Aycan
Kendimi gecenin derinliklerine vurmuş ve yine hayal tdiyim yerde ormandaydım.Şu aralar kendiminyalnız ormanda görüyorum.Felakete giden yol galiba ormandan geçiyordu.Galiba olacakları bildiğim için koşarak değilde sakince gidiyordum.Taki saçımdan tutub beni kendilerine çekene kadar...
Sadece çok korktuğumu ve sesimin ormanda ceng ettiğini duyuyorum.Yerde bağlanmış şekilde Devili görünce gerçekten felaketin yakınlaştığını hissetdim.Elime siyah verib Devili öldürmemi istediler.Gecenin umutsuz kollarında iyne arar gibi gözlerimi kaçırıyordum."Yapamam" diye çığlık attığmda rüya olduğunu hatta kabus olduğunu anladım.Kalktığımda hala bağırdığımı hissetdim.Korkudan ecel terleri dökmüştüm.Kapı açılmasıyla Devil odaya girdi-Niye bağırıyorsun?
Ben bir şey diyemezken gözümün dolmasıya cevap vermeye çalışıyordum.Devil sehpada duran suyu bana uzatdı
-Kabus görmüşsündür bu kadar bağırmana gerek yoktu
Hızlı-hızlı nefes almaya başladım.Garip duygular geçiriyordum.Her zamanki qaddar Devil yoktu.
-B-ben nefes alamıyorum
Devil bir elini belime bir elinide kolumdan tutarak konuşmaya başladı.Gerçekten şok içindeydim
-İstersen balkona çıkalım
Başımı olumlu anlamda sallayıp kendimi ona teslim ettim.Balkona giderken koltuğun üstünde duran hırkayıda eline geçirdi
-Devil
Seslenmemle ağzında olan sigarayı çıkarıp bana döndü.Bu gün bunun başına bir şeyler düşmüştü galiba
-Barış
Anlamayarak gözlerimi kısarak ona doöru baktım ama o hala gözlerini gecenin karanlığına dikmişti
-Anlamadım
-İsmim Barış
Gerçekten Devile bir şeyler olmuştu.Galiba gözüne iyi görünmüştüm.İsmini söyleyince kalbimde kıpırdama,midemde bir şeyler hareketlenmeye başladı
-İsmin Barış.Amma sana Devil yakışıyor böyle seslenmem daha iyi
-Davam et
-Teşekkür ederim
Elindeki sigarayı tekrardan ağzına koyarak gökyüzünü izlemeye davam etti
-Bu gün beni göndermediğin için sana ne kadar teşekkür etsem az
Elimle oynayarak konuşuyordum amma onda tık yoktu.2 dakika sessizlikden sonra konuştu
-İşini iyi yapamayacağın için göndermedim
Tabiki bu cevabı beklemiyordum amma yinede beni göndermemişti.O sahnenin her detayı aklımdaydı
-Sorun değil ne için göndermedin.Sonuç olarak gitmedim
-Odana git
Devil için tabiki bu kadar insanlık yeter.Hırkayı balkondakı koltuklara bırakarak odama gittim.Neden gülümsediğimi çözemiyordum amma galiba burda en mutlu anımdı.
Nisa
Kafayı yemiş durumdaydım.Her gün Aycanın attığı son mesajı inceliyordum.Belki bir ipucu,bir şifre olurdu.Amma bakmam nafileydi.Çünkü bir bok yoktu burda.Sinirimden ağlamak üzereydim.Odamda oturmuş sadece mesaj,Aycanla olan fotoğrafımız ve ben vardım.Aycan böyle yapacak kız değildi.Kapı açıldı ve içeri elinde tepsi olan Cemal girdi-Fındık kurdu bunu yemesen Aycan çok üzülür
-Yaşıyorsa tabi
-Yaşamasa öyle mesaj atar mı?Hem kötü haber
olursa biliyorsun bize haberi gelirdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Persephone {AyBar} +18
Teen FictionSen intikam için birini esir alırken, Sen onun esiri olursan?! Birinin karanlık kalbini aydınlatmak için kendini yeraltı dünyaya haps eder misin? O aşkı için her şeyden vazgeçti.....