Yazardan...
"Napiyon oğlum burda?" diye İbo'ya soran Yusuf yerine geri oturdu sarılmayı bırakıp.
"Abi, amcamın mekanı burası, yardımcı olmaya geldim ben de bayağı kalabalık oluyormuş malum yaz geldi. Yani ama asıl geliş sebebim tatil, gelmişken bir iki el atarım dedim işte... de, seni görmeyi hiç beklemiyordum allah çarpsın nerden çıktın öyle ya?" diye sonda gülerek anlattı İbo neden burda olduğunu.
"O çıkar heryerden takılma sen oraya..." dedi Mehtap gülüp. Yusuf'la bakıştılar bi üç saniye kadar ve sonra beraber güldüler. Mehtap'la ilk tanıştıkları zaman hatırlarsanız sürekli karşılaşıyorlardı, o yüzden böyle demişti kız.
Bahar sessizce oturmuş, başını eline yaslamış bir şekilde kendisine İbo'nun kim olduğunu anlatmalarını bekliyordu.
"Sen Yusuf abinin kız arkadaşısın dimi?" diye merakla sorarak parmağıyla Bahar'ı gösterdi İbo ona bakıp.
Bahar ona döndü gülümseyerek."Hm hm.." diye bir mırıltı çıkardı başını sallarken.
İbo da anladım dercesine salladı başını. Bahar'ı Yusuf'un paylaşımlarından değil, onun fanlarının paylaşımlarından görmüştü. Çünkü Yusuf herhangi bir ilişkisini sosyal medyaya aktarmayı pek sevmiyordu, genelde kendisine sorun yaratıyordu gelen yorumlar. Ne kadar iyi konuşan saygı duyan varsa bi o kadar da haddini aşan vardı. Bunun bilincinde olduğu için mutluydu Yusuf. Sosyal medyanın zedelediği bir sürü arkadaş ilişkisi olmuştu. Şimdi ise özellikle Bahar'dan bahsetmeyi sevmiyordu çünkü aralarındaki bağın kopmasını en son isteyeceği kişiydi Bahar. Ki buna rağmen kız arkadaşı paylaşım yapmadan duramıyordu ya neyse...
İbo bunu sorduktan sonra yanında oturan Bahar'a bakıp gülümsemişti Yusuf. Bahar da gülümseyip yaklaşınca bir kolunu açıp sarıldı. Mehtap karşılarında oturmuş çok tatlı bir çift olduklarını düşünürken,
"Nerden tanışıyorsunuz siz?" diye sordu Bahar İbo'ya bakarak.
"Instagramdan..." dedi İbrahim.
"İbo ayakkabı ticareti yapıyordu. Ben de arada reklam atıyordum ona. İki sene önce Berkcan'la İzmir'e gitmiştik, ilk orda yüz yüze tanıştık." dedi Yusuf da arkasından anlatarak.
"Hee... Güzelmiş." dedi Bahar hikâyelerine gülerek.
"Aynen." dedi Mehtap da onlarla bakışıp.
Biraz daha konuşup, kahvelerini alarak çıkmışlardı Piramit'ten... Fakülteye gidiyorlardı üçü birlikte.
***
Berkcan bahçeye çıktı annesiyle oturmak için. Birazdan çıkacaktı evden Duygu'yla buluşmak üzere, o zamana kadar sohbet etmek istedi.
"Aaanneee..." diyerek seslendi ve yanına yetişti. Bahçedeki çiçekleriyle ilgilenen kadının yanında durup oturdu çimenlere.
"Efendiiiim.." dedi Necla hanım aynı şekilde karşılık verip.
"Napiyosun?"
"Çiçeklerimle konuşuyorum."
"Ne güzel..." dedi Berkcan gülerek.
"Bahar gelmedi mi daha?" diye sordu kadın.
"Yok, üniversiteyi gezmeye gideceklerdi kim bilir neler çekti dikkatini."
"Kiminle gitti, Yusuf'la beraber mi?"
Annesinin kendisine baktığını bildiğinden ses çıkarmayıp başını sallayarak onayladı Berkcan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA
FanficRomeo ve Juliet hikayesi, Yusuf ve Bahar için artık sadece bir tiyatro oyunu değildi, her şeyiyle gerçek olmuştu. ✿ ✿ ✿ "Bak bana... Sen deli misin? Ben senden başkasına yar diyebilir miyim sence?" ··· "Beni ne zaman bu kadar etkin altına aldın sen...