Bu bölüm tümüyle Bahar Güven'in bakış açısından yazılmıştır.
***
Oyunumuzun sergileneceği gün gelip çatmıştı. İnanılmaz bir kalabalık bekliyordu akşam için.
Çok heyecanlıydım, ilk resmi tiyatro oyunuma çıkıyordum ve eğer beğenilirse bu oyunun turnesini yapacağımız söylenmişti."Kendi kendine mi konuşuyorsun sen?" diye sorarak gelen Doğukan'a baktım. Elindeki şişe suyu tek dikişte bitirmişti bunu sorduktan sonra.
"Sesli mi düşünüyormuşum?" diye sordum şaşkınca. Güldü.
"Heyecanlısın bayağı."
"Normal değil mi?" derken titreyen ellerimi göstermiştim. Yanıma gelip elimden öptü nazikçe.
"Hadi geçelim, bizi bekliyorlar." dedi ardından elimi bırakmak yerine beni oturduğum yerden kaldırarak.
Elbisemin eteklerini tek elimle tutup peşine takıldım bir şey demeden.
Seyirciler yerlerini almışlardı ve başlamak için sadece perdenin açılmasını bekliyorduk."Sakin ol, kimse yokmuş gibi davran. Provadaymışız gibi..."
Doğukan sessizce beni uyarırken kafamı sallıyordum ona. İlk sahne ikimizindi, ve bu sahnede kavga edecektik. Doğaçlama yapabilirdim aslında takıldığım yerde, sonuçta normalde de kavga edebilirdim arkadaşımla.
Gerçi, Doğukan'la şu ana kadar tek bir kavga etmişliğim bile yok.
"Perde açılıyor." dedi arkadan biri ve perdelerin açıldığını gördüm.
Salondaki kalabalık, büyük bir ordu oluşturabilirdi.
Oyun başladı, sahneler değişip durdu ve her şey çok güzel ilerledi.
Son sahnelerin birinde, küçük bi öpüşme ânı vardı ve bunu da profesyonel bir şekilde aradan çıkarmıştık.İlk başlarda başkasıyla öpüşecek olmam çok tuhaf hissettirmişti -ki hâlâ öyle hissettiriyor- ama şu an daha mantıklı düşünebiliyordum. Sonuç olarak ben bir oyuncuydum ve bu elbet bir gün başıma gelecekti.
Çaktırmadan göz ucuyla ön sırayı kontrol etmiştim yine de. Ailem ve arkadaşlarım ordalardı ve sonuçta Mehtap Doğukan'ın eşiydi. Tepkisizce izliyorlardı, muhtemelen devamını merak etmişlerdi. Oyuna dönmek için gözlerimi seyirciden koparmalıydım.Ta ki, aralarında bir çift gözle bakışana kadar, her şey normal seyrindeydi.
Nasıl yani?
Ben donup kalınca, yanımdaki oyuncu beni hafifçe dürtmüştü, seyircilerin birkaçı ise baktığım yere dönüyordu tek tek.
"Yusuf gelmiş.." dedim sessizce.
Evet ordaydı, ne zaman nasıl gelmişti bilmiyorum, ama orda kalabalığın arasındaydı.
"Sürpriz yapmış sanırım." dedi Doğu yanımdan o tarafa bakarak. O böyle diyince emin olmuştum gerçekliğinden, tek gören ben değilmişim demek.
Sahne merdivenlerine doğru yürürken hâlâ benimle bakışıyordu Yusuf. Gülümseyip ayaklandığında adımlarımı hızlandırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA
FanfictionRomeo ve Juliet hikayesi, Yusuf ve Bahar için artık sadece bir tiyatro oyunu değildi, her şeyiyle gerçek olmuştu. ✿ ✿ ✿ "Bak bana... Sen deli misin? Ben senden başkasına yar diyebilir miyim sence?" ··· "Beni ne zaman bu kadar etkin altına aldın sen...