Bozuk plakın çıkardığı ses zihnimde ses yaparken,şirketin tam ortasında dikkatle Barışı izliyordum.Barışın gözleri benim gözlerie kenetlenirken,gözlerindeki mavilerin rengi koyulaşmıştı.Barışın uçurum mavisi gözleri önce beni baştan aşağıya süzdü,ardından tekrar gözlerimin içine baktı.Kulağındakı telefonu arkasına fırlatıp,yumruğunu sertce beyaz duvara geçirdi,duvarda küçük bir göcük yaranmıştı.
-Sikeyim böyle hayatı
Elini tekrar tekrar vurduğunda gözlerim sadece ona bakıyordu.Aklım yerine geldiğinde Barış iki elini duvara yaslamış,başını aşağıya eğmiş derin ve hızlı şekilde nefes alıyordu.Ona yaklaşmak istiyordum ama siniri beni çekindiriyordu.O telefonda neler olduğuna dair ufak bir fikrim yoktu.Yavaş ve ürkek adımlarla ona yaklaştığımda bağırdı
-Dur.Gelme
Sesi kuruydu,bu kez elini yavaşca duvara vurduğunda parmak buğumlarındakı kan beyaz duvara geçmişti.Onu dinlemeden dudaklarımı birbirine birleştirip ona yaklaşmaya çalıştım ama fevri bir tavrla benden uzaklaştı,gözlerim yumrukladığı duvara kaydığında,duvarda oluşan çatlağın etrafında kan lekelerini gördüm.Panikle bağırdı
-Barış?Elin!
Yüzünü bana sinirle dönüp bağırdı
-Siktirtme elimi.Sen burada olanları görmüyor musun?
-Bana neden bağırıyorsun?Ben ne yaptım?
Kaşlarımı çatarak ona doğru yürüdüm.Elini tutup kendime çekince yüzünü sinirle buruşturarak bana baktı,gergin görünüyordu
-Kanatmışsın,salak
-Bırak elimi
Eline kaşlarımı çatarak bakarken parmaklarımı yarasında dolaştırdım.Barış bir anda elini elimden söker gibi çekti.Bana neden kızıyordu ki?Oysa ki,ben hiç bir şey yapmamıştım.Birden her kesin duyacağı şekilde bağırdı
-Sikeceğim hepinizi.Bana karşı gelenlerin yedi sülalesini sikeceğim
Bilal ve Alper abi içeri girerken korumaların başında olan lacivert kostümlü biri daha girmişti
-Siz nasıl korumasınız?Buraya girene kadar arkayı niye korumadınız?
Onu sakinleştirmek için koluna dokunup fısıldadım
-Sakinleş.Ne bu sinir?
Mavi gözlerini gözlerime öyle bir sapladı ki sanki gözlerime bıçak saplanmış gibi öyleve baka kaldım.Gözlerini kısıp sesini alçaldarak konuştu
-Kes sesini.Seni buraya niye getirdim ki?Yürü gidiyoruz
-Barış ne konuşuyorsun?
-Burada olmaman gerekiyor.
Bilal temkinli adımlarla Barışa yaklaştı.Barış tıpkı yırtıcı hayvan gibi Bilale doğru döndü ve bu zaman Bilalin can sağlığı için endişelendim.Onu parçalayacak gibi görünüyordu.
-Abi bizzat kendim ilgileniyordum.Güvenlik artırılmıştı.Kameralara yansıyan durumda yok.Uzaktan işlerini görmüşler galiba
-Ne demek uzaktan görmüşler,piç?Sen buranın her haltını korumalısın
Barış hiddetle bağırmıştı.Bilal bir şey demeden sadece onun yüzüne bakıyordu.Barışın bir an gözleri gözlerime dokundu,burnundan sert nefes alıp tekrar Bilale bağırdı
-Onun bunun yatağına girene kadar işlerinizle ilgilenin.Kafanızda beyin yok mu?Artık ondan bile şüpheliyim
Bilalin üzüldüğünü hissedebiliyordum.Onun bir suçu yoktu ve her zaman ilk yardıma koşanda Bilaldi.Sertce yutkunup,boğazımı temizledim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Persephone {AyBar} +18
Teen FictionSen intikam için birini esir alırken, Sen onun esiri olursan?! Birinin karanlık kalbini aydınlatmak için kendini yeraltı dünyaya haps eder misin? O aşkı için her şeyden vazgeçti.....