80. вölüм / Kahraman

65 8 22
                                    

Bahar'dan...

Güzelim rüyamın en mükemmel anını yaşarken, kapı çarpma sesiyle birden gözlerimi açmış, gerçek hayata damdan düşer gibi giriş yapmıştım.

Yatağımda değildim.
Üstümde dün geceki elbise vardı.
Ve başım çok fena ağrıyordu.

Koltuktaki tişört ve gri pijamaya bakınca Yusuf'un odasında olduğumu anlamıştım. Kapı sesine uyandığım aklıma gelince odanın girişine baktım doğrulup.

"Yusuf?"

Sesim çok kalın çıkmıştı normaline göre. Kaç saattir uyuyor olabilirim ki?

"Balım?"

Banyodan sesi gelince istemsizce gülümsedim. Oraya bakıp çıkmasını bekledim ses vermeden. Aralık olan kapıyı açıp çıktığında, gömleğini ilikliyordu.

Allahım, yine beyaz gömlek giymiş bu..

"Kapı sesi yüzünden uyandın dimi? Hayvan İbo ya.." diye söylendi yanıma gelirken.

Uykusuzluktan ya da fazla uyku yüzünden gözlerimi zor açıyordum. Sanki kirpiklerim birden on kilo olmuştu da taşımakta zorlanıyor gibiydim..

Yusuf yatağa oturup bana doğru uzandı. Yanağımdan öptüğünde, aşırı ferah hissetmiştim. Tüm ağırlık kaybolmuştu adeta. Bu aşk mı? Yoksa onun parfümü mü?

"Nereye gidiyorsun böyle hazırlanmış?" diye sordum sesime aldırmayıp. Kalktı yataktan.

"Ufak bir işim var, İstanbul'da. Berkcan'la gidip halledip dönücez hemen. Onun için hazırlandım." dedi ve ayna karşısına geçip saçlarını düzeltmeye koyuldu. Uyku mahmurluğuyla tam anlamadığımı düşünerek istemsizce,

"Ne?" dediğimde, Yusuf sessizce güldü.

Çok uğraşmayıp kenarları biraz taradı ve üstlerini geriye aldı saçlarının. Sonra bana döndü.

"En fazla bir gün. Yarın sabah yanındayım." dedi tekrar yanıma otururken.

"Büzme dudaklarını büzmee.." diyerek yanaklarımı hafif sıktığında, dudak büzdüğümü ben de yeni fark etmiştim. Eski halime dönüp sadece kaşlarımı çattım.

"Hepimiz dönücez zaten birkaç güne, ertelesen olmaz mı?"

"Sence olsa gider miyim şu an?"

Gözlerimi devirip ellerimi yüzüme kapattım. İğrenç hissediyordum, acilen duş alıp kendime gelsem iyi olacaktı. Yusuf'un ellerini ellerimde hissettiğimde tekrar görüşümü açtı.

"Ne o? Bensiz kalmaktan mı korkuyosun?" dedi bundan zevk alırcasına gülümseyerek.

"Ben ne korkucam ya? Git nereye gidiyosan, banane."

İnkâr etsem de inanmazdı çünkü evet burda onsuz kalmak istemiyordum.

"Geri geldiğimde çok güzel bir yere gidicez." dedi. Bu da beni ikna etme şekli sanırım.

"Çocuk mu kandırıyorsun?"

"Yavrum kurban olayım yapma ya.. Gitmiyim mi? Batsın mı otellerim? Çulsuz kalıyım da baban vermesin mi seni bana ne olsun istiyorsun?"

Gülesim geldi ama tuttum kendimi. Üç dakika yirmi saniye boyunca uğraştığı saçlarını dağıttım ona bakarak. Kaderine boyun eğmiş bir şekilde gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi ben bunu yaparken.

"Rahatladı mı için?" diye sordu ardından.

"Umarım götüreceğin yer gerçekten güzeldir." dedim burnunun dibine girip konuşarak. Sonra da yataktan kalktım hemen ve banyoya girdim yüzümü yıkamak için. Şu an sırıtıyordu muhtemelen.

BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin