47

18 4 0
                                    

Sana söz veriyorum bu son olacak. Son kez ağzıma geleni hiç düşünmeden söyleyeceğim ve bir daha geçmeyeceğim kapının önünden. Mümkün olursa eğer bu gezegenden bile gideceğim. Beni sana hatırlatan her şeyi yok edeceğim. İlk kendimden başlayacağım. Her şeyin fazlası zarar derdi bir şarkı. Fazlası ile zehirleyeceğim kendimi. Çok mutlu olacağım, çok üzüleceğim. Böyle böyle bitireceğim kendimi. Bir yere gidilecekse koşarak gideceğim. Kalbimi yoracağım. Su içerken hiç soluklanmadan içeceğim. Bir oturuşta bir paket sigarayı bitireceğim mesela. Sarhoş olana kadar değil sızana kadar içeceğim. Aptal saptal konuşacağım. Mahallede bağıra bağıra yürüyeceğim. Komşular kızacak bana. Binlerce kez öleceğim.

Kaç kere söz verdim sana tutamadığım? Her seferinde o soluk kaldırımda buluyorum kendimi. Bana hediye ettiğin o şarkılar çalıyor kulağımda. Türlü türlü anlamlar çıkarıyorum onlardan. Kalbime binen bu ağırlığı bir tek senin kolların kaldırabilir, biliyorum. Bazen altında eziliyorum. Taşımayı bırakırsam ne olur merak ediyorum. Bir gün buraya gelmeyi bırakacak mıyım? O zaman için söz veriyorum sana. Bir önemi var mı bunun? Nereye gittiğini merak ediyor bir yanım. Öteki tarafsa ilgilenmememi söylüyor. Yine de soruyorum nereye gittiğini? Sen de gökyüzüne bakınca beni aklına getiriyor musun? Ne zaman havada asılı bir bulut görsem aklıma seni düşürür tanrı. Ne zaman karşıdan karşıya atlayan bir kedi görsem...

Bu son zırvalamam olacak. Hâlâ emin değil misin bundan? Seni inandıracağım. Değiştim ben. Dün gece karar verdim buna. Annem saçlarımı okşarken güç topladım ondan. Trene atlayıp gideceğim. Dönüşü olmayan bir yola gireceğim. Kimse tutamayacak beni. Tıpkı senin gibi uzaklaşacağım. Tek fark benim arkamda beni bekleyen biri olmayacak. Yokluğumu kimse fark etmeyecek. Annem hep odadayım sanacak. Bazıları uyuyorum diye düşünecek. Çok uzakta olacağım.

Bir yokuş var bizim burada. İnerken parmaklarımı acıtıyor ayakkabım. Dün o yokuştan aşağı saldım kendimi bisikletle. Düştüm sonra. Canımın acısına güldüm. Bak tam yeri ağrıyor. Bense hala burada oturmuş bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Sana mektuplar dışında komodinde sakladığım küçük bir not defteri var. Yaptığım şeyleri not alıyorum ona unutmamak için. Bazen ona yazmayı da unutuyorumdur muhtemelen ama yazmadığımı da unuttuğum için bu sorun olmuyordur. Büyük harflerle yazmak istiyorum oraya seni sevdiğimi. Asla unutmamam gereken bir şeymişçesine. Sonra karnıma inceden bir sızı dadanıyor. Unutmayacağım tek şey bu olur diyorum. Seni sevmek beynimin bir oyunu olmaktan çıkıyor. Bütün bedenim organize bir şekilde seviyor seni. Gözlerimden başlarsam her yüzde sen buluyor bir şekilde. Dilim herkese sesin adınla seslenecek oluyor. Omuzlarım daima çökük duruyor, kafan oradaymış gibi bir ağırlık aşağı çekiyor. Ellerim bende dokunduğun yerlere tekrar dokunuyor. Düşüncelerime sıçrıyorsun. Kalbim o zaman özgür bırakılmış bir at gibi koşup duruyor ve dur durak bilmiyor.

Çekildiğimiz birkaç fotoğrafı yapıştırdım anı defterime. Sabahları yatağın içinde yarı baygın bir şekilde çekindiğimiz birkaç kare... Düşündükçe gülümsüyorum. Her nevresim takımımı sigara ile yakmıştın hatırlıyor musun? Yine de kızamamıştım sana. Annemden onlar diyememiştim. Sanki izini bırakman hoşuma gitmişti. Bahçedeki çamaşır ipine astım onları. İntihar süsü verdim. Yastık kılıflarını 6 kere üst üste çamaşır suyuna batırdım. Tırnaklarımı saran o etler koptu yavaş yavaş. Artık her dokunduğum yerde parmak uçlarım sızlıyor. Bu yüzden hiç dokunmadan geçiyorum insanların arasından da. Bedenime yaslanan herhangi bir beden ağırlık yapıyor bana. Kaçıp gitmek istiyorum. Füsun demişti de inanmamıştım. Yetinmeyi bilmiyorum. Herkes gelse de bir şey değişmeyecek demişti haklıydı. Hâlâ camın önünden geçerken perdeyi hafif sıyırıyorum.

Birazdan katlanacak bu sözlerin hepsi. Divan altında bulduğum o zarfa koyulacak ve son kez yola çıkacak. Diğer kelime yığınlarının arasındaki yerini alacak. Trene bineceğim. Buraya dönüşü olmayan bir trene... Yine de monptitim seni var olduğum tüm olasılıklarda seviyor olacağım. Seni şimdi kaybettim fakat başka bir bedende ruhum seninkini bulacak inanıyorum. O zaman kulağına yaklaşıp seni yüzyıllardır tanıyorum diyeceğim. İkimiz de anlam vermeyeceğiz bu sözüme.

GecekonduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin