Kısas...

1.4K 86 129
                                    

Barış
Zaten son 3 günüm sessiz sedasız geçmişti.Bir bokluk olmalıydı.Bilalin yanımıza gelmesinden bir şeyler olduğunu anlamıştım.Mekandan bahçeye çıktığım an Bilal önüme geçmişti

-Abi çatıda bizim adamlardan olmayan bir kişi var

-Sadece bir kişi mi?

-Evet görünüşe göre ya Selcuk gönderdi ya da Mert

-Ya da bilmediğimiz biri

Elimle çenemi ovarken Bilal çatıdakı adamlarımızdan birini aradı ve adamı yakalamalarını söyledi.

-Abi Aycan hanımı bilgilendirmemizi ister misin?

-Hayır zaten Aycanın dört bir yanı korunuyor

Bilal kolunu uzatarak önden benim gitmemi istemişti.Elimdeki telefonu sessiz alıp ben önden Bilal arkadan olmakla mekanın arkasına doğru giderken Memur İrfan karşımıza çıktı.Siktir!

-Ooo Devil oğlumun düğününde seni görmek ne güzel

Geegin suratımı silip yerine sahte gülümsemeli surat getirdim

-Hayat çok garip değil mi?Her zaman karakolda beni görürdün şimdi düğünde

Bilale göz kaş yapıp ona gitmesini söylemiştim.İrfan Bilalin arkasınca bakarken o kadarda takılmamıştı.Galiba düşüncesi şu şekildeydi benim olduğum yerde bir bokluk yapamazlar

-Nereye gidiyordun?Şuan burada ne ben polisim ne de sen benim ölümüne yakalamak istediğim mafyasın.

Ben etrafa boylanırken İrfan bir şeyler mırıldanıyordu.Aycan ismini duymamla gözlerim İrfanı bulmuştu

-Aycanı sakın üzme.Siz zıt karaktelere sahipsiniz.

Başımı hızla sallayıp tekrar odak noktam mekanın arkası olmuştu

-Hayır üzmem merak etme

Telefonumu elime alınca İrfan yanımdan ayrılmıştı.Sonunda!Etrafa biraz daha göz gezdirip Bilalin beni beklediğini gördüm.Ben yanından hızla geçerken arkamdan geldi.Yerde uzanmış adamı gördüğümde etrafında 3 tane benim adamlarından vardı.Karnına tekme attığımda acıyla inlemişti.Yere eğilip saçından tutarak kaldırdığımda sinirle tısladım

-Seni kim yolladı?

Konuşmayınca yumruğu geçirmemle burnundan kan boynunu tutduğum elime akmaya başlamıştı.Bir tane daha vuracakken adam "dur" diye yalvardı.Ayağa kalkarken Bilal adamı yerden doğrultup dizleri üzerinde oturmasını sağladı.Dik durması için boynunun arkasından tutdu

-S-selcuk gönderdi

Tam tahmin ettiğim gibi Bilal arkasından daha da sarsarken sinirle iki elimi başımı sıkacak gibi tutdum.

-Ne yapmak için burdaydın?Beni öldürmek için olmadığını biliyorum

Hızlı hızlı nefes alırken bir süre konuşmazken Bilal kafasına tokat atmıştı.

-Sadece fotoğrafınızı çekip bir numaraya göndermemi istedi

Bilal hemen adamı bırakıp adamın cebine elini sokup telefonunu çıkardı.Bu sırada dizleri üstünde durmuş adama tekme atıp yere fırlamasını izlemiştim.Bilal telefondakı numarayı bana gösterince Aycanın olduğunu görmüştüm.

-Öldürün bunu

Aycan
Gördüğüm mesajla hızla oradan uzaklaşıp kendimi sandalyeye atmış ve ölümün bizi ne zaman ayıracağını bekliyordum.Onsuz kaldığım anlarda ayrılık acısı canımı deli gibi yakarken diger olasılığı düşünmek bile istemiyordum.Yaşadığım bu duygu tamamen onu kaybetme korkusuydu.Bu hissin yoğunluğuyla sanki kalbim büyümüz içime sığmıyordu ve ben bu çıkmaz sokaktan nasıl döneceğimi bilmiyordum.O adam ölmeden bize rahat gün yoktu.Gözlerim dolarken tavana bakıp ağlamamaya çalıştım.Ne yapacağımı bile bilmiyordum.Barışı bir kaç kez aramama rağmen açmaması sıkıntımı ikiye katlıyordu.Ne olmuştu?Başına bir şey gelmiş olması ihtimali beni öldürüyordu

Persephone {AyBar} +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin