|Bölüm 10|

9.2K 759 470
                                    



selam.. 20k'ya doğru adımlıyoruz. umarım kitaptan memnunsunuzdur, çünkü memnun olmanız benim için her şeyden daha değerli(: aramıza yeni katılanlarda hoş geldi, sizlerde bizim gibi şarapçılarsınız artık🤍 neyse, daha fazla tutmayayım sizi.

                         keyifli okumalar...

Bir insanın duyguları nasıl  bu kadar kahrolabilirdi? Veyahut, bulduğu her fırsatta nasıl elinin tersiyle köşeye atılırdı?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Bir insanın duyguları nasıl bu kadar kahrolabilirdi? Veyahut, bulduğu her fırsatta nasıl elinin tersiyle köşeye atılırdı?

Gözlerimi sertçe ovaladım, çünkü gözlerimi açamayacağım kadar acıyordu. Görebildiğim tek şey beyaz ışıktı.

Öldüm mü lan yoksa? Oha, beyaz ışığı görüyorum.

Gözlerimi iki parmağım ile açarak netleşmesini sağladım. Tamam, önümde boydan boya beyaz bir perde ve deniz manzarası vardı. Otel odasıydı ama benim kaldığım oda değildi. Yatakta sağa döndüğümde, kendimi yataktan attım. Barlas, yüz üstü yatakta uzanmış ve mışıl mışıl uyuyordu.

Düşmemle acıyan kalçamı tutup ayağa kalktım. Dün geceden kesitleri hatırlattı beynim bana... Barut, Barlas... Yüzümü ekşittim. Yemin ederim ki bir daha içersem Tuna gibi olayım.

Üzerimi yokladım elimle, sadece iç çamaşırım vardı. Yoksa... Yatağın kenarında ki terliği elime aldım, yaptığım kendimi savunmamdı ama ne olduysa olmuştu belki de? Daha neyini savunuyordum ki?

Barlas'ın çekmecesinden parlayan silahı gördüm, metali yüzüme yansıma yapıyordu. Uyandırmamaya dikkat ederek silahı kavradım, elimde ki terliği kafasına fırlattım. "Kalk lan."

Gözlerini ovalayarak hiç bir şey olmamış gibi sırtının üzerine döndü Barlas, "Gün-" Elimdeki silahı görüp sustu. Sonra süzdü biraz bedenimi. "İç çamaşırı ve silahın uyumu bundan sonra favorim."

Sanki elimde silah yokmuş gibi davranıyordu. Elimdeki silahı salladım. "Anlat."

Yatakta dikilip sırtını başlığa yasladı. Çenesini kaşıdı. "Dün geceyi mi?" Duraksadı ve güldü. "Ah anlatılmaz yaşanır..."

Tetiği çektim. Tabii ki vurmayacaktım ama vurabilirdim de. "Ciddi olsana sen biraz. Şu an seni vurabilirim farkındasın değil mi?"

Çok hafif ve saliselik tebessüm etti ama hemen toparladı yüzünü. "Pepe gibi tatlı bir kız beni nasıl vurur?"

Yaptığı imayla yüzüm kızardı. O kadar saçmalamıştım değil mi... Ellerimle yüzümdeki saçları toparladım. "Kes şamatayı, nasıl ırzıma geçersin sen benim?" Söylediğim şeye kendimde güldüm istemsizce. Nesin sen Manolya, 1990 senesinin namuslu Türk kızı mı?

KIRIK ŞARAP +18 |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin