*Alper'in Ağzından*
Koluma dokunan elle arkamı dönüp kaşlarımı kaldırarak baktım nefret ettiğim yüze.
"Gelsene benimle" diyen Murat'a yüzümü buruştup sinirle bir adım geriledim.
"Hayır" dememle gözlerini devirmiş ve kolumdan sertçe tutarak sürüklemeye başlamıştı.
Normal zamanda olsam ağzına sıçardım ama gerçekten diyeceklerini merak etmiştim.
Kuytu bir köşeye geçtiğimizde beni fırlatırcasına savurup, sırtımın duvara çarpmasına neden oldu. Hissettiğim acıyla birlikte kaşlarımı çatarak doğruldum ve tam karşısına dikildim.
"Ne derdin var dökül bakalım?" dediğimde gülerek kafasını geriye atmış ve bir anda yakama yapışarak beni tekrar duvara doğru ittirmişti.
"Seni dövmemek için zor duruyorum" diyerek sırtımı duvara tekrar vurduğunda nefesim kesildi.
"Niye lan derdin ne benimle!? İlk seneden beri bırakmadın bir türlü yakamı!" Diye bağırıp aynı şekilde yakalarını tuttuğumda benden daha iri olan bedeni sağ olsun tekrar savurmuştu beni duvara doğru.
"Senin gibi homofobik bir herifi seveceğimi falan düşünmemiştin galiba?" Diyerek sinirle konuştuğunda bu sefer aynı sinir benim vücudumda da gezinmeye başlamıştı.
"Lan ne homofobiklikmiş, başımıza gelmeyen kalmadı siktiğimin yüzünden" diyerek aynı sertlikte onu silkelediğimde gülmüştü.
"Okay'a davranışlarını düzelt!" Diyerek gözlerinden alev çıkarır gibi baktığında bir an afallamıştım.
"Onu üzmeyeceksin"
Daha yeni algılamaya başladığım kelimelerle yutkunarak kendimi toparlamaya çalışsam da yapmamıştım.
"Sanane lan" diye kısık sesimle konuştuğumda ellerini yakamdan çekmiş ve silkeleyerek ceplerine koymuştu.
"Senin ona ilgin var değil mi?" Diyerek yarım ağız güldüğünde kendimi gittikçe bitkin hissetmeye başlamıştım.
"Vay be, homofobik, çapkın Alper bir erkeğe aşık oldu" kahkaha atarak eğilip tekrar kahverengi gözlerini bana dikti. "Fena film olur bundan ha" dediğinde yerimde doğrulmuştum.
"Sen yoks-" dememe kalmadan kendisi devam etmişti.
"Evet ona ilgini fark ettiğimde sırf seni sinir etmek için yaklaştım. Senden o kadar nefret ediyorum ki acı çekmen için masum bir çocuğu kullandım lan!" Diye bağırdığında yutkunmadan edememiştim.
"Ne diyorsun lan sen?"
Titreyen sesimle konuştuğumda elini ensesine atıp sertçe sıkmıştı.
"O çocuk seni seviyor, bir kere bile yüz vermedi bana, beni üzdüğüne üzülmesine rağmen bir kere ümit vermedi lan!" Dedikten sonra dayanamamış ve yüzüme sert bir yumruk atmıştı. "Ama sen şerefsiz, onun ağzına sıçmışsın belli ki!"
"İtiraf et onu bu kadar üzecek ne yaptın?" Demesiyle sesimi çıkarmamıştım. Daha doğrusu çıkaramamıştım.
"Her gün bir yeri yaralandı çocuğun, ha sanma ki krem bırakmakla falan onun yaraları sarılır, iyileşir" diyerek yakamdan tutup eğildiğim yerden kaldırdı beni.
Burnumdan akan kan dudaklarıma ulaşırken konuşmamla ağzıma iğrenç demir tadı dolmuştu.
"Sen onu nereden biliyorsun?"
"Bana teşekkür etti çünkü, cesaret edip karşısına çıkamadığın için benim getirdiğimi sandı" dediğinde yutkunup iğrenç tadın ağzımdan gitmesini beklemiştim.
"B-ben-"
"Sen ne sen? Ne ya söylesene?" Demesiyle tüm diyeceklerimi yutmuştum.
"Seni sikeyim, şerefsiz" dedikten sonra bu sefer de gözüme bir yumruk attı.
Fiziksel acıya dair hiçbir şey hissetmezken ruhsal bir çöküntüye girmiştim.
Düşündüğüm her şeyin yanlış olduğunu anlamam, dünyamı ters çevirmişti resmen.
"Siz sevgili değil misiniz?" Diye kendimin bile duyamayacağı bir sesle konuştuğumda karşımdaki adamın iğrenç kahkahası kulaklarıma dolmuştu tekrar.
"Ne sevgilisi gerizekalı? Hayır benim ona aşık olduğumu zannetsen anlarım da onun beni sevebileceğine nasıl inandırdın kendini dingil herif!?"
Sırtım tekrar duvarla buluşurken yine yutkunup tek gözümün elverdiği şekilde yüzüne baktım Murat'ın.
"Köşe bucak kaçıyor çocuk benden sırf sen bizi birlikte görme diye"
Tüm hıncını almak ister gibi bir kere daha karnıma vurduğunda iki büklüm olmuş bir biçimde yere oturmuştum.
"Seni şu an evire çevire dövsem bile içim soğumaz yemin ediyorum" dedikten sonra kolumdan sürükleyerek yere atmıştı.
"Hayır aptal herif onu sevdiğin kaç kilometre öteden belli oluyor, neden ikinizi de zora sokuyorsun?" Dedikten sonra karnıma tekme attığında nefesim kesilmişti ama aklımdaki düşünceler yüzünden bunu umursayacak durumda değildim.
"Şerefsiz herifin tekisin, nefret ediyorum senden ama sırf o güzel çocuğun hatrına gelip seninle konuştum" derken bile tekme atmaya devam ediyordu.
En sonunda yorulmuş olacak ki duraksadı ve saçlarımdan tutarak beni doğrulttu.
"Bir kere daha Okay'ın üzüldüğünü görürsem inan bu kadar insaflı davranmam sana karşı" dedikten sonra hızla yere fırlatıp yerde kanlar içinde düşüncelerimle baş başa bırakmıştı beni.
Dayanamadım yine bölüm attım yav sjdjsd.
Çiçekler eğer derslerden kalırsam seneye sınavlara benim yerime siz gireceksiniz haberiniz olsun sjdwjd.
Şaka bir yana benim de yazasım geliyor siz böyle yorum yazdıkça, sevdiğinizi söyledikçe, yerim hepinizi benn.
Bir de bebişler hani bu Murat çok samimiydi neden bir anda böyle oldu derseniz Murat, Okay'ı daha çok kardeşi gibi seviyor o yüzden ilgili bu kadar. Daha fazla da bir şey demeyeceğim ilerde anlarsınız zatenn.
Erken uyuyanlar için de uyarı bundan önceki bölümleri kaçırmayın. Hadi sizi öptüm kaçıyorum. Artık ancak yarına yeni bölüm atarım ona da söz vermeyeyim.
Görüşürüzzzz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MESAJ / GAY / TEXTING
Romance(TAMAMLANDI) İki erkeğin aşkını konu alır. *Argo, şiddet, küfür ve cinsellik içerir