkı kavradı ve yanaklarına öpücüklerini kondurdu.

"Bu aşamadan sonra yediklerine daha fazla dikkat etmen gerekiyor. Daha fazla aşereceksin ve sancıların başlayacak." Felix ağrılarından bir türlü kurtulamadığı için üzgündü. Yine de iki sevimli kızı olacağı için kendisini teselli ediyordu.

"16. haftandasın, bu demek oluyor ki miniklerin hareketlenmeye başlayacak."

"Zaten hareket ediyorlar, içimde dönüyorlar." Felix kıkırdayarak söylediğinde Yeonjun gülümsedi.

"Bu sefer daha fazla hissedeceksin. Hatta tekme atabilirler. O yüzden tetikte ol. İlk tekmelerini kaçırmak istemezsin." Minik olan sevinçten dört köşe olurken, Hyunjin bağırmamak için zor duruyordu.

Yeonjun'un verdiği yeni diyet listesini ve ultrason fotoğraflarını alarak hastaneden ayrıldılar.

"Fotoğrafları bana versene hyung."

"Hayır, bende kalsınlar." Felix başını salladı ve beraber evlerine doğru yol aldılar.

Hyunjin Felix'i her ne kadar dışarıda gezdirmek istese de, Felix evde oturup çizgi film izlemeyi tercih ediyordu.