selam, yeni kurgum yayında(: fantastik ve aşkın birleşimi bir kitap, onada göz atar mısınız lütfen? sizi daha fazla tutmayayım(:
keyifli okumalar...
Kalbimin sancılarını ertelesemde aklımda yarattığı fırtınaları yok sayacak mecalim kalmamış bir durumdayım. Beynimin içerisinde eko yapan acı fısıltılar, kalbime giden damarları tıkıyor artık.
Hissizleşiyorsun.
Doğru, hissizleşiyordum. Hissizliğimin yanında duygu karmaşalarım artıyordu. Kime ne hissettiğimi, kime ne hissetmem gerektiğini anlamlandıramıyordum artık.
"Hadi dayım, içeri geçelim."
Barlasın bedeni ne kadar gerilmiş olsa da bunu yeğenine belli etmedi. Kucağına aldığı yeğenini evin girişine taşıdı. Çocuk sürekli Barlas'ın sakallarıyla oynuyor ve gıdıklandığı için gülüyordu. Komikti ama bir o kadar da acı anılar biriktiriyordu benim için bu görüntü.
-13 Kasım 2006-
"Manolya, dur biraz kızım! Bak orada saksı var düşüreceksin."
Küçük ayaklarımı hareket ettirip paytak paytak koşuyordum evin büyük balkonunda. "Baba, yaşlandın mı yoksa? Hadi yakalasana beni."
Arkama bakıp konuştuğum sırada ayağım balkon yıkama hortumuna takıldı. Yere düşmemin acısı bir yana, parmağımın ucuna hafif ama can yakıcı şekilde düşen saksının acısı bir yanaydı. Acıyla yüzümü buruşturdum.
Babam yanıma gelip bedenimi yerden kaldırdı. "Ne dedim ama ben, canın yandı mı güzel kızım?"
Küçük dudaklarımı büzmüş dolu gözlerimle babama bakıyordum. "Acıyor."
Babam parmak uçlarımı öptü usulca. "Gel buz koyalım."
Kapıdan çıkacağımız sırada annem elinde meyve tabaklarıyla girdi balkona. İlk önce benim boyuma eğilmiş babama, sonra da düşürdüğüm saksıya baktı. "Bu ne!" Tıslar gibi konuşması beni korkulmuştu.
Babamın arkasına saklandım. "Ö-özür dilerim anneciğim."
Babam korktuğumu anlayıp ayağa kalktı. "Bir şey yok Güler, abartma ayağı kaydı düştü sadece."
Annem aniden beni babamın arkasından çelmişti. Çekmeye başladığı uzun sarı saçlarım canımı acıtıyordu.
Babamın bağırması acımı dağıttı. "Güler bırak küçücük kızı!"
Annemin beni bırakmasıyla balkondan kaçmış, odama girmiştim. Kapımı kapatıp parmak uçlarıma yükseldim, odanın anahtarını kapının girişine sokup kendimi kilitledim. Kapının önüne eğdim küçük bedenimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK ŞARAP +18 |TAMAMLANDI|
أدب المراهقينTüm insanlık yalan üzerine kurulu. Bastığımız toprak, soluduğumuz nefes. Aldığım her emanet nefes onu anımsatıyor bana. Camın açıkta bıraktığı boşluk kadar görüyordum gök yüzünü. Ayaklanarak odanın çıkışına adımladım. Oturma odasına adım atacaktı...