~83~

401 46 29
                                    

Bir itirafta bulunayım

Bu kitaba yeni bölüm yazmaya korkuyorum.
Cidden, hele şu teoriler..sinir krizi geçirdim dün aranızdan biri bilir.
Konuşamadım amk

Ve ve ve bazılarınız saçma bulabilir ama yazmamamın bir sebebi de yokoyu düşünüyor olmam.
Eğer teoriler gerçek çıkarsa ben onu yazmam

Bin kez falan demiştim.

Sude de Wattpadi bıraktı, artık hesap tamamen bana ait. Kitaplarda benimle kaldı.

Ehe yani her kitabın sonuna kadar benimlesiniz..

Neyse çok uzattım sizde uzun zamandır bölüm bekliyorsunuz

All the things she said 🎶

Bölüme geçebilirsiniz..

~~~~•~~~~•~~~~•~~~~•~~~~•~~~~

Akemi yoko

Ellerim titriyordu. Kriz mi geçiriyorum emin değilim. Tüm vücudum titriyor ve ben titreyen ellerimle senjuyu uyandırmaya çalışıyorum.
Sanzu gülerek gidiyor, kardeşi.. kardeşi lan! "Senju..senju! Senju hayır!" Ne dediğimden emin değilim.

O kadar kendimde değilim ki. Mikey de sadece izliyor.
Bir insan bu kadar acımasız olmamalı. Ufacık bir şey, ufacık lan!

"Yoko senju nasıl!?"

Chifuyunun dedikleri ile derin bir nefes aldım ve dizlerimin üstüne çöküp ellerimi dizlerime koydum. "Bilmiyorum." Boğazım ağrımaya başladı.
Ağlayamam, şu durumda ağlayamam.
Daha güçlü durmalıyım. Daha fazla bir şey yapabilmeliyim.

Başımı eğdim, açık saçlarım yüzümü kapattı.
Dudaklarımı ısırdım ve dizime koyduğum bir elim ile ağzımı kapattım.
Çığlık atmak istiyorum, bu savaşı durdurmak istiyorum, bitsin artık. Birine daha bir şey olursa?
Chifuyu..mitsuya. abim gibi gördüğüm sadece iki kişi kaldı. Kendime o kadar yakın gördüğüm, benim ikinci draken ve baji'm.

Onlara bir şey olursa? Toman cidden yenilirse? Takemichi..hakkai veya..siktir!

"Ağlıyor musun lan sen!?"

"Şuna bakın! Tomanın kraliçesi ağlıyor!"

Kahkahalar yükseldi. Dudaklarımı daha sert ısırdım.
Gözlerimden yaşlar boşalırken başımı kaldıramadım.
Ben tomanın kraliçesiydim, kraliçeyi geç ben tomanın bir üyesiydim ve mikeyin onu pas geçin dediği insandım.

Beni küçük görmeleri normal, güçsüz olduğumu düşünmeleri normal çünkü şuan kendimi o kadar güçsüz hissediyorum ki..

"Akemi yoko denildiği kadar yokmuş ha?"

"Mikeyin o savaş dışıdır demesinin nedenini daha iyi anlıyorum. Şuna bak.."

"Sahi sen yenilmez mikeyin yanına nasıl yakıştın ya?"

Daha çok başımı eğdim.
Alnım ile dizim arasında santimler bırakana kadar eğildim.
Ne oluyor bana? Neden kalkamıyorum? Neden dimdik karşılarına dikilemiyorum!?
Neden bu kadar ezildim!?

"Lan sikikler! Siz kimsiniz de benim kız kardeşime laf ediyorsunuz lan!?"

Omzuma konan el ile dudaklarımı sıkmayı bıraktım.
Burnumdan derin derin nefesler alırken adamlar susmuştu.

"Kalk ayağa yoko, kardeşimi böyle görmek beni üzüyor."

Yaşlar yine boşalırken tekrar dudaklarımı sıktım.
"Chifuyu..ben..ben ne yapacağımı bilmiyorum. Baksana size a..ayak bağı olmaktan başka bir şey yapmadım."

"Kalkar mısın yoko? Seninle yüz yüze konuşacağım."

Bir hıçkırık kaçtı ağzımdan. Ne zamandan beri ağlamıyordum ben? Ağlamak şimdi çok ağır gelmişti.
Olan tüm şeyler üzerime çökmüştü ve bu ağırlıktan kalkamıyordum.
"O güç bende yok." Kıkırtı sesi geldi.

"Sende?"

Bakışlarımı önüme yönelttim.
Chifuyu benim gibi eğilmiş saçlarımı yüzümden çekiyordu.

"Sen eğer ki o gücü bulamazsan senin için her zaman gücünü verecek birileri var yoko."

Omzuma bir el daha kondu.

"Belki bir süre ayrı düştük ama benden sadece bir yardım istemen yeterli cüce."

Bir el de sırtımı sıvazladı.

"Ben dayak yersem yıkılırdım, sonra ayağa kalkardım ama ayağa kalkmamak için yıkılmamam gerektiğini senden öğrendim yoko. Şimdi benimle beraber ayağa kalkar mısın?"

Takemichi elimi tuttuğunda vücudum ürperdi.

"Sen akemi yokosun! Toman tarihine adını yazdırmış ilk kızsın! Bunlar sana vız gelir tırs gider be kızım!"

Hakkai..

"Hadi yoko! Yanımızda savaşmanı özledik!"

Nahoya..

Dizlerim titremeyi bıraktı, üzerimde ki ağırlık kalkmış gibi hissettim.
Dudaklarımı sıkmayı bıraktım ve diğer elimi ağzımdan çektim.
Takemichi ile beraber ayağa kalkarken chifuyu tekrar yüzümde ki saçları itti ve bileğinde ki tokayı çıkarıp bana verdi.

"Bajinin tokalarından biri, sen savaşırken saçların önüne geldiğinde o sinir krizi geçirirdi biliyor musun?"

Yutkundum. Titremeyen ellerim ile tokayı aldım ve tebessüm ettim. "Siz çok şerefsiz insanlarsınız." Dedim.
Bir kaç kıkırtı sesi geldiğinde başımı kaldırdım ve saçlarımın toplanabilen tutamlarını alıp topladım.

"Şimdi nerede az önce boş boş konuşan orospu çocukları?" Chifuyu kahkaha attı ve eliyle hâlâ bizi izleyen dörtlüyü gösterdi. "Pekâlâ, gidin lan artık!"

"Kıza moral veriyoruz kızın yaptığına bak."

"Kahpesin yemin ederim, git konuşma benimle."

Gözlerimi devirdim ve hakkaiye döndüm. "Bir saat sonra yanıma geleceksin lan göt!"

"Gelmeyeceğim lan!"

"Kes lan!" Takemichiye döndüm. "Sende dikkat et, liderimizin ölmesini istemem." Tebessüm etti.

"Sende dikkatli ol yoko."

Hepsi yanımdan yavaş yavaş uzaklaşırken yüzümde ki tebessümü sildim ve dudaklarımı ısırarak karşımda ki dörtlüye baktım. "Hangi orospu çocuğu bana akemi yoko denildiği kadar yokmuş dedi bakayım." Diğer üçü anında ortalarında ki kişiyi gösterince kahkaha attı.

İşaret parmağım ile gelmesini işaret ettim ve sırıttım. "Gel bakalım sana akemi yoko kim göstereyim."




~~~~•~~~~•~~~~•~~~~•~~~~•~~~~

Biliyorum mangadan bir bölüm bekliyorsunuz.

Ayrıca bazılarınız tahminimce diyordur ki yoko niye şimdi böyle davrandı falsn.
Savaşta dolması, birini daha kaybedecek olmanın düşüncesiyle yokoya ağır geldi.

Hislerini yazarken ağlamamak için kendimi zor tuttum.
Yoko herhangi bir karakter değil, bu kitabın, hatta mangada bile hayalini gördüğüm bir karakter.

Ehm neyse

Bölüm nasıldı?

Görüşürüz..

TOKYO REVENGERSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin