~80~

565 46 35
                                    

Saat 06:55 ve ben hâlâ uyuyamadım..

On beşinci kahvemi içiyorum..

Az önce ayılmak için iki tane kahveyi dikkledim

Ehm neyse

Bölüme geçebilirsiniz

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Akemi yoko

Takemichi mikeye yumruk atmasına atmıştı ama sonrasında olaylar beklediğim bir kavga şeklinde gelişmemişti.
Kanto manji'den kimse bana saldırmadığı için ve kimin üzerine atlasam benden uzaklaştığı için sıkılıp oturma kararı almıştım.

Zaten bizimkiler efsane şekilde ilerliyordu.
Senju da çok başarılıydı. Mikey de benim gibi oturmuş elini çenesine yaslamış bizi izliyordu.

Derin bir nefes aldım ve ayağa kalkıp ona doğru ilerledim. Bakışları beni bulurken sırıttım. "Aşağı inmek ister misin mikey?" Oda sırıttı.

"Benim tarafıma geçeceksen neden olmasın yoko?"

"Ha ben dövmek için demiştim." Gözlerini devirdi.

"Beni yenemeyeceğini kabul etsen artık."

"Denemeden karar veremeyi-"

"Siz niye eski aşıklar gibi konuşuyorsunuz amına koyayım!?"

Chifuyunun adam döverken sorduğu soru ile kaşlarımı çattım ve ona döndüm. Eski aşıklar olduğumuz için olabilir mi acaba chifuyu!? "Ne alakası var be!?" İçime bak dışıma bak..

"Midemi bulandırdınız."

Dedi ve adama kafa atıp yere itti. Yerde baygın adama bakarken gözlerimi devirdim ve tekrar mikeye döndüm. "Ee geliyor musun?"

"Sen yanıma gelsen?"

"Bence sen benimle gel ve bir psikoloğa gidelim." Kaşlarını çattı.

"Neden?"

Gözlerim kocaman olurken ellerimi kaldırdım ve yan tarafıma uzatıp birbirlerini öldüresiye döven iki çeteyi gösterdim. "Neden olabilir!?"

"Gayet iyiyim."

"Değilsin." Kesinlikle psikoloğa görünse daha iyi olabilir.
Yada her neyse. Mikey psikoloğu da delirtir.

"Ya böyle olmamın sebebi sensen?"

Kaşlarımı çattım. "Benden önce de böyle olduğunu bilmeseydim neyse derdim. Ayrıca hadi diyelim benim yüzümden bunun nedenlerini bana söyle bakayım." Sinir ediyor beni ama neden sakince konuşuyorum.

Ayrıca cidden eski sevgilimle aynı ortama girmişiz gibi hissediyorum.
Mikeyin ilk ve son sevgilim olması dışında bir sorun yok.

"Haraketleri"

"Severdin."

"Bir süre sonra sinir olmaya başladım.

"O zaman beni neden yanında tuttun?"

"Çünkü hâlâ seviyorum."

"Güzel. Ben sevmiyorum da ondan."
Tekrar gözlerini devirince bende devirdim ve arkama dönüp kavga edenlere baktım. "Bari şunlara söyle de beni de diğerleri gibi görsünler."

"Olmaz."

"Neden amına koyayım!?"

"Gel ve yanıma otur yoko."

"Hadi diyelim oturdum sonra ne olacak." Dedim elledimi cebime koyup hâlâ iki çeteyi izlemeye devam ederken.

"Mikey!"

Mitsuyanın bağırışı ile ona döndüm.
Of abilerim neden bu kadar harika ya?
Tanrıya şükür çetede senjudan başka kız yok.

"Tepeye öyle çıkıp gösteri izliyormuş gibi durursan aşağı indirmesini de biliriz."

Dedi ve koşmaya başladı.
Peşinden gideceğim sırada karşına haitani kardeşler çıkınca bende durdum.

"Kal orada mistuya."

Yine gidecekken bu sefer de mitsuya yüzünden durdum.

"Kal orada yoko. "

"Ya ben neden bugün bir bok yapamıyorum!"

"Kal orada."

Kolumdan tutulup sürüklenmem ile hanmaya baktım. "Bırak lan!" Kolumu kurtarmıştım ki yüzüme yumruğu indirmesi ile başım yana düştü. Ne oldu buna böyle? Hanma ile geçmişte çok kavgamız olsa da asla bana bu şekilde davranmazdı.

"Hanma bırak beni elimden bir kaza çıkacak." Gözleri kısıldı ama hemen eski hâlini aldı. Dizimi büküp karnına vurup dirseğimi de sırtına geçirdim ve elinden kurtuldum.

Bu sefer başka biri daha beni tutarken ondan da kurtulacaktım ki yine üç kişi beni tutmaları ile gökyüzüne baktım ve sırıttım. "Tanrım sınanıyorum sanırım."
Mikey karşımdan gelirken yüzümde k sırıtış silindi.

Yerimde daha sert kıpırdanırken tam dibimde durması ile dik bir şekilde ona baktım. "Ne istiyorsun yine?"

"Bunu bana neden yapıyorsun yoko?"

"Ben mi yapıyorum? Asıl sen neden böylesin mikey!?"
Diğerlerinin beni bırakması ve bu sefer mikeyin sürüklemesi ile karşı koymadım ve onu takip ettim.
Şurada bi adam gibi konuşmamız gerekiyor bizim.

"Ben seni her şeyinle kabullenirken sen neden beni bir türlü kabul edemiyorsun?"

Dedi eski yerine otururken. Beni de karşısına oturttuğunda bağdaş kurdum ve ellerimi ellerinden çektim. "Bu yanın kabul edilecek bir şey değil mikey. Hiç oturup düşünmedin mi ben ne bok yapıyorum diye? Hiç pişman olmadın m-"

"Pişman olacak bir şey yapmadım."

"Birde kabul etmemi istiyorsun." Ayağa kalkacakken kolumdan tutup oturttu.
Beni kendine çekip sarılması ile durdum.
Mikeyi iki yıl sonunda ilk gördüğümde o buz gibi gözlerinde bile bir anlık özlem hissetmiştim ve bu sarılışta..

Hayır! Olmaz.
Onu sevmiyorum, sevmeyeceğim ve sevmemeliyim. Bunca şeyi unutamam.
Geçmişte ki unutulması gereken hisleri hatırladım o kadar.
"Bırak beni mikey."

"Biraz da-"

"Çığlık atmadan bırak." Bu..bir yerden tanıdık geldi.
Hanmanın beni motorla gezdirdiği gün çekip sarılışı sonra benim ona yine bağırmam.
Yaptıklarımın bedelini mi ödüyorum diyeceğim ama sanmıyorum.

Mikey beni bıraktığında ondan biraz uzaklaştım ve tekrar kavga eden iki çeteye baktım. "Bitirmeyi düşünmüyor musun?"

"Çekilmeyi düşünmüyor musun?"

Cevap vermedim.
Belki bir kaç saat sonra çetelerden birinin sesi kesilecekti ve sadece bir çetenin adı haykırırcasına bağırılacaktı.



&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Bölümler gekecegimden kısa olduğu için..

Bir duyuru yapacağım.

Sude 3 aylığına aramızdan ayrılıyor ve o gelene kadar tüm kitaplardan (6 tane kitap sikildi belam) ben sorumluyum.
Ayrılmasının sebebi sınavlardan dolayı.
Onun okulda ki sınavları ayrı kurs sınavları ayrı hemde müzikal sınavları ayrı olacağı için bana emanet etti.

Eheheh yani önümüzde ki üç ay bendeniz nur ilesiniz.

Ay neyse


TOKYO REVENGERSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin