Çiçeklerim bundan önce bir bölüm daha var bildirim gitmeyenler lütfen o bölümü atlamasınlar. Öpüyorum hepinizi ve iyi okumalar diliyorum.
*Murat'ın Ağzından*
"Bebeğim, o neydi öyle? Küçücük boyunla koca adamı devirdin" Diye şaşkınlıkla eve getirdiğim sinirli çocuğun kanlı ellerini yıkarken, yutkunmuştum.
"Sinir oluyorum o şerefsize" dedikten sonra temiz olan ellerini havluyla kurulayıp minik birer öpücük bıraktım ve kafasını hafifçe eğerek soğuk bir su çarptım yüzüne.
Aynı zamanda ensesine de sürmüştüm birazcık.
"İyisin değil mi güzelim?" Diye sorduğumda yüzünü buruşturup kafasını iki yana sallamıştı.
Elimi yüzüne atıp bana bakmasını sağlamaya çalışırken, yutkunup kafasını yana çevirdi aynadan gördüğüm kadarıyla dudağını büküp ağlamaya başladı.
"Miniğim ne oldu bir anda?" Dedikten sonra bir şey demesine izin vermeden hemen kucağıma alıp oturttum. Benden kaçmaya çalışacağını düşünsem de tam tersi olmuş ve boynuma sarılarak sessizce ağlamaya başlamıştı.
Ben onun belini okşarken o sessizce ağlamaya devam ediyordu. Minik bedenini taşıyarak salona geçip kanepeye oturdum ve kendime daha çok çektim Ali'yi.
"Bebeğim ne oldu anlatır mısın?" Dediğimde burnunu çekip kafasını iki yana sallamıştı.
Akif'i dövdüğü için pişman mıydı? Yoksa aklıma gelmeyen başka bir sebep mi onu böyle üzmüştü bilmiyordum ama çok telaşlı hissetmiştim kendimi.
En sonunda dayanamayıp yavaşça yerinde doğrulan çocuğun gözleri iki saniyede kan çanağına dönmüşken, elimi yüzüne atıp yaşlarını silmeye çalışsam da engelleyip konuşmaya başladı.
"Beni sevmiyorsun değil mi?" Dediğinde ağzımın şaşkınlıktan bir karış araladığına emindim.
"Bana da Okay'a yaptığın gibi yapacaksın ama kime sinir olduğunu çözemedim, eski sevgilim de yok ki ya da bana takılan bir homofobik" dediğinde daha da şaşırırken bu muhabbeti nereden öğrendiğini düşünüyordum.
"Yavrum ne diyorsun sen?" Dedikten sonra devam etti konuşmasına.
"Ben geçen sana sevdiğimi söyledim karşılık vermedin, sonra da Okay olayını öğrendim" burnunu çekip koluna sildi ve devam etti. "Beni sevmiyorsan neden bana bu kadar güzel davranıp, sana bağlanmamı sağladın? Kısacık sürede seni ne kadar çok sevdiğimi göremiyor musun?" Dedikten sonra kafasını göğsüme gömüp ağlamaya devam etti.
"Gitmeden önce biraz daha z-zaman geçirmek i-için sarılıyorum" diye açıklamasını da yaptıktan sonra üzerimdeki gömleği avuçlarının arasına alıp içli içli ağlamaya devam etti.
Şimdi anlıyordum geçen yaptığı soğuk davranışları ve bugünkü sinirini.
Şokumu atlatıp kendime geldiğimde belinden tutarak iyice kendime çektikten sonra yüzünü avuçlarımın arasına aldım ve yanaklarını öptüm.
"Hala öpüyor ya bıraksana" dediğinde gülmeden edememiştim.
"Miniğim beni bir dinler misin?" Dediğimde yüzünü buruşturup kollarını göğsünde bağladı ne kafasını salladı.
"Bebeğim benim, şimdi baştan anlatacağım dinle beni" dememle dudaklarını büzüp, kafasını bu sefer olumlu anlamda sallamıştı.
Bense bu sefer dayanamayıp, daha doğrusu onun da beni sevdiğini öğrenmenin sevinciyle büzülmüş dudaklarını minikçe öptüm.
Bu ani hareketimle donan miniğe gülümseyip geri çekildim.
"Hipnoz da ettiğimize göre devam edelim" dedikten sonra ellerini avuçlarımın içine alıp öptüm tek tek.
"Bebeğim hatırlıyor musun Okay için oturmuştum yanına?" Dediğimde hala şaşkın olan yüzüyle kafasını salladı.
"Hah işte ilk o zaman seni gördüm ve derler ya ilk görüşte aşk diye, o şekilde vuruldum sana" dediğimde gözleri biraz daha büyürken bu tatlı haline kahkaha atıp tekrar öptüm ellerini.
"Sonra işte bir kaç kere seni izledim ve bu Okay işini bitirmek için gidip Alper'i dövdüm biliyorsundur" dememle yutkunup devam etmemi beklemişti.
"İşte sonra da sana koştum, zaten hemen yakınlık kurduk biliyorsun" dememle hafif bir kızarıklık hakim olmaya başlamıştı yanaklarında.
"Sen o gün beni sevdiğini söylediğinde de şaşırdım, inan o an beklemiyordum zaten sonrasında da zil çalınca konu dağıldı" dedikten sonra hemen devam ettim. "Komşuyu sevmesem söverdim bak" dememle utangaç bir şekilde gülmüş ve hevesle devam etmemi beklemişti.
"Bazen de her şeyi söylemeye gerek yoktur güzelim" dedikten sonra yine kızarmış yüzünü avuçlarımın arasına alıp öptüm. "Hal ve hareketlerimin yeterince belli ettiğini düşünüyordum ben" dedikten sonra tekrar minik kiraz dudakları öpmüş ve geri çekilmiştim.
"Seni seviyorum" dememle yüzünde o kadar saf bir gülümseme oluşmuştu ki içim erişmişti resmen. Onun bu tatlı haline tekrar gülüp bu sefer de burnunu öptüm.
"Seni çok çok seviyorum"
Son dediğimde birlikte tekrar sarılıp göğsüme gömüldü.
"Ben de seni seviyorum"
Ali'yi Akif'in üzerinden alırken Murat sjfskcjskxksx.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
