Persephone {AyBar} +18

Kolye...

Uzun zaman sonra sevdiğim adamla doğum günümü kutlayacaktım.Belkide ilkdi!Emreyle düşünürsek sadece 1 ay sevgili olmuştuk.Evet ilkdi!Ne şanslıyım ki,sevdiğim adamda en iyi şekilde kutluyordu.İki elim ağzımı kapatacak şekilde,gözlerim dolu dolu ona bakarken bir anda boynuna atılmıştım.Barışdan beklemediğim hareketlerdi!Bir yaşlı adam bize yakımlaşıp Barışa seslenince beni bıraktı

-Uçuş planınız hazır efendim.Bütün kontroller yapıldı.Yola çıkmakta özgürsünüz

-Teşekkürler

Barış gülümseyerek adama bakmış tekrar bakışları bana dönmüştü.Bu adam Devil neden dersinki?Yaşlı adama hayret içinde bakıyordum.Barış fazla nazikti.Belkide çalışanlarından biri değildi!

-Gidelim mi?

Başımı olumlu anlamda salladıktan sonra helikoptere doğru yürümüştük.Yaklaştığımda düşündüğümden daha büyük göründü.İki kişilik bir model olmasını bekliyordum,ama en az altı koltuk vardı.Baeış kapıyı açtı ve öndeki koltuklardan birine yönlendirdi ve daha sonra kapıyı çarparak kapattı.

Alanın işıkla aydınlatılmış olmasına seviniyordum,aksi taktirde göz gözü görmezdi.Koltuğa oturduğumda Barış emniyyet kemerimi takmak için yanıma çömeldi.Dört şekilde kemer vardı.Hepsini sıkıca bağlarken haraket etmekde zorlandım.Bana fazlasıyla yakındı ama içinede fazlasıyla odaklanmıştı.Öne doğru biraz eğilsem burnum saçları arasına girecekti.Onun taze,erkeksi kokusunu içime çekecektim.Koltuğuma o kadar sıkı bağlamıştıki hareket edemiyordum artık.Barış yüzüme gülümsedi ve alaycı şekilde konuştu

-Her zaman esirim,esirim diye kafamı patlatıyorsun ya şimdi gerçekten esirsin

Elini uzatıp yanağımı okşadı,uzun parmaklarını aşağı kaydırıp çenemi baş ve işaret parmakları arasında tutdu.Öne eğildi ve kısa,baş döndürücü şekilde dudağıma öpücük kondurup beni kaskatı orada bıraktı.

Yanıma oturup kendini koltuğa bağladı ve uzun süre göstergeleri kontrol etti,önümüzde duran kafa karıştıcı düğmeleri ve şartelleri açıp kapadı.Farklı bögelerde küçük işıklar yanıp sönerken bir anda tüm kadraj aydınlandı.Önümüzde duran kulaklığı eliyle işaret etti

-Kulaklıklarını tak

Taktığım an pervaneler harekete geçti.Barış acaba gerçekten ne yaptığını biliyormuydu?Bir anda Barışın seside benim kulaklarımda çınlamıştı

-Ne yaptığını biliyorsun öyle değil mi?

-Ehliyetli pilotum Aycan.Daha canıma susamadım.Hemde sen yanımdayken bilmediğim bir şeyi yapmam.Güvendesin

İri iri açılmış gözlerle ona bakıyordum.O zaman yasal bu pilot.Aycan kızım gerizekalımısın sen bisiklet mi bu?Tabiki yasal olmasa nasıl uçuracak.Birden uçaktan bir kız sesi gelmişti

-Ben Emel Taç.Uçuşa hazır.Onay lütfen.Tamam

-Emel Taç,kalkış izniniz tamam.Kapadokya istikametinde irelileyin.Tamam

-Anlaşıldı!

Bunların ne konuştuğunu anlamasamda ben pervanelerin zeminde yarattığı tozları izliyordum.

-İşte başlıyoruz

Dediği an helikopter yavaş ve pürüzsüz şekilde kalktı.Kapadokyaya yol alırken bina ve o arazi arkamızda kalmıştı.Vay canına tüm parlak ışıklar altımızda göz kırpar kıvama gelecek şekilde küçüldüler.İyice yükselince gerçekten görecek bir şey kalmamıştı.Zifiri karanlıktı.Acaba ne yöne gittiğimizk nereden biliyordu.