20

12.5K 804 72
                                    

*Alper'in Ağzından*

Elimdeki içki bardağını yuvarlak hareketlerle sallarken, aklımdan çıkmasını istediğim düşünceleri göz ardı etmeye çalışsam da saniyeler içinde tekrar hücum ediyorlardı beynime.

Omay'ı görme umuduyla hevesle gittiğim sahil kenarında öğrendiğim gerçekler beni yaralarken, ne düşüneceğimi ne yapacağımı bilemez hale gelmiştim.

Parmaklarımın arasındaki sigarayı dudaklarıma götürüp zehri derin derin içime çektiğimde uzun süre sonra tekrar içmeye başladım bu meret sinirlerimin hoplamasına neden oluyordu yine.

Sigaranın kısalmış kısmını içkimin içine atıp çıkan cızırtıyı dinledikten sonra sinirle yerimden kalkarak odama geçtim. Kendimi yüz üstü bir biçimde yatağa bırakıp bir müddet gözlerim kapalı şekilde durdum.

Okay'ın ağlarken ve bana yalvarırken attığı bakışlar gitmiyordu gözümün önünden. O perişan halinde bile bana göre daha küçük olan ellerini, yaşlarımı silmek için yüzüme atmaya çalışması kalbimdeki iğrenç ağrının şiddetini arttırırken, oflayarak kendimi tavana doğru çevirdim.

Ben Omay'ı seviyordum ama Omay aslında Okay'dı. O zaman ben Omay'ı değil de Okay'ı mı seviyordum?

Ama bana yalan söylemişti, benimle eğlenmişti, güvenimi paramparça etmişti. Bir insan bu duygulardan sonra da hala karşısındakini sevebilir miydi?

Üstüne üstlük bir de karşımdaki kişi erkekti. Yıllarca en korktuğum şey başıma gelmişti. Bir erkek beni seviyordu ve belki ben de onu seviyordum.

Seviyor muydum?

Hayır ben hayalimdeki Omay'ı seviyordum Okay'ı değil.

Art arda beynime gelen düşünceler yine başımın ağrımasına neden olduğunda elime telefonumu alıp Okay'ın bana atığı fotoğrafları izlemeye başladım.

Onu ben konuşarak sevmiştim, onun benliğine, kişiliğine, güzel kalbine aşık olmuştum ama artık onların bile gerçek olduğuna emin değildim.

Okay ile konuşurken onun ne kadar iyi, sevecen bir insan olduğunu da anlamıştım ama yine de içimdeki o güvensizlik duygusunu yok edemiyordum işte.

Telefonuma bakarken üst üste gelen bildirimleri aşağı çekip okumaya başladım.

0541.......: Alper ben Okay.

0541........: Tekrar özür dilemek için yazdım.

0541........: Beni engelleme lütfen, sen yazana kadar yazmayacağım söz veriyorum.

0541........: Sadece pişman olduğumu bil.

0541........: Seni seviyorum.

0541........: Görüşürüz.

0541........: Yani umarım.

Yukarıdan gelen bildirimlerde birlikte içimdeki acı daha da büyürken midemin bulandığını hissederek yerimde doğruldum.

Birkaç gündür aç karnıma fazlasıyla tükettiğim alkol ve sigara, yüreğimdeki acıyla birleşince midemde patlamış olacak ki kendimi zorla tuvalete atıp kustuğumda gözlerimden ilk defa yaşlar bu kadar şiddetli boşalmaya başlamıştı.

Sinirle klozetin kapağına vurup kapattıktan sonra yüzümü sıvazlayıp aynaya diktim gözlerimi. Çökmüş halim yüzümü buruşturmama neden olunca da elimi yüzümü yıkamış ve kendimi yatağa atarak tekrar düşüncelere dalmıştım.

Düşündükçe daha da dibe batarken kendi yaptığım salaklıklara da küfretmeden edemiyordum.

Başta belki onu kıracak o iğrenç cümleleri uygulamada yayınlamasaydım bunların hiçbiri başımıza gelmeyecekti ama yine de bana karşı bu yaptığı doğru değildi ki.

Kalbimdeki ağrıyla üzerime battaniyeyi çekip yüzümü kapattım ve kendimi rahatsız bir uykunun kollarına bırakarak kafamdaki düşüncelerden sıyrılmaya çalıştım.

Ama ne kadar başarabildim onu bilemiyordum.

Ya ben upuzun bir bölüm yazmak istemiştim ama kısacık oldu :')

Affedin beni çiçeklerim öpüyorum sizi kocaman kocaman.

MESAJ / GAY / TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin