Aycan
Barış beni içeri yollayıp kendisi hemen Berkanı aramıştı.Çok duymasamda bağırdığını sadece duyuyordum.Pencereden dışarı baktığımda Barışın elinde bir silah vardı ve arabamın yanındaydı.Sadece etrafa bakıyordu.Bir süre sonra iki araba adam geldi.El kol haraketleriyle bir şey anlatmaya çalışıyordu.Barış silahı beline takıp eve doğru geldiğini görünce hemen pencereden ayrıldım-Aycan iyimisin?
-Sen iyimisin?
-İyiyim.Bilal seni evi götürecek şimdi
Her şey benim yüzümden olmuştu.O gün orada o adamla dans etmeseydim şuan bu halde olmayacaktık.O anda gözümden bir damla yaş aktı.Barış yüzümü kaldırdı.O sert tonundan hiç bir şey kalmamıştı
-Noldu?
-Ben özür dilerim gerçekten özür dilerim
Ani patlamayla daha çok ağlamaya başladım.Bunlar beni aşıyordu.Hiç kendimi böyle hayatda hayal etmemişdim
-Yapma.Senin suçun yok.Bu olmasaydı başka biri olucaktı.Benim siktiğim hayatım böyle
Barış
Bunu yapanların Saraçoğullarının yaptığını tahmin etsemde emin değildim.Sonuçta bana düşman olan çoktu.Aycanın yorulduğunu görüyordum.Kaldıramıyordu bu olanları.Onu da bu hayata ben sokmuştum.Babası kötü biri olsa da onun bunlardan heberi yoktu.Benimle tanışmasaydı şuan daha mutlu olacağına emindim.Düşüncelerimi bir kernara bakıp Aycana baktım.Ona sarılıp saçına öpücük kondurdum-İyimisin?
İyi değildi ama benim için kafasını salladı.Bir daha saşından öpüp onu kendimden ayırdım.Telefon çalmasıyla açtım.
-Devil?İyimisin?Seni çok merak ettimde
-Saraçoğlu seni bulduğumda benim karşımda yalvaracaksın
-O kızı senden alacağım onun hasretiyle yanacaksın.
Yüzüme kapatmışdı telefonu.Gözlerimi kapatıp derin nefes aldım.Berkanı aradım
-O daha ergenliye yeni girmiş çocuğuda istiyorum onun yüzü buruşmuş babasınıda
Sinirle telefonu koltuğun üzerine fırlatdım.Aycana baktığımda masum-masum bana bakıyordu bu yumuşamama sebeb olsa da içimdeki öfke hala dinmemişti
Aycan
Beni neden Bilale yolluyordu.Ya ona bir şey olsaydı ben kendimi nasıl aff edebilirdim bilmiyorum.-Neden Bilal götürüyor sen gel
-İşim var Aycan.Gelicem yanına
-Ne işin var?
Bu sorumu cevapsız bırakıp dudağıma küçük öpücük kondurdu.Sonradan bir şey demeden hemen yanımdan ayrıldı.Büyük ihtimalle bu günkü olaylar yüzündendir.Koltuğun üzerindeki telefonunuda elime alıp Bilalin yanına gittim.
Bu gün her ne kadar yorulsamda yemek yapmak istedim.Mutfağa inip dolapları açtığımda her şey vardı.Şarkı açıp yemek yapmaya koyuldum.Şarkının ritmini hissetmeye çalışıyordum.Sanki kafamı karıştırmak istiyordum.Terlemiştim.Üç çeşit yemek yapmıştım.Her şeyi unutmak istercesine.Arkamdan Barışın sesini duyunca ona dönüp gülümsedim
-Bunları tek başına yemeyeceksin öyle değil mi?
Bunu söyleyip bana gülmüştü.İçeri girip yanıma geldiğinde ellerini belime koyup kendine çekti.Terli olduğum için kendimi uzaklaştırıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Persephone {AyBar} +18
Teen FictionSen intikam için birini esir alırken, Sen onun esiri olursan?! Birinin karanlık kalbini aydınlatmak için kendini yeraltı dünyaya haps eder misin? O aşkı için her şeyden vazgeçti.....