Aycan
Zaten insanın hayatta her gün mutlu olması imkansız,ama her günde mutsuz olması hayatın bize verdiği adaletsizlik...
Kolumu Barışın elinden kurtarıp sandalyeye doğru gidib çanta ve ceketimi aldım-Bak Barış sen kendini nasıl değiştiremiyorsan bende kendimi değiştiremem.Benim bu durumum seni benden uzaklaştırıyorsa uzaklaştırsın kendin bilirsin
Kapının kolundan tutup kapıyı açıp sertce kapattım.Barışın birine işaret ettiğini ve arkamca yolladığını hiss ettim.Artık bıkmıştım.Arabaya irelilediğimde Bilal kapıyı açmıştı.Bilal ve Adem zaten beklemekden ağaç olmuşlardı.Eminim benim arkamda koşmaktan onlar bile yorulmuşlardır.
-Benim eve gidiyoruz
Bilal arabayı çalıştırıp arkaya döndü
-Üzgünüm Barış abi bize böyle talimat vermedi
Kendimi arkaya yaslayıp pencereyi açtım.Barış abisi bunlara talimat vermemiş,emrle yaşamaktan kendi hayatlarına odaklanamıyorlar.
-Hepinizden nefret ediyorum
Bir şey söylemeden arabayı sürmeye başladı.Eve geldiğimizde ben eve girene kadar beni takip ettiler.Bahçe sadece adamlarla doluydu.Eve girip üstümü değiştirib bara doğru ireliledim bir kaç tame içki elime alıp masaya geldim.Dudağımı uyuşturan viski bir süre sonra boğazımı yakıyordu
Barış
Söylediği sözlerin ardından ne diyeceğimi bilmiyordum.Haklıydı.Öyle bir pislik adamım ki,onun canını o kadar yakmıştım ki,onları bana söylemişti.Jalüzleri açtığımda şirketteki her kez odaya doğru bakıyorlardı.Asistanım bir iki evrak olduğunu onu imzalamam gerektiğini söylemişti.Onunla ilgilenirken Aycan beni aramış fakat görmemişdim.Kendimi sandalyeye yayarken telefonuma baktığımda 2 kez Aycanın aradığını gördüm.Hemen geri döndüm.-Aycan?
Aramasına şaşırmıştım açıkcası.Sesini çıkarmaması endişelenmeme sebeb olmuşdu
-Beni neden darmadağın ediyorsun?
Kendinde değildi.Sarhoşdu.Nerede içmişdi içkiyi.
-Aycan sen iyimisin?Sesin tuhaf geliyor?
-Tuhaf olan ben değilim sensin.
Elimdeki kalemi masanın üzerine atarak ceketimi askılıktan aldım.
-Aycan içki mi içtin sen?
-Sana ne Barış?Yoksa bunada mı izin yok?
-Nerdesin sen?
Bardamıydı diye düşünürken Bilalin asla oraya götürmeyeceğini hatırladım.
-Aycan evde misin?
Sesim her zamankı gibi despot ve kontrol manyağı gibi çıkıyordu.
-Barış sen çok hükmedicisin
-Aycan nerede olduğunu söyle.Bilal nerde?
-Bilmiyorum belki ölmüştür
Ne dediğini kendisi bile bilmiyordu.Ah Aycan.Beni ne hallere sokuyorsun.Telefonu yüzüne kapatıp Bilali aradım.İlk çalışta açmışdı
-Aycan nerede?Nerede içki içiyor
-Abi eve girdi zaten evden çıkması imkansız.
Aycan
Telefonu yüzüme kapatmışdı.Gerçekten çok sarhoştum.Kaşlarıml çattım.Görev tamamlanmıştı.Barışı delirtmişdim.Önce ben delirdim sonra o.Oyun daha eğlenceli hale geliyordu.Başım rahatsızlık verecek derecede dönüyordu.Büyük olasılıkla bir daha içki içmeyecekdim.İlk ve son deneyimimdi bu.Telefonumum çalmasıyla yerimden sıçradım.Barışdı.Şaşırmadım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Persephone {AyBar} +18
Teen FictionSen intikam için birini esir alırken, Sen onun esiri olursan?! Birinin karanlık kalbini aydınlatmak için kendini yeraltı dünyaya haps eder misin? O aşkı için her şeyden vazgeçti.....