çok çok özledim yazmayı:( tam bir hafta oldu ve sözümü verip buradayım, umarım sizde özlemişsinizdir..
-Yazardan-Akan her damla kan için, hesap soracaktı herkes. Akan her damla, herkesin ciğerini yakıyordu çünkü.
"Benim suçum!" Barlas, hastane koridorunda kendisine yediremediği bir şekilde; hıçkırarak ağlıyordu. İçi kan ağlıyor ve bunu ilk kez saklamıyordu. "Nasıl bende böyle bir sarsıntı yarattın sarışın?" Fısıltısını kendisi bile duymakta zorlandı. Ona aşık mıydı, yoksa çocukluğuna mı üzülüyordu?
Acısı kursağında kalıyor, tadında yaşayamıyordu.
"Senin suçun değil ki," Gazel ağlamaktan kızarmış gözlerini sildi. Barlas'a ve Tunaya destek olunmazsa, her ikiside kendisini parçalayacaklardı. "Bilemezdin, Barlas." Gazel düşündü, Manolya olsa ağlamazdı ve iyileşeceğine inanırdı.
"Bir gün, ben evden kaçtığım zamanlarda." Barlas akan burnunu çekip sağında ve solunda oturan Tuna ve Gazel'e göz ucuyla baktı. "Sokakta kaldığımda yiyecek hiç bir şey bulamıyordum. Bulduğumdaysa diğer sokak çocukları grupça beni döverek elimden alıyorlardı." Duvara yasladığı sırtını biraz daha kaydırdı. "Sonra çöp konteynırının yanında o belirdi," Acıyla gözlerini yumdu, canı acıyordu. "Bana çöpe, yanına gitmemi işaret etti. Dediğini yapıp yanına gittiğimde, çöpün en ücra köşesinde duran yarım bir ekmeği gösterdi."
Tuna; ağlayan gözlerini hastanenin sol kısmında ki karanlık koridora sabitledi.
"Eğer o ekmeği yemeseydim o gece açlıktan ölürdüm büyük ihtimalle." Histerik bir şekilde güldü, bedeni acıdan cayır cayır yanıyordu. "O bilmeyerek benim hayatımı kurtardı ama ben onun canından olmasını sağladım." Ayağa kalktı, kırışmış gömleğine aldırmadı ve derin bir nefes aldı.
Gazel onunla birlikte ayağa kalktı ve sinirli bir şekilde Barlas'ın suratına baktı. "O daha ölmedi! Nasıl hemen canından olduğuna razı oluyorsun? Bu kadar mı acizsin, bu kadar mı onun gücünden şüphe ediyorsun ha?" Gazel'in tanıdığı Manolya, girdiği her savaştan kazançla dönerdi. Bunu da atlatacağına o kadar emindi ki, bir tarafı kan ağlarken bir tarafı zerre üzülmüyordu.
"Sevgilim, gitme üzerine. Gel otur hadi." Tuna belki çok gülendi, hatta genellikle tek gülendi. İlk kez gülemedi ve yine ilk kez acısını dışarıya yansıtamadı.
Gazel'i koltuğa oturtmak için yanına yaklaştığında Gazel kolunu çekti. "Biliyor musunuz, her ikinizde." Elini her ikisine de salladı, öfkeli değil sadece üzgündü. "Manolya o kadar güçlü ki beni defalarca babamdan korudu." Gözlerinden akan yaşlar hızlandı. "Babam ve annem genç yaşta evlendiğinden, yaşı çok yoktu ikisininde." Sesi gittikçe kısıldı. "Alkolikti babam, ben daha beş yaşındaydım. Manolya bizde kaldığı bir gece onunla sarılıp uyuyorduk." Tunaya baktı acı çektiğini fark etmesi için gözleriyle yalvararak. "Sarhoş babam, babacan bir şekilde uyuyan bana yaklaştı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK ŞARAP +18 |TAMAMLANDI|
Teen FictionTüm insanlık yalan üzerine kurulu. Bastığımız toprak, soluduğumuz nefes. Aldığım her emanet nefes onu anımsatıyor bana. Camın açıkta bıraktığı boşluk kadar görüyordum gök yüzünü. Ayaklanarak odanın çıkışına adımladım. Oturma odasına adım atacaktı...