|Bölüm 37|

2.9K 233 92
                                    

167k.. hepinize sonsuz minnettarım<3


Bir melek düşünün, kanatlarından damla damla kanlar akıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bir melek düşünün, kanatlarından damla damla kanlar akıyor. Bu melek bir günah işlemiş, sonucunu canıyla ödemek üzereymiş.

Karnımda bir can taşımamdan bahsediliyordu. Kendi canımı taşıyamazken, başka bir canı nasıl taşırdım ben?

"Anlamadım?" Anlamıştım ama buraya gelirken bunu duymak aklımın ucundan dahi geçmiyordu.

"Hamilesiniz Manolya hanım." Kadın düşmüş suratıma anlam veremedi.

Elim istemsizce karnıma gitti. Anne miydim? Annelik nasıldı bilmezdim ki ben. Kendi annemin bana yaptığı şeye mi annelik deniyordu? Öyle olduğunu sanmıyordum...

"Bir sorun mu var?" Kadın ayağa kalkıp yanıma geldiğinde korkarcasına sordu. "Aldıracak mısınız yoksa?"

"Asla," Diye fısıldadım. Kendi yaşayamadığım çocukluğumu, çocuğuma en güzel koşullarda yaşatacağım. Hayal kırıklığına uğramadan.

"Nedir o zaman bu yüzünüzün hali?"

"O," Kadının gözlerine baktım. "O daha bir bebeğe hazır değil." Bir bakıma bende değildim ama kendi menfaatim için bebeğimin canına kıyamazdım.

"Emin ol alışacaktır." Kadın gülümsedi.

"Öyle mi düşünüyorsunuz?" Alışır mıydı?

"Evet öyle."

Ayağa kalktım ve üzerimi düzelttim. "Çok teşekkür ederim."

Kadın son kez gülümsedi. "Umarım her şey umduğunuz gibi ilerler."

"Umarım." Fısıldadım ve kendimi gülümsemeye zorladım.

Kapıdan çıktım, duvara yaslanmış gözlerini yummuş Barlas kapı sesini işittiğinde ağır ağır gözlerini açtı.

Ona söylemeye hazır değildim ama en kısa sürede söylemem gerektiğinin farkındaydım.

Ağır adımlarla yanıma yaklaştı ve beni kendisine çekti, kolunu omzuma koydu ve koridorda yürümeye başladık. "Neyin varmış?"

"Neyim yokmuş ki..." Gözlerimi kısa süreliğine yumdum.

"O ne demek?" Hastaneden çıktık.

Ben ne demiştim öyle? Gülümsedim. "Ay şimdi şöyle ki, siz kelebekler el ele tutuşun karnımda kutu kutu pense oynayın."

Anlamayarak bana baktı.

Arabaya yaklaştığımızda oturdum, o da oturduğunda konuşmaya devam ettim. "Hayır hiçte demiyorlar ki acaba bu bedenin sahibinin canı yanar mı diye."

Anahtarı deliğine yerleştirerek arabayı çalıştırdı.

"Ne saçmalıyorsun Manolya?" Hastane otoparkından çıktık.

KIRIK ŞARAP +18 |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin