Aycan
İçerideki sessizlik bir an ürpermeme neden olmuştu,lambayı yakıp uyuyan Barışı izlemeye başladım.Saate baktığımda daha uyumak için erkendi.Saat 19:34'dü.Barış ilk kez bu kadar erken uyuyordu galiba bu gün olanlarla alakalıydı.Telefonu çalınca hemen kolumu uzattıp sessize alsamda Barış homurdanarak uyanmıştı.Elini sessize attığım telefonuna uzanırken yerinde doğrulmuş gözlerini kırpıştırarak açmıştı.Telefonda Bilale konuştukca yatakda doğrulup ayağa kalkıyordu.Telefonu bırakıp ayağa kalktı.Saçını düzeltip kapıdan çıkarken bu soğuk havada üstünde tişörtle olması dikkatimi çekmişti-Hasta olucaksın
Diye fısıldadığımda camdan yağmurlu havaya baktım.Bu ev için bu tişört ve ya benim giydiğim şort en uygundu çünkü ev fazla sıcak oluyordu.Ama dışarısı için bu giysiler makul değildi
Gözleri bana kayarken yanıma gelip saçıma öpücük kondurarak kısık sesle konuştu
-Şifa hemen yanı başımda
Bir an bakışlarımı ona dikerken o ise camdan yağmurlu havaya bakıyordu.Yüzümü buruşturarak koluna elimi vurdum
-Gerçekten şifayı kaptığında seni göreceğim
Bana gülümseyip dudağıma öpücük kondurup yatakdan kalktı
-Ben seninle olarak zaten şifayı kapmışım
Barış odadan çıktığında camı açıp havanın soğukluğuyla irkildim.Merdivenleri yavaş yavaş inerek etrafa göz gezdirdim.Mutfağa inerken Emine teyzenin ortalarda olmadığını görüp odasının kapısını tıklatdım.Zayıf sesle "gel" deyerken kapıyı yavaşca açtım.Emine teyze halsiz şekilde uzanıyordu
-Emine teyze iyimisin?
Homurdanarak yerinden yavaşca doğrulunca hemen yanına gidip yastığını düzeltdim.
-İyim kızım.Yaklaşma bana sanada geçer grip oldum
-Sorun yok Emine teyze.Bana neden söylemedin?Şimdi gider ilaç getiririm birde ıhlamur demlerim yaeına iyileşirsin
Gülümseyerek bana baktığında elini elimin üzerine koyup konuştu
-Hiç zahmet etme.Ben yarına iyileşirim
Elimi elinden çekip mutfağa geçtim.Kaynar suya bir tutam ıhlamur atıp ağzını kapattıp beklemeye başladım.Emine teyzeye ıhlamuru götürüp kendimede bir fincan hazırladım
Barış içeri girdiğinde mutfaktan geldiğini gördüm.Ona seslenip yanıma çağırdım.Yanıma gelince burnunu çektiğinde bu beni gülümsetti,bu soğukta tişörtle dışarı çıkarsan olacağı buydu.Barışı üşüten soğuk,normal insanı ne yapar bilmiyordum
-Ne içiyorsun?
-Ihlamur içiyorum
Barış durup dik dik bana baktı.Bakışlarımı omuzumun üzerinden ona çevirip bende ona baktım.
-Ihlamur iyidir dinlendirir.En son annem hazırlıyordu.
Ben ona bakarken bakışlarımdan rahatsız olmuş gibi uçurum mavisi gözlerini benden çekmişti.Yüzüde bembeyazdı.
-İster misin?
Beyaz fincanı ona doğru uzatırken yukarı tüten buhara bakıp sonra gözlerini kısarak yanıma yaklaştı
-İsterim
Avuçlarımın arasındakı beyaz fincanı almak için bana daha da yaklaşırken gözlerimi ondan alamıyordum.Hemen önümde dikilip yavaşca eğildi.Fincanı almadan avuçlarını elimin dışının üstüne bastırdı.Şuan fincanı ben ama ellerimi o tutuyordu.Gözlerimi ellerimizden çekip ona baktım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Persephone {AyBar} +18
Teen FictionSen intikam için birini esir alırken, Sen onun esiri olursan?! Birinin karanlık kalbini aydınlatmak için kendini yeraltı dünyaya haps eder misin? O aşkı için her şeyden vazgeçti.....