*Alper'in Ağzından*
Elimi masaya koyarken tırnaklarımı vurarak ses çıkarıyordum.
Omay'a sabah mesaj atmama rağmen bana dönmediği için sinirlenmiştim. Saat gecenin bir yarısı olmuştu ve hala ortalıkta yoktu. Tabiki her zaman elinde telefonla beni bekleyecek değildi ama en azından bir haber vermesi gerekirdi değil mi?
"Ne oluyor lan sana?" Diyerek kolunu omzuma atan çocuğa bakıp bıkkınca bir nefes verdim.
"Hangi kız üzdü seni yavrum?" diye sonunu uzatarak konuştuktan sonra omzumu patpatlayarak bar sandalyesine oturan salak arkadaşıma baktım.
"Akif inan modumda değilim" dediğimde kahkaha atmış ve barmene içeceği içkiyi söyledikten sonra bana dönmüştü.
"Bebeğim sen hiçbir zaman modunda değilsin" dedikten sonra etrafta gözlerini gezdirmeye başladı usul usul.
"Şuradaki kıza baksana" dediğinde yüzümü buruşturup elimdeki içkiye diktim gözlerimi.
Kafam Omay'da olduğu için kimseye bakasım yoktu. Tamam daha yüzünü bile görmediğim bir insana aşık olacak değildim ama saygım vardı.
Çok masumdu bir kere, diğer kızlar gibi değildi eğer bakarsam onun masumluğuma ihanet edermişim gibi geliyordu.
"Ulan kıza baksana" diyerek omzumu dürten çocuğun elini ittirerek içkimi izlemeye devam ettim.
"İstemiyorum lan" dedikten sonra şaşkınlıkla bana dönüp yüzüme bakmaya başladı.
"Oha sen gerçekten iyi değilsin" diyerek şaşkınca konuştuğunda "Hadi ya!?" Diyip kafamı salladım.
O sırada telefonumun titremesiyle heyecanla elimi cebime atmıştım.
Omay: Alper gerçekten çok özür dilerim, ev arkadaşım bana sürpriz yapmış erken gelmiş. Sana yazacak zamanı bulamadım gerçekten özür dilerim.
Okuduğum mesajla içim biraz daha ferahlasa da sinirim geçmemişti.
"Kimle konuşuyorsun lan sen?" Diye telefona yaklaşan adamın kafasını tutup bakmasını engelledikten sonra tek elimle yazmaya devam ettim.
Alper: Ne kadar merak ettim biliyor musun? Bana bir mesajı çok mu gördün?
Omay: Alper gerçekten özür dilerim.
Omay: Arkadaşım geldi ona yemek yap, bavulunu boşalt, konuş şu bu derken elime bir kere bile almadım telefonu gerçekten. Yoksa sana yazmadan durur muyum?
Alper: Bir daha böyle yapma.
Omay: Yapmam bir daha söz, çok çok özür dilerim tekrar.
Omay: Affettin mi beni?
Alper: Bir fotoğrafını alırsam affedebilirim. İyi olduğuna emin olmam lazım.
Omay: Peki bebeğim.
Okuduğum bebeğim kelimesi anlamsızca kalbimi hızlı hızlı artırırken gülerek kafamı kaldırıp yanımdaki arkadaşıma baktım.
"Sende bir şeyler var ama hadi bakalım hayırlısı" dediğinde gülüp başındaki elini çektim ve merakla bana göndereceği fotoğrafı beklemeye başladım.
Her seferinde biraz uzun sürüyordu fotoğraf göndermesi o yüzden bir süreliğine telefonu cebime atıp etrafa bakındım.
Bana doğru bakan kızlara fazla pas vermemeye çalışarak gözlerimi gezidirirken dikkatle beni süzen bir çocuğu fark etmemle tek kaşımı kaldırıp ben de ona bakmaya başladım.
Sarı saçlarını serbest bırakmış olan çocuk elinde içkisini tutarken baş parmağını dudaklarına götürmüştü. Yüzünde pis bir sırıtma vardı ve gözlerini ayırmadan beni izliyordu.
"Akif şu kim lan?" Diyerek çenemle bana bakan çocuğu gösterdiğimde gözünü kısarak bakmış ve cevaplamıştı.
O sırada çocuk da yüzünü bizden çekip telefonuna yöneltmişti.
"Okulun ibnelerinden biri bilmiyor musun?" Dediğinde kaşlarımı kaldırarak çocuktan gözlerimi çekip Akif'e çevirmiştim.
"Sana mı göz koydu lan acaba?" Dediğinde kafamı geriye atarak kahkaha attım.
"Şu an uğraşacak gücüm yok ama hatırlat, okulda yanaşmaya çalışırsa gösterelim kim olduğumuzu" dediğimde gülüp kafasını iki yana salladıktan sonra yine kızlara bakmaya başlamıştı.
Omay:
Omay: Arkadaşın eşofmanını çalmıştım biraz erkeksi gözümüş🤭
Derken ben fotoğrafa dalıp gitmiştim bile. Her seferinde hafif açık fotoğraflar atmasına rağmen bu kadar masum olması beni kendine çekiyordu.
Dudaklarımı ısırarak fotoğrafı biraz daha inceledikten sonra cevapladım.
Alper: Hayır bebeğim çok yakışmış. Ah bir de yüzünü görebilsem artık. Bu arada ev arkadaşın erkek mi?
Omay: Biraz daha zaman istiyorum senden sadece hatta belki direkt yan yanayken görürsün ve hayır değil.
Dudaklarımdan bir küfür dökülürken kafamı geriye atıp güldüm ve mesaj yazmaya başladım.
Alper: Peki o zaman bebeğim hazır olana kadar bekleyeceğim.
Omay: Anlayışın için teşekkür ederim.
Omay: Sen ne yaptın bugün?
Alper: Akşama kadar evdeydim şimdi de bara geldim, malum moralim bozuktu biraz.
Omay: Of benim yüzümden değil mi? Gerçekten tekrar tekrar özür dilerim.
Alper: Dileme bebeğim şimdi yazdın ya o bile yeter.
Omay: Sevindim, o zaman ben seni fazla tutmayayım. Zaten çok uykum geldi benim de. Yorucu bir gündü.
Alper: Yatacaksan asıl ben tutmayayım seni, yoksa seninle konuşmak sorun değil benim için.
"Ulan Alper, baksana bir" diyen Akif'e döndüm kaşımı kaldırarak.
"Göz koymuş kesin bu herif sana bakışlara bak" dediğinde adama tekrar dönsem de aklımda Omay olduğu için fazla takmamıştım.
Elindeki içkiyi kaldırarak bana doğru uzatıp göz kırptıktan sonra devamını midem kaldırmadığı için arkamı döndüm ve Omay ile konuşmaya devam ettim.
Omay: Ben de seninle daha fazla zaman geçirmek isterdim ama şimdi bile uykudan kapanıyor gözlerim.
Omay: Yarın söz yazacağım sana.
Alper: Tamam o zaman güzellik, sana iyi geceler.
Omay: Sana da iyi geceler.
Omay: Aman ha dikkatli ol, tekin değil öyle yerler, fazla da sarhoş olma şimdi başına bir şey gelir.
Alper: Merak etme bebeğim fazla durmayacağım zaten, sen beni düşünme rahat rahat uyu.
Omay: Peki o zaman tekrar iyi geceler.
Alper: İyi geceler bal.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MESAJ / GAY / TEXTING
Dragoste(TAMAMLANDI) İki erkeğin aşkını konu alır. *Argo, şiddet, küfür ve cinsellik içerir