"Su"
Birinin bana su vermesini bekleyerek elimi hafifçe uzatsam da yanımda kimsenin olmadığı gerçeği beynimin gerilerinden bir yerlerden fırlamıştı.
Yüzümü buruşturup kendimi daha fazla yormamak için sesimi keserken yutkunarak boğazımdaki iğrenç yumruyu yok etmeye çalıştım.
Ağlamaklı bir ses çıkararak mırıldandığımda duyduğum kapı sesiyle o tarafa dönmek istesem de gücüm yoktu.
"Güzelim" diyerek hemen yanıma gelmiş olan yumuşak ses içimi biraz daha rahatlatırken tekrar inleme benzeri bir ses çıkmıştı ağzımdan.
Biri sanki kemiklerimi kırıyor gibi hissediyordum.
"Güzelim bir şey mi istiyorsun?" Diyen sese az öncekine nazaran daha beter da beter bir biçimde "Su" demiştim.
Hala bu sesin kime ait olduğunu çözemezken başımdaki ağrı ile tekrar inledim.
"Geldim, geldim" diyerek yanıma gelen beden beni sırtımdan tutarak kaldırmaya çalışsa da o kadar güçsüz hissediyordum ki ona yardımcı olamamıştım.
"Hassiktir. Seni yalnız bırakan aklıma sokayım ben"
Uzun uzun kelimeler beynime dolsa da pek anlamlı bir şey çıkaramıyordum. Hafifçe beni kaldıran kişiye kendimi bırakarak kafamı omzuna koydum.
"Tamam güzelim, şimdi arala hafifçe dudaklarını" dediğinde isteğini yerine getirmiş ve yavaşça dudaklarımı aralamaya çalışmıştım.
"Aferin, hadi tekrar uzan bakalım" dediğinde ona uyum sağlayıp yumuşayan boğazımın verdiği mutlulukla kendimi bıraktım.
Başım yastığa tekrar konduktan sonra sırtımdaki acıyla inledim. Hemen sonra ise alnımda hissettiğim dudaklar kendimi biraz daha iyi hissetmeme neden olmuştu.
"Hemen geliyorum ben" diyen kişiye gitme demek istesem de o kadar acı çekiyordum ki becerememiştim.
Bir kaç dakika sonra kapının sesini duyarken yerimde rahatsızca kıpırdandım.
"Biraz soğuk olabilir güzelim" dedikten sonra alnımda hissettiğim buz gibi soğukla ani bir biçimde elimi alnıma götürmüştüm.
Yüzümü buruşturarak alnımdaki ıslak şeyi yere atmaya çalışsam da bir el beni engelleyince hamlem yarıda kalmıştı.
"Güzelim çek elini, ateşini düşürmemiz gerekiyor" diyen sesin sahibinin kim olduğunu sonunda anladığımda bu sefer de hissettiğim sinirle birlikte elimi kurtarmaya çalışmıştım.
"Git"
Az önce içtiğim suyun boğazımı yumuşatması sayesinde çatlak da olsa bir ses çıkarabilmiştim sonunda.
"Tamam sen kendine gel bir, sonra istersen yine giderim" diye çocuk kandırır gibi konuştuğunda yine ağlama isteği bastırmıştı.
Alnıma ve boynuma konulan soğuk bezler sayesinde biraz daha kendime gelirken söylenmeye başladım.
"Seni i-istemiyorum" dememle alnımda yine o yumuşak dudakları hissetmiştim.
"Şşt yorma kendini şimdi. Daha iyi olduğun zaman konuşuruz" dese de ona olan sinirim beni rahatsız ediyordu.
Tam olarak ne söylediğimi seçemesem de sinirle yarım yamalak bir şeyler mırıldanmaya çalışıyordum.
"Sen g-git o k-kız ile i-ilgilen" dedikten sonra yine alnımdaki bezi yere fırlatmak için bir hamle yapmıştım.
Küçük bir kıkırtı kulaklarıma dolduğunda yüzümü buruşturup ağlama moduna girdim. Gözlerim kapalı olsa da onun alaycı ifadesi gözümün önünde canlanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MESAJ / GAY / TEXTING
Romantizm(TAMAMLANDI) İki erkeğin aşkını konu alır. *Argo, şiddet, küfür ve cinsellik içerir