Ayaklarım yere perçimlendi,gözlerim ise karşımdakı hayal kırıklığına.Karşımakı görüntüyü saatlarce izleyebilir,saatlerce karşısında ağlayabilirdim.Yeter ki.bu görüntü gerçek olmasındeı.Kalbimi acıtırdım,ama yeter ki bu görüntünün açıklaması olsundu.
Kalbim ne kadar acıyordusa,bedenim kendini yere atmak istiyordusa bende o kadar güçlü olacaktım.Elimin arkasıyla hiç ne zaman aktıklarını bilmediğim göz yaşlarımı sildim.
Gözlerimio masaya zillerken onlar benim burada olduğumu bile bilmiyorlardı.Tam bu sırada Barışın telefonunun sesi tum restorantı bürüdü.Telefonu kulağına koyduğunda sadece bir kaç saniye sonra gözlerini bana dikti.Gözlerim dolarken oda bir hışımla ayağa kalkıp Özleme bir şeyler söyledi.Özlem yemeğine devam ederken bende onların masasına gitmek için ayklandım.Barış büyük adımlarla önüme geldiğinde gözlerim hala Özlemdeydi
-Aycan şu an sırası değil.Git buradan
Kolumdan tutmak isterken kolumu arkaya atıp onun maviliklerine gözümü diktim.İstesemde güçlü olamıyordum.Dudaklarım titriyordu. Gözlerinde bana her şey güzel olucak gibi bakıyordu.Ya da bu benim ona olan aşkımın yanıltmasıydı.Titreyen dudaklarımla konuştum
-Neden bunu yapıyorsun?Bana olan sevgin bittiyse söyleyebilirdin
Sesim içime kaçtı ama devam ettim
-Anlardım seni
Gözlerini bana zillerken sanki ateş çıktı.Aklından neler geçiyordu.Yüzünü bana yaklaştırırken restorantdakı herkes bize bakıyordu,Özlem dahil.Büyük avcu kolumu sardı ve sıcak nefesi yüzümü yaladı
-Sana olan sevgi mi bu kadın mı bitirecek?
Özleme baktım o uzaktaydı dediklerini duymazdı.Ama niye bana yalan söylüyordu?Gözlerimi Özlemden ayırdım ve ateş saçan gözlerine baktım
-Kendini bu kadar küçümseme.Sana olan sevgimi sadece sen bitirebilirsin
Gözlerine baktım.Uzunca baktım.Kolumu elinden kurtardım.Onun yakalamasına izin vermeden Özlemin oturduğu masaya doğru gittim.Arkamdan Barış geliyor ve bana sesleniyordu.Bu umrumda değildi.O kızla konuşmam lazımdı.Özlem gözlerini kaldırdı ve bana baktı.Asla yerinde bir santim bile kıpırdamadı.Bu neyin egosuydu?Arkamdan Barışın geldiğini hissediyordum.Geldiğimde elimi masanın üstüne koydum.Ağzımı açacakken Barış arkamdan sert sesle konuştu
-Aycan gidelim
Onun yüzüne bakmadan elimi yukarı kaldırdım ve bağırdım.Şu an kimse durduramazdı beni
-Sen karışma
Gözlerimi Özleme diktiğimde Özlemde bana bakıyordu
-Sen kimsin?
-Ben Devilin şirketinin maliye işlerine bakıyorum.
Yalan söylediği herhalinden belliydi.Ya da ben kafamda kurmuştum.Ne dese inanmayacaktım.Ona yaklaştım sesimi kısarak kulağına doğru eğildim
-Artık o işe bakmıyorsun.Defol buradan
Ellerinin titrediğini gördüm.Barış kolumdan çekerek beni kendisine çekti.Onun kaslı göğüsüne çarptığımda gözlerine baktım
-Gidiyoruz
Dişlerimi sıkarak konuştum
-Bu kadın gidiyor
Gözlerime sinirle baktığında ben daha çok diktim yeşil gözlerimi ona.Burada sinirlenmesi gereken bendim.Yalan söyleyen oydu,bir kadınla yemek yiyen oydu.Restoranın sahibi geldiğinde Barış elini kolumdan çekip ona baktı.Tuttuğu yeri elimle ovaladığımda Özleme döndüm
![](https://img.wattpad.com/cover/237724255-288-k89588.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Persephone {AyBar} +18
Teen FictionSen intikam için birini esir alırken, Sen onun esiri olursan?! Birinin karanlık kalbini aydınlatmak için kendini yeraltı dünyaya haps eder misin? O aşkı için her şeyden vazgeçti.....