48. вölüм / İstemem Söz Sevmeni

136 12 38
                                    

Bahar'dan...

Balkona çıkıp karşıdaki apartmanlara baktım. Mehtap'ı demirlerden sarkmış buraya bakarken görünce el salladım hemen.

"Geliyim mii!?" diye bağırdığında güldüm.
Bense bağırmak yerine elimle gel demiştim ona. İçerden Yusuf'un sesi geldi.

"Mehtap mı o?"

"Evet." dedim arkamı dönerek. Kapıya çıkıp baktı.

"Sana kaç kere ordan bağırma dedim acaba!?" diye bu sefer kendi bağırdı. Sonra bana bakıp normal bir tonla,

"Telefonunuz yok mu güzelim sizin?" diye sordu.

"Yok, rahatsız mı oldun?" dedim gülerek yanına gidip.

"Ben değil site sakinleri rahatsız oldu." dedi gözleriyle dışarıyı işaret ederek. Ellerimi boynuna sardım hemen gülmeye devam ederken.

"Duyarını sevsinler senin." dedim. Gülümsedi o an, sonra çenemi sıkıp dudaklarımı büzdü ve öpücüğünü aldı kaşla göz arasında.

"Annen görecek şimdi rahat dur."

"Senin babana bile yakalandıktan sonra kimse umrumda değil." diyip kendi dediğine gülmeye başladı o an ve geri çekildi.

Evet komik bir anı olmuştu. Yanlış anlaşılmalarla dolu ve utanç verici...

"Sus hatırlatma ya." dedim ama gülmeden de duramıyordum.

"Berkcan'ı geberticektim oracıkta." dedim duvara yaslanarak.
Benim yarım akıllı ikizim sırf inadından ne olduğunu bile bile babamı odaya göndermişti o akşam.

Yılbaşına baskınla girmiştik yani.

"Sen mi ben mi? Elimde kalıyordu şerefsiz." dedi Yusuf. Güldüm.

"Neyse, en azından öpücük yarım kalmamıştı." diye avunurcasına bi laf söyleyip içeri girdi.

Sonra geri geldi bir şey unutmuş gibi.

"Annem de ayaküstü benim belamı sikiyor bu arada." diye söylenip tekrar gitti.
Annesi biraz önce yıkamış olduğu perdeleri asmasını istemişti sanırım. İzlemek için yanına gittim. Bunu video çekmeliyim!

Derken kapı çaldı.

"Mehtap zamanlamana hayranım ya.." dedim kapıya giderken.

"Bahar sen hâlâ niye burdasın?" diye soran Ceylan hanım arkamdan geliyordu.

"Gidiyorum birazdan merak etmeyin." dedim ona bi bakış atarak. Hayır insan belli eder gitmemi istediğini okey de, alenen de söylemezsin ama ya...

"Git git..." diye tavır yapan Yusuf bizi dinliyordu içerden. Gitmem gerektiğini biliyordu. Zaten buraya onu almaya gelmiştim ama pek başarılı olamamıştım. Akşam nikâh ve düğün töreni vardı bizim evde. Yusuf da Berkcan'la araları soğuk olduğu için bir türlü gelmeyi kabul etmiyordu.

"Ben geldiim." diyerek içeri girdi Mehtap kapıyı açar açmaz.

"Aa Mehtap, hoşgeldin kızım." dedi Ceylan hanım. Yüzünde güller açtı kadının resmen. Bu konuda Mehtap'ı kıskanmaya başlıyordum artık. O benim müstakbel kaynanam yaa!

"Hoşbuldum Ceylan teyzoşum."

Mehtap'ın her insana ayak uydurması da ayrı bir hayranlık duygusu uyandırıyordu bende...

"Bahar balım peteğim?" diyip bana döndü sonra.

"Mehtoşum?" dedim efendim der gibi.

"Düğün yok mu akşama, sen n'apıyorsun burda bakiyim?"

BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin