-Aycan bana bak
Yerde çökmüş elimi kulaklarıma bastırırken ağlamaya başladım.Barış kollarımdan tutarak gözlerime bakmaya çalışıyordu.Bir ruhu kendi ellerimle söktüm.Kanlar içinde yatan adamları gördükce bu olanların sadece kabus olmasını istiyordum.Barış sertce çenemden kavrarken bana bağırıyordu-Bana bak.
-Ben katil oldum
Dizlerimi kendime çekince vurduğum adama bakıyordum.Kıpırdamadan yatıyordu.Ben katildim.Ben babama benzemiştim.Babam gibi olamazdım.Belkide ben bir çocuğu babasız,birini kardeşsiz,anneyi oğulsuz bıraktım.Barışın bana bağırarak bir elini arabaya vurmasıyla gözlerimi ona çevirdim
-Aycan bana bak.Bana gözlerime bak
Dolu gözlerimle Barışa baktığımda beni kolumdan tutarak vurduğum adamın yanına getirdi.Ayağını bedenine vururken gözlerini bana çevirdi.Sonra yere eğilip yerde yatan adama bağırmaya başladı
-Bir ses çıkar.
Adam ses çıkarmazken adamın yakasından tutub sirkeledi
-Ses çıkar orospu çocuğu
-L-lütfen ö-öldür-me
Adam zar zor konuşurken elini yakasından çekip bana döndü
-Bak adam ölmemiş sen katil değilsin
Elini Bilale uzatarak silah istedi.Silahı eline alınca tekrar yüzümü avuçları arasına aldı
-Aycan bana söyle adam yaşıyor mu?
-Y-yaşıyor
Gözlerimden yaşlar yanaklarıma süzülünce Barış elimden tutdu ve yerde yatan adama silahı doğrultub kalbine sıktı.Ellerindeki kan midemin bulanmasına neden oluyordu.
-Aycan ben öldürdüm adamı.Tekrar et kim öldürdü?
-Ben yaraladım onu vurdum ona
-Sevgilim ben öldürdüm sen vurduktan sonra konuşuyordu di mi?Ama vurdum öldü.Katil benim.Tekrar et katil kim?
Barış başımdan tutarak kendine yasladı beni.Elini belime koyarak saçlarıma öpücük kondurdu.
📎📎
İçimde olan çığlık bu dar arabada gittikce büyüyordu.İkimizinde sessizliği beni yeyip bitiriyordu.Olanlar gözümün önünden bir şerit gibi geçip gidiyor.
Arabanın camları sonuna kadar açıktı.Vuran Rüzgar saçlarımı savuruyor,nefes almamı kolaylaştırıyordu.Barışın kanlı parmakları direksiyonu sıkıca kavramıştı.Araba daracık yolda irelilerken uçurumdan aşağıyı izliyordum.Sanki içime çekdiğim nefesle burnuma dolan bu güzel manzaranın kokusu değil,kanlı metalik bir kokuydu.
Kafamın içinde yankılanan cevaba mahkum olan binlerce soru vardı.Barışın bir kaç kez gözümün önünde adam öldürdüğüne şahit olmuştum.Ama bu kez vahşi bir canavar gibiydi.Onu hiç öyle görmemiştim.
Peki ben?
Az daha adam öldürüyordum...
Yaşlarla ağırlaşan kipriklerim soğuğun etkisiyle kapanıyorlardı.Barış bana bakınca derin nefes alıp direksiyonu daha sıkı kavradı.Yüzümü ona çevirdiğimde sadece yolu izliyordu.Boynu,elleri,çenesi kana bulanmıştı.Ona baktığımı biliyordu.Hiç beklemediğim anda konuşmuştu
-Ne düşündüğünü biliyorum
Gözleri bana değil yola bakıyordu.Hiç gözünü ayırmadan bakıyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Persephone {AyBar} +18
Teen FictionSen intikam için birini esir alırken, Sen onun esiri olursan?! Birinin karanlık kalbini aydınlatmak için kendini yeraltı dünyaya haps eder misin? O aşkı için her şeyden vazgeçti.....