Aycan
Beynimde her şeyi oturtmaya çalışırken dolan gözlerimle elimi yüzüne koyup ona sokulup başımı göğüsüne yasladım.Eli saçlarımı okşarken bir elide belimdeydi.
-Hırçın kızım ne kadar para lazım?
Beni kendinden ayırırken yüzüne bakmadan yere bakıyordum
-120.000
-Sadece merak ettiğim bu kadar parayı nasıl bulucaktın?Kredi?Asla bu kadar çekemezdin
Başımı iki yana sallarken çenemden tutup ona bakmamı sağladı
-Bu işi hall olmuş bil.Bir daha benden bir şey saklama.Zaten benim neyim varsa senin.
Biranda içimde dolaşan yılana uyarak onu itip sırtını duvarla buluşturdum ve ellerimi omuzlarının iki yanında duvara yasladım.Onu çelimsiz bedenimle kafeslerken gözlerinde keskin şekilde şaşkınlık vardı.Ben hodri meydan demiştim!
Parmaklarımın ucunda yükselip burnumu burnuna sürterken nefeslerimiz bir birimizi okşuyordu.Kendimi ona yasladım ve gözlerimi kısarak ona fısıldadım
-Beni istiyorsun Devil
Sertce yutkunup bana bakarken mavi gözleri koyulaşmış gözüyle beni çıplak bırakmıştı
-Daima
Burnumu boynuna kaydırıp onun erkeksi kokusunu içime çektim.Burnumu göğüsüne kadar sürtüğümde elimi baklavalarının üstüne koydum.Cezasını kesecektim.Spor odasında yarım bıraktığının cezasını çekecekti.Burnumu karın kaslarına kadar indirdiğimde gözlerimi ona diktim.Barış hırlıyor,nefesi hızlanmış ve gözleri buğulanmıştı.Tişörtünü yukarı sıyırdığımda vücudunun eşsiz güzelliği gözlerimin önüne serildi.Artık bu ceza isteği değil,onu arzulamaydı.
Sıcak nefesim karnına ve kasıklarına çarpıyordu.Kasıklarında kı ince tüylere bakarken tüm kanlar yanağıma akmıştı.Sıcak nefesimi kasıklarına verdiğimde karnını içeri çekip bir kağıt kadar inceldi.
Eşorfmanından bariz şekilde görünen sertliği kasıklarımda hareketlenmeye neden olmuştu.Göbek deliğinin üzerine dudaklarımı bastırdığımda hırladı
-Siktir.Ne yaptığını bilmiyorsun.Pişman ederim Aycan
-Sadece öptüm
Başımı yavaşca geriye attığımda göğüs kafesi hızlıca inip kalkıyordu.Parmağını alt dudağıma getirip üzerinde gezdirdiğinde bir eli hızlıca kolumdan tutarak beni duvarla arasına almıştı.Hiç beklemediğim anda elini eşorfamnın içine salarak külotun üzerine bastırdığında ağzımdan çığlık çıkmıştı.Başımı geriye atarken Barış memnuniyet dolu bir homurtu çıkartarak dudaklarımı boynuma gömmüştü.Başım geride gözlerim tavana bakarken hızlı hızlı nefes alıyordum.Hiç böyle düşünmemiştim.Barışın bu durumda olması lazımdı.
-Ne yapmamı istiyorsun,Yanaç?
Cevap vermeyince yeniden eliyle külotun üzerini okşadı.Beynim tüm yetkisini kaybetmişti.Elini biraz daha gezdirince diliyle boynumu keşfe çıkmıştı
-Islandın hırçın kızım
Gözlerim dehşetle aralanırken elini külotumun içine yavaşca sızdırıp o tepye bastırdığında ağzımdan dökülen iniltilerin duyulmaması için dua ediyordum.Bacaklarım titrerken elimle kollarından tutarak güç oldum.Dudaklarını dudaklarımın üstün getirip fısıldadı
-Ne yapmam gerek sana?Söylemezsen yapmam
Gözlerini benim gözlerime dikerken içim alev alsada söylememekde ısrarcıydım.Birden elini kadınlığıma bastırdığında parmak uçlarıma yükselip ağzına doğru inledim.Söylemeyeceğimi anlayınca elini çıkarıp parmaklarında olan ıslaklığımı bana göstererek parmaklarını yaladı.Mutfaktan çıkarken kendimi yere atıp dizlerimi kendime çekip içimdeki arzunun durulmasını bekledim.Başımı arkaya verip nefesimk dizginlemeye çalıştım.Emine teyzenin mutfağa girmesiyle hızla ayağa kalktım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Persephone {AyBar} +18
Teen FictionSen intikam için birini esir alırken, Sen onun esiri olursan?! Birinin karanlık kalbini aydınlatmak için kendini yeraltı dünyaya haps eder misin? O aşkı için her şeyden vazgeçti.....