Bir soruyla başlayalım:
En yakın arkadaşına aşık oldun mu hiç?
Hava bayağı sıcaktı. Gökyüzünde geziyordum. En sevdiğim şehrin üzerinde, aşık edebileceğim bir sürü insan barındıran, Türkiye'nin Paris'i olan İstanbul'un, yoğun dumanla karışmış oksijen kokularının arasında yürüyordum. Burnuma dolan zehirli gazların aksine, aşk kokusunu seviyordum bu şehrin...
Sahilde yürüyordu sıradaki çiftim. Uçarak yanlarına indim. Tabii farketmediler beni... Sessizce kanat çırptım önlerinde.
Kızın pürüzsüz doğal bir suratı ve uzun saçları vardı. Güzel giyimliydi. Çocuksa, hafiften çıkan sakallarıyla ve üst kısımdan uzattığı saç tutamını bağlayışıyla, oldukça yakışıklı gözüküyordu.
Biraz dinledim onları... Belki de bu sefer benlik bir şey yoktur, kendileri halletmiştir diye.
Sevgili değillerdi.
Ama aşıktılar. İlla beni uğraştıracaklar.
Aşk kokulu okumu yayıma geçirmeden önce, onların birbirlerine ait olduğundan emin olmak için minik liste defterime baktım.
Aşk Adına!
Ayaz & Derin ✓
Selim & Ceren ✓
Fatih & Şirin ✓
Yusuf & Bahar
Arda & Buse ✓
Metehan & Elif
...Evet Metehan ve Elif... Sıra sizde bebeklerim. Derken gözüme bir şey takıldı. Aşık olacaklar beraber yürümeye devam ederken defterime bir daha baktım.
Bir çifti atlamıştım! Nasıl böyle bir hata yapabildiğimi düşünürken, okum elimden düştü. Yere değmeden aşağı süzülüp kaptım geri. Metehan ve Elif ilerlemişti bile.
Önce onları halledecek, ondan sonra gözümden kaçırdığım çiftimin yanına varacaktım.
Okun ucuna bir öpücük konudurup yayımı gerdim, ve... Tam isabet!
İstanbul'un zehir kokularının arasına bir kalp kokusu daha karışmıştı şimdi...
Hoşçakalın aşıklar.. ben kaçar ;)
Uzunca süzüldüm göklerde... Arada alçaktan uçup el ele yürüyen sevgi dolu pıtırcıklarıma baktım. Onlar benim içimi ısıtanlardı.
Sonunda hedef noktama ulaşmıştım. Özel Güven Koleji.
Koridor sessizdi. Ders saatiydi çünkü. Derslerden kaytaran birkaç öğrenci bile binanın sessizliğini koruyordu.
5. Kat, 12-A sınıfı. Kapının önünde iki kız fısıldaşıyorlardı. Onlar zilin çoktan çaldığından habersiz, bahçenin arkasında vakit geçiren iki öğrenciydi yalnızca. Hocalarına söylemek için bahane arayışı içindeydiler.Kızlar hakkında:
Bunlardan biri benim gözden kaçırdığım hedefimdi: Bahar Şahin
Diğeri de onun en iyi kız arkadaşı.Bahar, mantıklı olarak, biraz daha beklerlerse teneffüs zilinin çalacağını söylemişti.
"Tamam, revirdeydik, okey?" Dedi Duygu Özaslan sessizce el hareketlerinin de yardımıyla. Bahar mecburen başını salladı. Kapıyı çalıp girdiler içeri. Ben de arkalarından girdim. Hocaları, kızların bahanesini dikkatle dinlerken ben sınıfa göz gezdirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA
FanficRomeo ve Juliet hikayesi, Yusuf ve Bahar için artık sadece bir tiyatro oyunu değildi, her şeyiyle gerçek olmuştu. ✿ ✿ ✿ "Bak bana... Sen deli misin? Ben senden başkasına yar diyebilir miyim sence?" ··· "Beni ne zaman bu kadar etkin altına aldın sen...