12. вölüм / Tartışma

366 18 21
                                    

Yazardan...

Evinin önüne geldiklerinde arabayı durduran Yusuf Bahar'a bakmış ve dalgın olduğunu ancak fark etmişti. Yol boyunca konuşmamıştı da.
Bir şey sormadan elini uzattı ve çenesinden tutup kendisine bakmasını sağladı. Soran bakışlar atıyordu.
Bahar kendine gelmiş gibi gülümsedi birden. Elini indirdi Yusuf şaşırıp.

"Teşekkürler. Ve iyi geceler." Dedi kemerini çözen Bahar. Kapıyı açtığı sırada gitmesine engel olmak için kolunu yakaladı Yusuf. Ne olduğunu anlamayan Bahar durup ona baktı yeniden.

"İyisin dimi?" Diye sordu Yusuf. Bu soru gülümsetti Bahar'ı.

"İyiyim.." diye cevapladı, gözleriyle onaylar gibi yaparak. Yusuf da başını peki dercesine salladığında arabadan indi ve kapıyı kapattı Bahar.

Apartmana girene kadar arkasından baktı Yusuf. Daha sonra gözleri yavaş yavaş yukarı, evin penceresine kaydı. Aydan hanım ateş eden gözlerle izliyordu onu. Bir şey yapmadan hareket etti ve uzaklaştı arabasıyla ordan.

***

Bahar eve girdiğinde pencerenin önünde duran annesi yanına geldi hemen.

"Salona geçiyorsun küçük hanım." Dedi ve sinirle mutfağa doğru ilerledi.

"Yorgunum anne sonra konuşuruz." Diye seslendi Bahar arkasından.

"BAHAR SALONA DEDİM!" Diye haykırmasını beklemiyordu annesinin. Bir şey demeden geçti içeri ve oturdu.

Gelirken arabada sırf bu anı düşünüyordu. Annesiyle tartışacağını tahmin etmişti çünkü.
Aydan hanım gelip karşısına oturdu.
Bakışlarıyla dövüyordu kadın sanki. Bahar neden konuya girmediğini düşünüyordu sadece.

"Ee?" Dedi sessizce.

"Baban geliyor." Diye açıkladı kadın onu beklediğini söylercesine. Bahar şaşırmıştı. Gerçekten evden çıktığı için azarlamaya mı geliyordu babası?
Artık anne babasını anlayamıyordu Bahar. Öyle çok değişmişlerdi ki birden. Keşke hiç öğrenmeseydi hiçbir şeyi de eski hayatlarına devam etselerdi diye düşündü bir an.
Sabırla yaslandı arkasına derin bir nefes alıp vererek. Bu gecenin nasıl biteceğini tahmin etmeye çalışıyordu.

***

Henüz çok uzaklaşmayan Yusuf, boş olan caddenin ortasında durmuş bir araba gördü. Kenardan geçme fırsatı yoktu çünkü yol dardı. Arabasını durdurup indi ne olduğuna bakmak için.

Gri arabaya yaklaşırken kendinden oldukça emin adımlar atıyordu. Karşısına delinin biri bile çıksa alt edeceğini düşünüyordu çünkü.
Şoför kapısının önünde durdu ve kapalı olan camdan bir adamın nefes almaya çalışıyor olduğunu gördü. Kapıyı nasıl açtığını adamı nasıl dışarı çıkardığını hatırlamıyordu.

Ama her şey bir anda gelişmişti. Adamın kaldırım kenarına oturmasına yardım edip önünde eğildi. Öksürüyor ve nefes darlığı çekiyordu adam.

"Abi iyi misin?" Diye sordu Yusuf telaşla. Ne yapacağını bilmiyordu.
Adam başını iki yana salladı Yusuf'un kolunu tutup destek alırken.

"Ne yapıyım ben? ha-hastaneye gidelim, hastaneye götürüyüm abi seni gel." Dedi ve eğilip koluna girdi.

"İlaç... İlacım evde kalmış" diyerek öksürdü adam tekrar. Yusuf durdu.

"Eczane... Olcaktı buralarda?" Diyip etrafına bakındı. Biraz ilerde ışıklı bir eczane tabelası gördü.

"Adını biliyor musun abi ilacın?" Diye sordu.
Adam başını salladı yavaşça ve söylemeye çalıştı. Yusuf telefonunu çıkarıp internetten verdiği adı araştırdı. Çıkan görsellerden ilacı göstermesini istedi ve adamı bir iki dakikalığına orda yalnız bırakıp koşarak eczaneye gitti.

BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin