Gözlerimdeki bandana yanaklarımı kaşındırırken yüzümü buruşturup, belimdeki ellerin beni yönlendirmesine izin verdim.
Uzun süreli birlikteliğimiz devam etmiş, sonunda yaz geldiğinde ise tatile gelme kararı almıştık. İşin ilginç yanı ise Alper'in hevesle bana bir sürpriz hazırladığını söylemesi ve bana zorla bu göz bandını takması olmuştu.
Beni nereye götürdüğü veya ne hazırladığı hakkında gram fikrim olmasa da onun bu heyecanlı hali kalbimin kıpır kıpır olmasına neden oluyordu.
"Geldik!" Diyen ses gülümsememe neden olurken onunla birlikte ben de heyecanlanmıştım artık.
"Açabilir miyim artık gözümü?" Diye sorduğumda dilini şaklatarak beni reddetmiş ve yanağımı öpüp anladığım kadarıyla odamızın kapısını açmıştı.
Belimdeki eli, bel boşluğumu hafif hafif okşayarak beni yönlendirmeye devam ederken içimdeki merak duygusu gittikçe artmaya başlıyordu.
"Hazır mısın güzelim?" Diyerek elini ensemden tüy gibi hafif hafif sürüyerek yukarı çıkarıp başıma atmış ve ipi çözmeden önce onayımı beklemişti.
"Hazırım tabiki yavrum" dememle gülüp göz bandını araladı.
Loş ışık, karanlığa alışmış gözlerimi hafif de olsa kısmama sebep olurken, bir iki kere kırptıktan sonra etrafı incelemeye başladım.
Jakuzi ile birleşik olan odanın her yerine sahte güller serpiştirilmiş, odanın yeteri kadar ışık alması ise küçük sarı mumlar ile sağlanmıştı.
İkimizin rahatlıkla sığacağı yatağın üzerindeki kuğulara gülmemek için kendimi tutup son kez mavi ve kocaman jakuziye hayranlıkla baktıktan sonra arkamı dönerek sevgilime gülümsedim.
Yüzündeki saf gülümseme ile bana bakarken onun bu romantik hali içimi titretmişti.
"Beğendin mi?" Diye nazikçe sorup elini belimin iki yanına yerleştirerek kendine çekti ve hevesle parlayan gözlerini bana dikti.
Çocuk gibi meraklı oluşuna, aynı çocukça bir mutlulukla sarılarak karşılık verdim. Boynundaki kollarımı sıkı sıkı sararken aynı zamanda yanağını öpüyordum.
"Beğenmez olur muyum hiç!?" Dediğimde o da belimdeki ellerini sıkılaştırmış ve beni kendine daha çok çekmişti.
İkimiz de birbirimizi sıkıca kucaklarken geri çekilip dudaklarına bir buse kondurdum. Bu anın daha tatlı kalmasını düşündüğümüz için hemen geri çekilmiştik.
"Hadi gel biraz sıcak suya girip rahatlayalım, yol yordu" dediğinde son kez dudağını öpmüş ve onu onaylayarak geri çekilmiştim.
İkimiz de hala küçük utangaçlık durumları yüzünden üzerimize kızara kızara çıkarıp sıcak suya girerek bir oh çekmiştik.
Alper'in kolları karnımdan sarılıp, bir anda bedenimi bacaklarının arasına çekmişti. Bense anın uyuşukluğu ve sevdiğinin tenini hissetmenin hazzı ile birlikte başımı omzuna yaslayıp gözlerimi kapattım.
"Çok seviyorum seni"
İ harfini uzatarak söyleyip şakağımdan öpen adamın verdiği güzel his anlatamayacağım kadar tatlı geliyordu.
Elimi ellerinin arasına sıkıştırıp, kendimi biraz daha ona doğru yaklaştırarak kafamı yan çevirdim ve öpmeye doyamadığım boynuna derin bir öpücük kondurdum.
"Ben de seni seviyorum" dedikten sonra dayanamayıp bir de ısırık bırakmıştım tatlı boyna.
"Ulan bir gün boynumu koparacaksın diye çok korkuyorum" dese de kendini bana biraz daha yaklaştırıp saçlarımı öpmüştü.
"Okay" dediğinde dudaklarımı boynundan ayırıp alttan alttan güzel yüzüne bakmaya başladım.
"Efendim bebeğim" derken ben elleri ile oynuyordum. Ara ara parmaklarını çekip bırakıyor ya da ellerimizin boyunu ölçerek kiminki daha büyük hesabı yapıyordum.
"Biz ayrı eve çıkalım mı?" Dediğinde beklemediğim teklif karşısında biraz şaşırsam da hemen toparlanıp yerimde dikleşerek yüzüne baktım.
"Emin misin yavrum?" Dediğimde güzel gözlerini bana dikip onayladıktan sonra burnuma minik bir buse bırakmıştı.
"Ben artık seninle uyuyup seninle uyanmak istiyorum, her zaman sizin evde de kalamıyorum Ali ve Murat sık sık geliyor. Ee bizim evi zaten biliyorsun, en iyisi birlikte eve çıkmak değil mi?" Dediğinde içimdeki bitmek bilmeyen mutlulukla kafamı sallayıp, bu sefer yüz yüze gelecek şekilde kucağına oturarak tekrar sarıldım sıkı sıkı.
"Çok güzel olur hem de" dediğimde gülüp boynumu tekrar öpmüş ve omuzlarımdan hafifçe geriye doğru çekmişti.
"Son bir şey daha" dedikten sonra derin bir nefes aldı ve devam etti. "Aileme söyleyeceğim" demesiyle bir anda yüzüm düşmüştü.
Aklıma kötü anılarım dolarken, bütün mutluluğumun çekilmemesi için kendimi zorluyordum.
"Bence erken" diyerek hemen konuyu kapatmak istesem de kafasını iki yana sallayarak beni reddetti.
"Yavrum ilişkimizin sene olmasına kaç ay kaldı, birlikte ev tutacağız ve artık ailemden bunu saklamak istemiyorum" dediğinde ona hak versem de ailesi ters bir tepki verecek diye korkuyordum.
"Emin misin?" Dedikten sonra durmadan devam ettim. "Bak biliyorsun benim ailem ile yaşadığım sorunları, lütfen bunları göz önüne alarak karar ver" dedikten sonra gözlerine girecek kadar uzamış olan saçlarını şefkatle geriye taradım.
"Eminim güzelim merak etme" dedikten sonra tekrar burnumu öpmüş ve bu sefer de o sıkı sıkı sarmıştı beni.
"İyi ki karşılaşmışım lan seninle" dedikten sonra ikimiz de kahkaha atmış ve sarılmaya devam etmiştik sevgiyle.
Sonunda kavuşmuştuk huzurumuza.
Bundan sonra artık sevişecekler. Yani umarım, bir aksilik olmazsa ajdjakda.
Neyse uzun süre sonra gelince bir acayip hissettim, umarım beğenmişsinizdir bölümü çiçeklerim. Hatalarım varsa affedin beni, hepinizi seviyor ve kocaman kocaman öpüyorum.
Görüşürüzzzz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MESAJ / GAY / TEXTING
Romance(TAMAMLANDI) İki erkeğin aşkını konu alır. *Argo, şiddet, küfür ve cinsellik içerir