TOKYO REVENGERS

~58~

Babamın uyanmasını bekliyom

Servisi kaçırdım okula gitcem

Amk servise o kadar para ödüyoz 1 dakika beklemeden gidiyor puşt

Ya sabır ya sabır

Ehe neyse

Bölüme geçebilirsiniz

/////////////////////////////////////////////////////////////////

12 yıl sonra

Takemichi hanagaki

Video kaset bitmişti.
Mikey neden ondan uzak durmamı istiyordu ki?
Karanlık dürtüsünü kontrol edemiyor muydu yoksa?
Tanrım neden bunlar..
Çok zor.

"Lan ağlak bebe!"

Geldiğimde yoko dışında herkesi görmüştüm fakat şimdi yokonun sesini duymak..
Hızla ona döndüm.
Mitsuyanın cenazesinde ki hâlinden biraz farklıydı.

Hatta o aynı eski yoko gibiydi.
Kısa saçlarının arasında beyaz boyalar, kulağında ki küpeler boynunda ki ve bileğinde ki dövme dışında o aynıydı.
Boynunda da..
Bugün haberde gördüğüm dövme vardı.

Kaşlarımı çattım ve tekrar yüzüne baktım.
"Çok değişmişsin."
Güldü.

"Alt tarafı bir kaç yıldır görüşmüyoruz canım bence o kadar değişmedim."

Dedi ve dil çıkardı.
Eski yokoya benzetmemin bir sebebi de hâlâ boyunun kısa olmasıydı.
Mikey 1.63 falandı.
"Uzamamışsın." Dedim ve güldüm.

"Ne uzamaması ya!? 3 santim uzayarak 1.57 oldum ben!"

"Vaay çok uzunmuş."

"Sen kendine bak götüm!"

Kahkahama engel olamadım.
Sadece saatler önce geçmişte ki yokoyla beraber olsakta şuan farklı hissettiriyordu.
"Mikey-"

"Gram soru sorma hakkında bir şey söyleyemem."

İlk defa duyduğum ciddi sesi karşısında gülüşüm kesildi.
"Onu kurtarmam gerekiyor yoko."
Umarım zaman yolculuğu yaptığımı unutmamıştır.
Yoko derin bir nefes aldı ve etrafa baktı.

"Bak takip ediliyor olabilirim hatta seninle konuşmam bile ölümünü getirebili-"

"Umrumda değil! Mikeyi kurtarırsam seni de kurtarırım!" Tebessüm etti.
Mikeyle aynı gülüşü yaptı yine.

"Geçmişi düzeltemedin takemichi, geleceği nasıl düzeltebilirsin?"

"Düzeltirim! Bunun için tekrar geri döneceği-"

"Hina kurtuldu, hatta düğününüz var bence zorluk çıkarma. "

Dedi.
Hinayı özlediğini çok mu belli etmişti ne?
"Eğer onu..yani hinayı özlediysen düğüne gelebilirsin." Tebessümü yüzünden silinmedi.

"Hina beni görmek istemez, emma gidince bir süre sonra bende mikeyle gittim ve onu tek bıraktım. Arkadaşın seni her şeyin ortasında terk etse ne yaparsın takemichi?"

"Ama hina öyle düşünmüyor! Bugün seni özlediğini söyledi bana!"
Bakışları değişti, gözleri doldu.
"Herkesi özlediğini biliyorum, neden benimle gelmiyorsun yo-"
Başıma dayanan soğuk demirle beraber yerimde donup kalırken yoko doğrudan arkama doğru bakıyordu.

"Senin mikeyin götünde dolanman gerekmiyor mu?"

Kimdi bu?

"Evet ama götünde dolandığım kişi bana sevgilisini takip etmemi söylerse bende takip ederim."

Sesi tanıdık geliyordu fakat yüzünü görmem gerekiyordu.

"Siktir git sanzu."

Sanzu..tomandan biriydi.

"Bunu öldürmeden gitmeyeceğim."

Silahı biraz daha yaslayınca yutkundum ve yokoya baktım.
Oda bana döndü ve ardından sanzuya dönüp güldü.

"Durma öldür onu, sonra gidip mikeye bir oyun sergileyeyim ve cezasını çek."

Yoko..
Silahın başımdan çekilmesiyle beraber derin bir nefes aldım.
Sanzu denilen kişi yokonun arkasına geçti ve gülerek bana bakmaya başladı.

"Git takemichi, beni gördüğünü kimseye söyleme lütfen. Özelikle draken."

Dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı.
Sanzu da onu takip ederken yumruklarımı sıktım.
"En azından son bir kez hinayı gör!"
Bağırmam ile beraber durdu ve bana döndü.

"Üzgünüm, şimdi git bir kaç gün sonra hinanın gelinlik denemesi var. Mitsuyanın iyi şeyler çıkardığını düşünüyorum!"

Dedi ve tekrar gitti.
O uzaklaşana kadar orada kaldım.
Mikey uzak dur demişti.
Yoko bulaşma diyor.
Belki de vazgeçmek en iyisidir?

Gerçekten belki de en iyisi budur.

Gülümsedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım.
Kaseti cebime koyduğum an yanıma gelen kazutora ile beraber ona döndüm.

"Bak ne diyeceğim! Brahmanın kuyruğunu yakaladım sonunda!"

Ona döndüm.
"Kazutora."

"Evet?"

"Artık gerek yok."
Dedim ve yürümeye devam ettim.

"Ne?"

Cevap vermedim.

"Ne oldu?"

"Brahmayı artık aramayacağım, mikey öyle istiyor."

"Ha? O ne demek şimdi?"

Sustum. Mikey ile yoko öyle istiyorsa öyle de olacaktı.

Bir kaç gün sonra..

"Lan takemichi!"

Chifuyunun sesiyle beraber onlara döndüm.

"Ne daldın öyle?"

"Hazırlıklar bitmiş."

"Nasıl oldu yuzuha?"

Yuzuha kabinden çıktı ve bize baktı.

"Giydirmekten pek anlamam, o yüzden olmuş mu bilemiyorum."

Dedi ve perdeyi çekti.
Gelinliği ile beraber hina karşıma geçerken etrafında döndü.

"Nasıl olmuşum?"

Bir..bir meleğe benziyor.

"Harika olmuşsun!"

Dedi Hakkai.

"Saçını da yaptırdık mı oldu bu iş."

Draken. Yokonun benimle konuştuğunu söylesem ne derdi?

"Bu güzellik takemichiye fazla!"

Ya chifuyuya söylesem?

Gözlerimin birden dolmasıyla beraber hinanın yüzü asılırken bana yaklaştı.

"Bir şey mi oldu?"

"Yok.."
Mutlu olduğumu düşündüğüm vakit mikey ve yokonun gülüşü geliyor gözümün önüne.

Evet!

Çaresizlik içindelerken bile gülümsüyorlardı.
Biz şimdi burada bu şekilde gülerken onların acıları.

Kararımı verdim!

Sizin için geliyorum!

/////////////////////////////////////////////////////////////////

Bölümü yazarken ağlamak ve ben.

Of

Nasıldı?