Persephone {AyBar} +18

Özlem...

Tüm ışıklar bizim için yanmıştı bu gece.Tüm çiçekler benim için toplanmıştı bu gece.Barış benim için kendi karanlığından kurtulmuştu.Şimdi el ele tutuşmuş odanın ortasında duruyorduk.Altımızda akan gölün sularını izlemek mükemmeldi.Ayakkabımın ucunu camın üzerine sürtünce sanki o sulara dokunuyor gibi hissediyordum.Barış başını aşağı eğip gülümseyerek yüzüme baktı

-Mutlu musun?

-Evet çok mutluyum.Sen?

-Sen mutluysan bende mutluyum

Başımı kaldırıp onun gözlerine baktım.Elimden sıkıca tutup kayan kapıyı sağa doğru kaydırıp beni odaya soktu.Odanın zemini yine camdan ve yanlar güllerle donatılmıştı.Odanın ortasında sade bir yatak ve üzerinde saten beyaz çarşaf vardı.

Arkama geçerek üstümdeki montu omuzlarımda sıyırıp zeminin üzerine fırlatdı.Avuç içimi kazağımın kollarında gezdirdiğimde fısıldadım

-Yatak harika görünüyor

Amacım onun düşündüğü şeyi ima etmek değildi ama geç düşen jetonumla yüzümü buruşturup,alt dudağımı dişlerimin arasına aldım

-Bende öyle düşünmüştüm.Böyle güzel bir günü ancak senin içinde kutlayabilirim

Sesi kurşun geşirmezdi.Edepsizliği karşısında ona bakakalmıştım.Sert bakışları benimle yatak arasında mekik çekiyordu.

-Dikilme orada geç otur

Elimle kazağımın eteğini avuçlarım arasına toplayıp,usulca yanına oturdum.Bu gecenin hiç bitmesini istemiyordum.Bedenim onun çekimine kurban gidiyordu.Ben bunları düşünürken gözlerim onu izliyordu.Beyaz gömleğinin kollarını dirseklerine kadar sıvamış,dövmeleri özellille kelepçe dövmesi gözlerimi aydınlatıyordu.Sol kolunda benim taktığım kolye ve saat vardı.Parmaklarındakı yüzüğe gördüğümde kendimce deli gibi sırıtıyordum

-Nee gülüyorsun?Bir şey mi oldu?

Başımı iki yana sallayıp kafamı aşağı eğip,sırıtmama devam ettim.Bacaklarımın üstündeki parmaklarımla oynamaya başladım.

-Bu kadar romantik olduğunu beklemiyordum

-Ben sadece sözümü tuttum

Başımı hızla kaldırıp kaşlarımı kaldırarak ona baktım.Ne demek sözümü tuttum.Bu mutlu günde bile kabalığını esirgemiyordu

-Gerek yoktu sözünü tutmana.Bu kadar kasma

Kaşlarını kaldırdı,bir ayağının bileğini diger ayağının dizinine attıktan sonra maviliklerini bana dikti

-Neden o güzel yüzünü astın?Ne yapsam yaranamıyorum

-Kendini beğenmişlik ediyorsun.Sanki sen istemiyorsunda her şeyi ben mecbur ediyormuşum gibi

Bu kadar güllerin kokusuna rağmen odadan fazla ağırlıklı koku gelmiyordu.Kafamı kaldırdığımda çatıda pencere vardı ve açıktı.Demek ki sebebi buymuş

-Ben kendimi beğenmiş olabilirim,ama bu senin bana bayıldığın gerçeğini değiştirmiyor

-Sana bayıldığım falan yok

Tabi bu cümlenin bir önemi yoktu.Onu ne kadar sevdiğim en iyi kendisi biliyordu.Kendini beğenmiş gibi her şeyi benim üzerime atması sinir ediyordu

-Buna inanmamı mı bekliyorsun?Bari güzel yalan at

-Seni sevmemi oyuncak malzamesimi yapıyorsun?Bununla egonu mu kaldırıyorsun?