selam, 30k oluyoruz(: sizden ricam aramıza yeni katılanlar kurgunun gidişatı hakkında yorum yapabilir mi, görüşlerinizi çok merak ediyorum. tutmayayım sizi.
keyifli okumalar...
Gözler kör,
Kulaklar sağır,
Deniz artık kırmızı,
Gökyüzü siyah,
Dünya eriyor,
Hayaller yıkılıyor,
Hislerinde yanılgıya uğruyorsun,
Ama hâlâ onun için deli oluyorsun.İnsanı sahici kılan özellikler. En son ay ne zaman sizin için mutluluğa gebe kaldı? Benim, üç yaşındayken. Belki de hayatımın sadece üç yılı güzel geçti benim için. Yaşıtlarım, akrabalarım ve bazı ahbaplarım sükunet içerisinde geçirirken günlerini, neden ağlamaklı geçiyor günlerim?
"Saye."
Taktığı isimdi bu. Gölge. 17 Seneyi sürekli vurgu yapması, kafamda ertelediğim düşüncelerin gün yüzüne çıkmasını sağlıyordu. O kadar sene boyunca onu görmemiş, ama onun benden haberdar olması gerçeği... Ürkütücü.
Korkmamalısın, o sana zarar vermez.
İç sesime dek durdum zaten bu zamana kadar yanında, bana zarar vereceğini hissetmedim bir an bile olsun.
Gözlerini gözlerimden çekmedi. "Silahları hazırlayın, atış yapacağız."
Odaklanmaktan yorulan gözlerimi kaçırdım ve yumdum.
Ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Bana ve Tunaya döndü, "Atış yapacağım demedim, yapacağız dedim."
Tuna sandalyesini poposuyla iteledi. "Ha diyorsun sensiz yapamıyorum." Barlas'ın yanına gitti. "Ha diyorsun sensiz erken boşa-"
Gözlerimi açtım şaşkınlıkla. Sandalyemden kalkıp odadan çıktım ama çıkışın hemen yanında durup onlara bakıyordum hâlâ. "Sizin aranızda gerçekten bir şeyler olduğunu düşünmeye başladım, haberiniz olsun."
Tuna kahkahalara boğuldu, Barlas bana ve Tunaya ters ters baktı.
Odadan çıktılar, öne geçmelerine izin verdim çünkü bilmiyordum gideceğimiz yeri.
Tunanın yanına ulaştım. "Tuna,"
Geçtiğimiz koridordan sola döndük. "He sarışın yellozum."
Koridor kırmızı bir yere döndü adımladıkça. "Burası tam olarak kimin?"
Ve şimdiyse sağa döndük. "Barlas kendi üzerine aldı, ama tam olarak onun değil kankacığım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK ŞARAP +18 |TAMAMLANDI|
Teen FictionTüm insanlık yalan üzerine kurulu. Bastığımız toprak, soluduğumuz nefes. Aldığım her emanet nefes onu anımsatıyor bana. Camın açıkta bıraktığı boşluk kadar görüyordum gök yüzünü. Ayaklanarak odanın çıkışına adımladım. Oturma odasına adım atacaktı...