Tüm insanlık yalan üzerine kurulu. Bastığımız toprak, soluduğumuz nefes.
Aldığım her emanet nefes onu anımsatıyor bana.
Camın açıkta bıraktığı boşluk kadar görüyordum gök yüzünü. Ayaklanarak odanın çıkışına adımladım. Oturma odasına adım atacaktı...
selam, nasılsınız? 17.5k olmuşuz, hepinize binlerce kez teşekkür ederim(: umarım daha iyi yerlere gelebiliriz. ve son bir şey, artık iki günde bir bölüm atıyorum, hele ki bu hafta sınav ve staj işlerim var umarım anlayış gösterirsiniz. tutmayayım o zaman sizi.
keyifli okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kenetlenen her ilmek açılmamak üzere birleşir. Açılan her yara kapanmak için açılır. Yürekte oluşan boşluk ise doldurulmak içindir. Sevdiğin adam ise, her daim seni terk etmek için vardır. Dünya da neden varsın? Bunu hiç sorguladın mı kendini? Neden kırılan ruhuna rağmen daha doyumsuz olarak hataya düştüğünü? En kolay soruya gelelim. Nabzının bir atma sebebiyeti var mı?
"Ne?" Gizem oturduğu yerden ayaklandı. Duyduklarım, ya da hissettiklerim çok karmaşıktı ama şaşkınlık duygumu seçebiliyorum. İlk önce 17 senedir tanıştığımızı ve şimdide bedenimi hissetmek istemesinin itirafı? Garipti ve ürkütücüydü.
Oturduğum yerde rahatsızca kıpırdandım. "Değişik."
Göz göze geldik Barlas'a, yerinden kalkan Gizem umurunda değilmiş ve sanki ilgi odağı benmişim gibi hissetmemi sağladı.
Barlas bakışlarını zar zor gözümden çektiğinde Gizem'e döndü. "Sordun, cevapladım. Cevabımın seni tatmin edip etmemesi zerre umurumda değil. Kalmak istiyorsan kal gitmek istiyorsan git Gizem."
Gizemin gözleri bir anlığında bana kaydığında, nereden geldiğini anlamadığım bir şekilde meydan okurcasına gülümsedi ve geri oturdu. Bana göre yaptığı gurursuzluktu. Hemcinsim olarak bu kadar aşağılanıp hâlâ oturması...
Gizem çantasını yanına koyup Tunaya döndü. "Oyun değiştirelim," Gözleri ben ve Barut'un arasında mekik dokudu. "Doğruluk cesaretlilik oynayalım."
Tuna bardağında ki içkisini kafasına dikti. "Kız çiyan," Yeni içki doldurdu bardağına. "Seni hiç sevmiyorum biliyorsun değil mi?" Çakır keyif olan haliyle ne dediğini bilmiyordu.
Seslice güldü yanında duran Gazel, kafası güzel olmuştu. "Ay yemin ederim bende, aşırı Merve tipi yok mu kızda? Herkesle si-" Durdu ve karnını tuttu. "Kusacağım galiba."
Gülümseyip ikisine baktım, sarhoşken bile doğruları söylüyorlardı. Uzun vakittir bakmadığım Barut'a kaydı gözlerim, gözünü Barlasta sabit tutuyor, kaşları çatıktı. Eh tabi, daha bugün bana bir şeyler hissettiğini söyleyen adam az önce bedenimin arzulanmasını direkt olarak duymuştu. Bana göre verdiği tepkiler normaldi.
"Çeviriyorum o zaman." Gizem büyük bir heyecanla şişeyi çevirdi.
Kafam güzel diyemezdim ama bilinçli hareket ediyorda sayılmazdım. Sarhoştum evet ama, evet aması yok sarhoştum işte.
