AycanNe halde olduğumu anlatmama gerek yok bence.Berkanı o durumda görmek bıçak gibi kalbime saplanmıştı.Barış haklıydı Berkanın beyni yerinde değildi.Ölürse Laleye kavuşacağını sanıyordu.Belkide acıdan böyle düşünüyordu.Barışa bir şey olsaydı şuan hayatta olurmuydum onu bile kestiremiyorum.Onsuz hayatı düşünmek beni mahvederken Berkanın sevdiğini kaybetmesi zaten aklının başında olmasını düşünemezdik.Telefonumun sesiyle düşüncelerimden ayrılmıştım.Telefonumun ekranında Nisa yazarken içim huzursuzlukla kaplandı
-Aycan kötü haberim var
-Ne oldu?
-Amcanlar geldi ama hiç iyi gelmediler
Beynime oksijen yetişmezken ayakta duramayıp sendeledim.Makyaj masasına oturduğumda elimle yüzümü kapattım
-Seni acilen görmek istiyorlar.Amcan o kadar sinirli ki kendini kaybetmiş.Tüm İmirdeki her kes seni konuşuyormuş.Mahallede amcanın yüzü kalmamış dışarıya çıkmaya
-Niye sinirli?Ben yalnız kalırken neden yanımda değillerdi ve beni yalnız başıma bırakırken kınamayan mahalle şimdi amcamı kınıyor
-Senin için durumun normal ola bilir ama evli adamla yatıp kalkmak gezmek normal durum değil.Onlara sinirlenecek bir vaziyyete değilsin!Bir başkasını kendi durumunda görsen karısına ihanetini kabullenir misin?Kendin böylesin diye bu durumu normal durum gibi kabullenemeyiz.Zaten onunla birlikde kalman baştan hata.
Nisadan bu sözleri duymayı beklemezdim.Yakın arkadaşım olarak beni anlamasını beklerdim.
-Nisa sen durumu biliyorsun bunları demen gerekmezdi
-Aycan burada kırılacak bir şey yok.Ben sana doğruları söyledim.Amcanlar bizde ve seni görmedende buradan gitmeyecekleri kesin.Hatta Barışda görüşse iyi olur
Telefon yüzüme kapanırken Nisanın neyin tribini attığını gerçekten anlamıyordum.Aynada kendime bakarken,kapım aniden açıldı.Yüreğim ağzıma gelirken kocaman gözlerle kapıya baktım.Ezgi (avukat olan)elinde dosyalarla hemen karşımda dikiliyordu.Gözlerinde uykusuzluğun izleri vardı.Benimde ondan geri kalan yanın yoktu.Onun gözlerinin halkaları uykusuzluktan benimki ağlamaktan mor halka şeklindeydi.Sırtını kapıya yaslayıp alt dudağını kemirerek konuştu.
-Barış abiyi arıyordumda bulamadım.Aşağıdakı yaşlı kadında Berkan abiye bir şey olduğunu söyledi
-Malasef Berkan bileklerini kesmeye çalışmıştı.Son anda hastaneye yetişdirdiler.
Bana doğru temkinli adım attı,üzerinde siyah etek ve siyah kazak vardı.Bunların hepsi siyah giyerdi galiba
-İyi mi şimdi?Haberin var mı?
Elindeki dosyaları bana uzatırken koltuğa oturmuştu.Fazla rahat değil miydi?
-Barış abiyle yapa biliyor musun?Bilal sizden ağız dolusu konuşuyorda.Barış abiyi bile değiştirdiysen helal sana
Duraksadım.Aynaya baktığımda sanki geçmişe kara delik açılmış ve kara deliğin içinde Barışla benim yaşadıklarım işliyordu.Tıpkı bir film gibiydi.Gözlerimi Ezgiden kaçırdım.
-Barış abi her şeyden kendini sorumlu tutan biri.Onu görüyorum ilk kez mutlu görünüyor.Biliyor musun sen geldikden sonra bende rahatladım.Onu artık her gün karakollardan toplamıyorum.
-Neden kendini sevmiyor?Bana anlatmadığı yüzlerle şey var.Gerektiğinde anlatır biliyorum.Ama ona yardım etmem için her şeyi bilmem gerekiyor.Benimde iyi bir hayat sürdüğüm söylenemez tabiki
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Persephone {AyBar} +18
Teen FictionSen intikam için birini esir alırken, Sen onun esiri olursan?! Birinin karanlık kalbini aydınlatmak için kendini yeraltı dünyaya haps eder misin? O aşkı için her şeyden vazgeçti.....