|2. Kitap 10. Bölüm|

1K 77 18
                                    

son 2 bölüm.. sonun bir başlangıç mı yoksa bitiş mi olacağını hepimiz göreceğiz..

tek bildiğim şey sizi çok özleyecek olmam(: bu yüzden arayı kapatalım ve diğer kitaplarımda da buluşalım lütfen.🤍

Yazardan

Küçük kelebek kondu kalbe. Kötülük sarılı kalpte bir kelebek vardı. O kelebek önce uzun uzun olduğu yerde kaldı.

Kalbin sahibi kaşlarını çattı. Kelebekten korkuyor muydu yoksa onun sadece öyle duruşu mu onu rahatsız etmişti bilmiyordu.

Kötülükten kararmış kalp gün geçtikçe renk değişiyor gibiydi. Önce grileşti kalp, sonra beyazlaştı.

Kalp artık kötü değildi. Kalp bir kelebek sayesinde bütün günahlarından arınmış gibiydi sanki.

"Anne," karanlığın içerisinde ses eko yaptı. "Anne," çocuk gülme sesi işitti Manolya.

Bir boşlukta sallanan bedeni o sese tutunmak istedi.

Karanlıkta bir el belirdi, küçük bir çocuğun eliydi bu.

Manolya düşünmedi, o sese ve o ele tutundu. Tuttuğu eller o kadar küçüktü ki bir an gerçek olamayacak kadar güzel olduğunu düşündü.

"Anne," dedi tekrardan ellerin sahibi.

Karanlıkta bir ışık süzmesi belirdi.

Nokta kadar başlayan ışık süzmesi büyüdü, büyüdü ve büyüdü...

Ellerin sahibi çıktı meydana.

Tıpkı annesi gibiydi bu küçük. Sarı saçları, renkli gözleri ve ufak bir burnu vardı.

"Anne," dedi gülümseyerek. "Hadi gel, sana bir sürprizim var."

Manolya o karanlıkta kalakalmıştı. Görüyordu, duyuyordu ama donmuştu.

Kız dudaklarını büzdü. "Gittiğim için bana küs müsün anne?"

Manolya artık tuttuğu o göz yaşlarını bıraktı.

O boşlukta kayboldu her bir damlası.

Küçük kız beyazlıktan siyaha geçmeye çalıştığı sırada Manolya bağırdı. "Geçme!" dedi tiz sesiyle. "Seni karanlığıma tekrar alamam."

Kız olduğu yerde durdu. "O zaman sen gel anne," kız duraksadıktan sonra gülümsedi. "Baksana buraya her yer ışıl ışıl."

Manolya beyaz çizginin hizasına kadar zoraki adımladı.

Karşısında duran küçük kız o kadar mükemmeldi ki, ona nasıl kıydığını düşünüyordu. "Sen," dedi Manolya hıçkırıkları arasında. "Sen benim kızımsın."

Küçük kız güldü. "Birde babamın." kıkırdaması beyazlığı arttırdı. "Sahi o nerede anne? Siz hep kavga ediyorsunuz."

Manolya duraksadı. Küçük kızın renkli gözlerine baktı uzun uzun. Gözleri hayatın güzelliklerinin birleşiminden oluşuyordu sanki.

Masumluk vardı gözlerinde.

"Baban burada olmamalı." bir an kendisini delirmiş gibi hissetti.

"Kapımızın önünde kanlar vardı anne," dedi küçük kız telaşla. "Benim yüzümden oldu, bana kızma sakın."

Manolyanın dudaklarından tiz bir hıçkırık daha düştü.

Kaybettiği her şeye üzüldü. Verdiği sözleri bu küçük kıza tutamadığı için perişan hissetti kendisini.

KIRIK ŞARAP +18 |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin