Bölüm 10:İhanet affedilmez

1.5K 84 69
                                    

Aycan
Düşmanın olaraktan bu hayatı yaşıyorsanız her an öle bilirsiniz ve buna hazırlıklı olmalısınız.Size univerisitede ve ya lisedeki dqşmanlardan bahsetmiyorum.Size silahlı,cani dqşmanlardan bahsediyorum.Ne olduğunu anlamadan normal yürüyerek restorana girecekdim.Çokda heyecanlıydım ilk buluşma gibiydi.Sadece Barışın sesini ve önüme geçmesini duydum bana sarılmasıyla ateş açılmışdı.Amma ne Barışa ne de bana bir şey olmamıştı.Barışın ölmemesi için adamlarından biri önümüze geçmiş ve mermiye tuş gelmişti.Adam yerde kanlar içinde yatarken Barışı ilk kez üzgün gördüm.Parmaklarını sinirle saçından geçirdi

-Sikerim böyle hayatı

Ben sadece yerde yatan adama bakıyordum.Gelip bana sarıldı

-İyi misin?

Berkanı arayıp durumu haber verdi.Tabi bunu kimin yaptığından en ufak bir fikrimiz yok

-Berkan Harun öldü

-N-Nasıl?

Berkan ne dediyse Barış yanımdan bir kaç adım ireliye gidib bağırmaya başladı

-Sorun bu değil benim mekanımda Aycana ateş açılıyor.Bu ne cüret?Sikerim lan ben adamın gelmişini geçmişini

-A-Aycan iyi mi?

Barış bana kısa bakış atıb bir şeyler mırıldandı.Benden bahsediyorlardı galiba.Titremeye başlamıştım.Hem korkudan,hem soğuktan

-İyi.Harunun ailesini bul onlara güzel ev iş para neye ihtiyacları varsa bundan sonra onlarada bakıcaz ölene kadar

-T-tamam hallediyorum hemen

Barış bana yaklaştı.Titrediğimi farkedince üzerindeki ceketi omuzlarımın üzerine bıraktı.Diger eliyle belimden tutarak bana tek kolla sarıldı.Korktuğumu anlıyordu.Saçlarımın arasın küçük öpücük bıraktı

-Bunu kimin yaptığınıda bul bana onun cezasını kendi ellerimle vereceğim.Ne cüretki Aycana ateş açılıyor.

Barış arabasıınln getirilmesini emr etdi.Arabası gelince kendi kulanacağını söyledi.Geldiğimiz yoldan değilde başka yolla gidiyordu.Hiç bir kelime etmiyorduk.Ben sadece yolu izliyordum.Birden durunca oturduğum yerden öne uçdum sanki

-İn

İnmiş hayvan oğlu hayvan bunu insan gibi yapsana.Arkasıyla giderken ufak toprak yolda gitmeye başladık.Harika!Topuklu ve böyle yol.Nereye gideceğimiz hakkında ufak bir fikrim yoktu.Zaten sorsamda cevap vermeyecekti.Hiç ağzımı yoramam.

-Hızlı yürü

Bana sinirli şekilde komut verdi.Nasıl yürüyeyim bu topuklularla.Allah!Allah

-Yürüyorun işte.Ben topukluyla nasıl hızlı yürüye bilirim?Sen biraz yavaşlasan sorun olmayacak

Bana dönüp ters ters baktı.Yalan bir şeymi söyledim.Ne bakıyon?Oflayarak gelip beni kucağına aldı.Böylede rahatsız oldum şimdi.Elbisenin yırtmacı olduğu için acayip şekilde açılmışdı elbise.Eli tenime değiyordu.

-Allahım ben ne günah işledim

-Günahların say say bitmez oraya hiç girme

Sonunda merakıma yenilip o kutsal soruyu sordum.Sonuçta nereye gittiğimi bilmrk istiyordum.Bu da benim en doğal hakkımdı.Gerçi burada hakkı,hukuku Barış koyuyordu

-Nereye gidiyoruz?

Tabiki cevap vermedi.Gözlerine hüzün çöktü.Lakin hemen toparlayıb yeniden kendi haline geri döndü.

-Konuşunca noluyor anlamıyorum.Dilini mi yuttun konuşsana.Sadece nereye gittiğimizi sordum.Zor değil yani

Yüzünü bana çevirip konuşmaya başladı.Şimdi böylede konuşunca bir garip hissetdim.

Persephone {AyBar} +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin