yeni açtığım instagram hesabıma hepinizi beklerim aşklarım <3 @cemreninhikayeleri
Geçmişimizde ki yanılgılar bugünüme yansıyordu.
Beni öldürürüm mü demişti?
Beni öldürmek?
Hemde karnımda onun çocuğunu taşırken, öyle mi?
Alaylı gülüşüm yüzümde çok yayılmadı. "Öldürmek?" onunla alay ettiğim alalen ortadaydı. "Sen yürek yemiş olmalısın."
Bana kaşlarını çatarak baktı. Gerçekten onun önünde eğilip eskisi gibi olmamıza yalvaracağımımı sanıyordu?
Beni ölümle tehdit ediyorsa, gerekirse ondan önce davranıp onu ilk ben öldürürdüm.
"Sen," diye tısladı. Üzerime yürüdüğü sırada geri adım atmadım ve çekilmedim. Nefesi burnuma çarpıyordu. O an hissettiğim hisler eskiye dairdi; heyecan ve karın ağrısı.
"Sen böyle bir şeyi yapamayacağımı bildiğinden bu kadar cesaretlisin. Öyle değil mi?" Gözleri kömür karası gibiydi.
Yapmazdı, yapamazdı.
"Hayır," dedim yalan konuşarak. "Sadece insan anne olduğunda önceliği çocuğu oluyor Mirzanlı."
Bana o kadar dikkatli baktı ki, bir an onu hiç tanımadığımı düşündüm.
"O benimde çocuğum." sesi keskindi.
Güldüm, bu o kadar alaylı bir gülüştü ki bir an ben bile gülenin ben mi yoksa bir yabancı mı olduğunu sorguladım. "Seninde çocuğun öyle mi?"
Gözleri şimdi daha da kararmıştı. Neyin iç savaşını veriyordu bilmiyordum ama kendince bir mahkemesi vardı içerisinde.
"Sen aylardır çocuğunu dahi umursamayan bir aptalsın." gülüşüm yüzümde soldu."Sen neyin babalığından bahsediyorsun gerçekten?" gözlerime gelen yaşları erteledim. Ben bu kadar güçsüz olamazdım, değildim.
"Bunu sorgulamak sana mı düştü," diye mırıldandı. Sesi bir an kulağıma yorgun geldi. "Ayrıca ilgilenmediğimi nereden çıkardın?"
Artık öfkem hat safadaydı. Harelerime dolan saf öfke; dolup taşmak üzereydi. "Tıpkı baban gibi bir baba olacaksın." dilim sanki zehir kusmuş gibi yandı. Söylediğim şeyin altında ezildim.
Gözleri bir an şaşkınlığa ve cereyana uğradı.
Söylediğim şeyin ağırlığını bir kez daha tarttım.
"En azından baban gibi-" söyleyeceği şeyi yarıda kesti. Benim kadar gaflete düşmemişti.
Babamın yaptıklarını daha ben hazmedemeden o bu gerçekleri ne diye yüzüme vuruyordu ki?
"Devam et," dedim gözlerimin doluluğunu saklamadan. "Durma devam et."
Akan bir damla yaş.
İnsanların yaptığı hatalar neden yıllar sonra benim omuzlarıma yüktü?
Babamın yaptıkları, babasının yaptıkları...
Düşündüm, benim yaptığım hatalarda var mıydı? Çocuğuma yük olacak hatalarım var mıydı?
"Özür dilerim," fısıltısı gerçek miydi?
Elleri belime kaydı, beni kendisine çekti. Söyledikleri gerçek miydi?
Benden özür dilemişti öyle mi?
"Ne?" dedim onun gibi fısıldayarak. "Özür mü dilersin?"
Güldü ama duygusuzca güldü. "Bir daha duyamayacaksın benden sarışın."
"Neden," sözcüğü döküldü dudaklarımın arasından. "Neden özür dilersin?"
"Yaptığım şey için." ne yapmıştı?
İçimi kaplayan korkuyla irkildim. O Barlas'tı. Her şeyi yapmış olabilirdi.
"Ne yaptın?" dedim tekrar tekrar sorarak.
Kafası boyun girintimde can buluyormuş gibi sokuldu.
Kokumu derince soludu. Karnımda aylar öncesini hatırlatan karıncalanma bedenimi işgal etti.
Bu hissi tatmayalı uzun zaman oluyordu.
"Sorma sarışın," dedi kafası hâlâ boynumdayken.
"Ben sarışın değilim." dedim onu iterek.
Bedenini kıpırdatamamıştım.
Bu girişimim onun gözünde şaşkınlığa sebep olmuştu.
Ne sanıyordu ki? Onu öylece affedeceğimi mi? Bu kendime saygısızlık olurdu. Onun için kendime defalarca kez saygısızlık etmiştim ama bu farklıydı işte, farklıydı.
"Neden şaşırıyorsun ki?" gözlerimi gözlerinden bir an olsun çekmiyordum. "Beni o gece o yolun ortasında hıçkırarak ağlarken arkana bakmış mıydın?"
O geceyi tekrar hatırlatan beynim beni hüsrana uğrattı.
"Söylesene!" sesim hiddetli çıkıyordu. "Baktın mı?"
Yüzünde mimik oynamıyordu. "Baktım." dedi gözlerini gözlerimden çekmeden. "Geri de döndüm."
Dudaklarım aralandı. Bir şey söylemek istemiyordum artık.
"O gece hıçkırarak ağladığında ben yine ensendeydim." Gözleri gözlerimde bir şey arıyor gibiydi.
Aradığı neyse bulamayacaktı.
"Ben senin yaptığın her şeyi biliyorum. Attığın adıma, soluduğun nefese kadar."
instagram;cemre.u4
cemreninhikayeleri
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK ŞARAP +18 |TAMAMLANDI|
Teen FictionTüm insanlık yalan üzerine kurulu. Bastığımız toprak, soluduğumuz nefes. Aldığım her emanet nefes onu anımsatıyor bana. Camın açıkta bıraktığı boşluk kadar görüyordum gök yüzünü. Ayaklanarak odanın çıkışına adımladım. Oturma odasına adım atacaktı...