82. вölüм / Her Aşk Bir Gün Biter

51 6 12
                                    

Yazardan...

Klasik müziğin ve otel müşterilerinin de etkisiyle, oldukça nezih bir akşam geçiriyorlardı bugün. Her ne kadar masadaki sohbetin konusu can sıkıcı olsa da..

Bacağını diğerinin üzerine atmış rahat bir şekilde oturuyordu Bahar. Bu rahatlığı giydiği salaş eşofman altı veriyordu ona. Üstündeki sade tişört ile birlikte, bu gece için kesinlikle fazlasıyla klasikti. Enes ve babasıyla yemek yiyecekler diye abiye giyecek hali yoktu öyle değil mi?
Karşısındaki hırs dolu adama şaşkınlık dolu ifadesiyle bakıyordu şu an.

Hakan Bey, nezaketinden ödün vermeden ısrarla balo salonunu kullanamayacaklarını söylüyordu.

"Bunu yapıyor olmanız sizi işinizden etmekten başka bir işe yaramıycak biliyorsunuz dimi?" diye sordu Yusuf sakince. Arkasına yaslanmış, aynı Bahar gibi o da ayağını dizine koymuş bir şekilde rahat oturuyordu. Sandalyenin bir koluna doğru ağırlığını vermiş, elindeki sigara dalını ağzına götürüp duruyordu sürekli. Bir tane de kulağının arkasında vardı ve ikisi de yanmıyordu. Bu tavrı karşısındaki insanda patron benim etkisi uyandırıyordu net bir şekilde.

Umarsızca sadece yemeğiyle ilgilenen Enes, sonunda sohbete dahil olduğunda bakışlar ona döndü.

"Bildiğim kadarıyla oteller artık sana ait değil. Bu özgüven hâlâ nerden geliyor anlamış değilim doğrusu?"

Yusuf'la konuşmuştu. Ancak muhattap bile alınmadı çünkü Yusuf onun babasıyla göz kontağı içerisindeydi şu an.

"Otel, nikahlarını o salonda yapmak isteyen kişilere ait zaten. Yani her bakımdan saçma bir durumdasınız şu an." dedi Bahar Enes'e cevap vererek.

"O zaman sizin değil onların bizimle görüşmesi lazım." dedi Hakan Sungurtekin soğuk bir ses tonuyla.

Yusuf güldü sinirden.

"Ya ne istiyorsunuz amına koyayım para mı? Adamlar otelin sahibi diyoruz isteseler tek telefonla işinize son verirler lan.."

Kibarlığa son verdiği noktadaydı artık. Sokak dili ve edebiyatına geçmişti.

"Biliyor musun, sırf sana itlik olsun diye diretiyorum. Ve bunu yapmaya devam edicem, iş falan umrumda değil." dedi Hakan Bey.

Yusuf pek aldırış etmemişti ama Bahar bu sözlere sinirlenmişti.

"Şimdi sadece daha itici oldunuz Hakan Bey. Mehmet amca sizi işten çıkarmaktan zevk almayacak ama onu buna siz mecbur edeceksiniz. İzninizle." diyip kalktı Bahar. Telefonunu masadan alırken sevgilisine döndü.

"Geliyor musun?" diye sordu, Yusuf'un hayranlık dolu bakışlarına aldırmadan. Bahar'ın kurduğu cümlelerin nezaket seviyesi onu oldukça etkilemiş gibiydi.
Alt dudağını ısırmayı bırakıp başını salladı ve ayağa kalktı o da. Elini uzattı kız arkadaşına önden gitmesi için.

Yemek salonunun çıkışında Bahar durup ona baktı.

"Neden bu kadar bencil ve gerizekalılar anlamıyorum!" dedi içindeki siniri birden diline dökerek. Yusuf ufaktan kıkırdadı buna. Sonra bir elini kızın yüzüne getirip çenesinden tuttu onu iki parmağıyla.

"Şşş... Sen cümlelerle dans etmek için varolmuşsun, iki tane şerefsiz yüzünden ağzını bozma sakın." dedi sessizce ve gözlerini alamadığı dudaklardan bir öpücük aldı usulca.

Bahar gülümsedi bunun üzerine. Ellerini Yusuf'un açık olan yakalarına getirdi ve önünü kapattı biraz. Gömleğin kapatılmayan düğmeleri ısrarla yeniden açılmasına sebep olsa da, bunu yapmayı seviyordu.

BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin