Bölüm 19:Korumak

1.4K 92 111
                                    

Aycan
Sinirden tırnaklarımı yiyordum artık.Bu ev beni boğuyordu.Aslında beni boğan ev değil Barışın hareketleriydi.Sanki onu sevmek benim borcummuş gibi davranıyordu.İki iyilik yaptı diye ayaklarına düşüp teşekkür etmem lazımmış gibi....

İşe gidicekdim.Ne olursa olsun.Üzerimi değişip işe uygun elbise giyindim.Biraz makyaj yapıp kendime aynanın karşısında çeki düzen verdim.Siyah topuklu ayakkabılarımı giyinip kapıyı açtım.Ama kapıyı açtığımda kapının önünde dayanmış Bilal ve tanımadığım başka koruma vardı

-Çekilirmisiniz çıkmam lazım

-Barış bey bize böyle talimant vermedi

-Barışın haberi yok zaten

Önümde durup beni engelliyorlardı.Bana telefon açıp Barışa haber verdikden sonra anca çıka bileceğimi söylediler

Elime telefonu aldığım gibi hızla Barışı aradım.Bir kaç kez çalıştan sonra açmıştı telefonu.Her ne kadar kendimi güçlü göstermeye çalışsamda sesini duyduğum an yumuşalıyordum.

-Efendim

Derin bir nefes alıp kendime geldim.

-Bu ne demek ben dışarı çıkamıyorum yeniden mi esir alındım.

-Sana çıkma demedim zaten Bilale istediğin yere gide bilirsin.Benim kurallarıma uymak zorundasın

Ağzımı açıp bir şey diyecceken arkadan kadın sesi duydum."Barış yarım kaldık"
Aniden gözlerim dolmuştu.Niye doluyordu ki?Baeış beni sevmiyordu her şey yapa bilirdi.Bir şey diyemeden telefonu kapatmışdım.

Barış
Tüm işleri yoluna koymak için planlar yapıyorduk Berkanla.En iyi yol onlara bir kadın göndermekdi.Bütün mafyacıkların karşı gelemediği bir kadın.Berkan iş ortaklarımızdan birini bulmuştu bunun için.Normal kadın olamazdı bu işleri bilen birisi olmalıydı.

Hilal gelmiş ikimizlede tokalaşmış kendini koltuğa yaymışdı.Acayip derecede geniş bir kadındı.Zaten her kesin elinden geçmiştir.

-Ben oyunun zaten kurallarınl biliyorum siz fiyatdan bahs edin bana

Bende oturduğum koltukdan kalkıp Hilalin arkasına geçip elimi koltuğun başına koydum

-Bizde fiyat konuşmayı sevmeyiz neyse malın değeri o kadar veririz sen işin kalitesinden konuş bana

Berkan araya girmiş benim demek istediklerimi bir çırpıda söylemişdi

-Yani Saraçoğullarını götünü ortalığa çıkarıcak bir şey lazım

Bana Aycandan telefon gelmesiyle konuşmayı bölüb onların yanından ayrıldım.Ne yazikki istediğim gibi bir konuşma olmadı

Aycan
Cevap vermeden telefonu yüzüne kapattım.Onun bir kelimesini bile duymak istemiyordum.Her gün aklımda o varken,onun için ağlarken o başka kadınlarla takılıyordu.Nefret ediyordum ondan.Barış hiç bir zaman değişmeyecekdi.

Eve girdiğimde sinirden çantayı yere attım.Kadının sesi hala kulaklarımdaydı.Kulağımdan gitmesi için televizyonu açıp müzik koydum.Son ses şarkının sesini açdım.

Zamanın nasıl geçriğini bilmiyordum.Yatağımdan uzanıp sadece düşünüyordum.Karşımda Barışı görmemle yatakda geriledim

-Hangi cehennemdesin?Sen neyin tribini bana atıyorsun?

-Sen ne yaptığını sanıyorsun kilitlemişdim kapıyı ben

-Kapıyı çaldım ama açmadığın için yedek anahtarla açdım.

-Barış seninle konuşmak istemiyorum ve seni görmek istemiyorum.Rica ediyorum odadan çıkarmısın

Sesim kötü çıkmıştı.Sert ve duygusuz olması lazımdı.Ama yakından uzaktan alakası yoktu

-Yalnış anladın Aycan

-Ben duyacağımı duydum.Hem neden bana açıklama yapıyorsun ki?

Arkamı ona dönüp merdivenlerden inip mutfağa doğru gittim

-Hiç bir şey anlamadan dinlemeden beni yargılıyorsun

-Sen neden kendinden ödün veriyorsunki?Bana açıklama yapmak zorunda değilsin

-Aycan beni delirtme arkadaşımdı.Bunda anlayamayacak ne var?

Sinirden gözlerim dönmüştü artık.Burda sırayla ve özenle dizilmiş bardaklar görüş açıma girdi.Bir bir hepsini duvara fırlatdım.Barış bir adım geri çekilmişdi.

-Delirtme mi?Sen beni ama delirtiyorsun?Artık yeter beni bir mutlu et

Cam kırıkları sesine korumalar kaplyı açıp içeri girmişlerdi.Barıç onlara el işaretiyle "ben burdayım" diyerek onları geri göndermişti

-Defol buradan

Barış yanıma gelip kolumdan tutup bardağı elimden alıp yerine koymuştu

-Dokunma bana

-Yapma böyle şeyler kendine zarar vereceksin

Kolumu ondan kurtarıp arkaya bir adım attım

-Sen beni mi düşünüyorsun?Yokda bardakların daha mı kiymetli benden?Ben seni her gün düşünürken sen başkalarıyla gönül eğlendiriyorsun

Barışın sert mizaçından eser kalmamıştı.Yerde kalan bardakları elinin tersiyle yere itmişdi hepsi kırılmıştı.

-Bunlar mı senden kiymetli?Al hepsini kır ne istiyorsan yap

Başımı ellerimin arasına alıp sakinleşmek istiyordum.Yine bana hiç bir şey anlatmıyordu.

-Her şeyi seni korumak için yapıyorum Aycan.Bunu bil yeter

-Korumak için mi kadınları altında inletiyorsun?Kadını bekletiğim içinde özür dilerim

Barış sinir küpüne dönmüştü artık.Sinirlenmesi yeniden korkmama sebeb olsa da kendimi toparlamıştım.

-Senin korumana ihtiyacım yok.Beni bırak.Ben seni sevmek istemiyorum artık

-Tamam git

Sadece hissiz bir sesle söylemişti.Her ne kadar haklı olsamda git demesi içime yumruk gibi oturmuş,boğazım düğümlenmişdi

İyi okumalar her kese.İmkansız aşk denince bizimkiler akıla gelir artık...

Sınır 70 beğeni 90 yorum

Persephone {AyBar} +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin