21k olduk.. büyümemize çok seviniyorum. tutmayayım sizi.keyifli okumalar...
Anladıklarım ve anlattıklarım çok farklı. Dilime telafuz edemeyen kelimeler içten içe beni tüketmeye başlamıştı.
Bildiklerim ve söyleyemediklerim,
Bilmeyip merak ettiklerim.Babamsız nasıl geçirdim bu üç günü bilmiyorum ama şu an olduğum ev bana çok boş geliyordu.
"O götünü birazda olsa tutsaydın yerinde, ölmezdi o adam!" Annem cenazeye bile katılmamıştı ama beni suçluyordu.
Babamın her zaman ki yattığı koltuğa hiç dokunmamıştım. Kafamı yastığına koyup kokusunu içime çektim. Dümdüzdüm. Hiç bir şey hissetmiyor, hissedemiyordum.
"Elin erkekleriyle sürtmeseydin adam ölmezdi."
Babamın ölümünde beni suçlaması ruhuma bıçak batırırcasına acıtıyordu. Yavaşça doğruldum ve dış kapıyı açtım. "Çık dışarı."
Sadece yüzüme baktı. Oturma odasına geri
döndü. Onu takip edip odaya peşinden gittim. "Sana bu evden def olup gitmeni söyledim."Babamın her zamanki yattığı koltuğun karşısına oturdu. "Ne saçmalıyorsun?"
Karşısında ki koltuğa oturdum, sinirle nefes aldım. "Beni suçlamak yerine, o adamı bu hale sokanın sen olduğunu bil." Şiddetle ayağa kalktım. "Hangi puşt için felçli kaldı lan babam?"
Gözleri parladı. "Baban o adamı öldürüyordu!"
Alayla ve sinirle güldüm. "Ne yapsaydı? Gavatlık yapıp senin metresine sussa mıydı?" Duraksadım. "Babam senin gibi geniş ve namussuz değildi."
Yüzüme yediğim sert bir tokat. Sağa savrulmuş kafamı önüme çevirdim. "Verecek cevabın yok değil mi?"
Gözleri doldu, ilk kez bu kadar güçsüz gördüm annemi. "Keyfimden mi başkasına kaptırdım kalbimi sanıyorsun sen?" Tişörtünün savrulmuş yakasını düzeltti. "Senin o babam dediğin adamın bana nasıl davrandığını hatırlıyor musun?"
Oturma odasının kapısına gitti ve eliyle kapı kulbunu gösterdi. "Hatırlar mısın bilmiyorum, sen altı veya yedi yaşındayken," Yutkundu. "Burnumu buraya vurup kırmıştı." Yanıma yaklaşıp bileğimden sıkıca tuttu, hole çıkarttı. Odamın kapısının önünde durduk. "Burada büyük bir tablo vardı, hatırladın mı?"
Hatırlıyordum, o tabloya ne olduğunu da hatırlıyordum. Üzerinde üç tane güzel kızın olduğu tabloydu.
Kırıkça gülümsedi. "O tablonun tam ortası, kafamdan geçti." Gözleri dolu dolu yüzümü inceledi. "Şimdi sen söyle," Giriş kapısına baktı. "Başkasına aşık olmak benim mi elimdeydi?" Kapıyı gösterdi. "Git diyorsan giderim, bunları hatırlamana rağmen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK ŞARAP +18 |TAMAMLANDI|
Teen FictionTüm insanlık yalan üzerine kurulu. Bastığımız toprak, soluduğumuz nefes. Aldığım her emanet nefes onu anımsatıyor bana. Camın açıkta bıraktığı boşluk kadar görüyordum gök yüzünü. Ayaklanarak odanın çıkışına adımladım. Oturma odasına adım atacaktı...