~43~

724 45 48
                                    

Selaam ben Sude

Şimdi ben bu bölümü yazdım hatta yayınladım ama bölüm silinmiş ve her şey birbirine girdi yani çok karışık

Ondan dolayı bölümü tekrar yazacağım ve aşırı üşendiğim halde yazacağım..

Bismillahirrahmanirrahim

Medya : yoko ile mikey malûm sahne temsili bdlwgclshx

Bölüme geçebilirsiniz

/////////////////////////////////////////////////////////////////

Akemi yoko

Yarım saat, yarım saattir hanmaylaydım. Kucağında oturmuş beline sarılmıştım. Tabii ki istemesem de yapmak zorunda kalmıştım çünkü çok hızlıydı.
Başım göğsündeydi ve beline sarılıyordum.
Kokusu güzeldi ama mikeyim kadar güzel kokamayacağı gerçeği vardı.

Sigara kokusu da vardı ama adını bilmediğim bir aroma gibi kokuyordu.

"Yerini sevdin sanırım"

İlk defa gevşek gevşek konuşmayışına şaşırsamda boş verip sessiz kalmayı tercih ettim.
Yarım saatin on beş dakikasında hanmaya laf anlatmaya çalıştığım için yorulmuştum ve on beş dakikadır ikimizden de çıt çıkmıyordu.
Yani şuana dek.

"Ciddiyim mikeyi bırakıp benimle olmalısın."

Gözlerimi devirip başımı göğsünden kaldırdım.
Tekrar beni göğsüne bastırmasıyla direnmeyi bıraktım cidden bıkmıştım.
"Ne zaman duracaksın hanma?" Yorgun sesime karşılık bir süre sessizlik ardından burun çekme sesi geldi.

Ağlıyor muydu?
Düşünceme güldüm hanma gibi biri ağlayamazdı.
Pislikler ağlayabilir miydi?

(Bunu açıklamıştım ama tekrar söyleyeyim, şimdi ben hanmadan nefret ederim ama nur çok seviyor hatta animede ve mangada nurun tek nefret ettiği kişi kisaki yani o derece, nur bu bölümü okudu ve aynen şunları söyledi (o bölümü hemen siliyorsun! Hanma da insan Sude! Hanmanın duyguları olamaz mı!? Ağlayamaz mı!? Yokoyu gerçekten seviyor sen ne yapıyorsun!?) Aynen böyleydi ama kusura bakmayın hanmadan oldum olası haz etmiyorum)

"Birazdan istediğin olacak!"

Sert sesine karşılık tekrar gözlerimi devirdim.
Çok değil beş dakika sonra durmasıyla motordan indim ve ona döndüm.
Döndüğüm gibi beni kendine çekip sarılmasıyla ellerimi yumruk yaptım.
Normalde olsa ağzına sıçardım ama şuan uğraşacak halim yoktu.
"Hanma bırak."

"Biraz daha sarıl-"

"Bırak dedim!"
Boş sokakta kendimi tutamayıp bağırmam ile hanmanın kolları hemen benden uzaklaştı ona bakmadan arkama döndüm ve yürümeye başladım

Motor sesi git gide uzaklaşırken aklıma bajinin motoru gelmesiyle derin bir nefes verdim.
Hatırasına sahip çıkamamıştım ve kim bilir o motor ne haldeydi şuan.

Çalan telefonum düşüncelerimi bölerken telefonu cebimden çıkardım ve kulağıma yasladım.
"Alo?"

"Yoko kurtuldun mu o puşttan!?"

Drakenin bağırmasıyla yüzümü buruştururken yüzümde ki gülüşüm açtı.
"Kurtuldum kurtuldum da kulağımı siktin!" Sokak ortasında bu şekilde bağırmam tek tük insanların bana bakmasına neden olurken boş verdim.

İstediğim gibi davranamayacaksam bu dünyada neden varım ki?
Başkası ne düşünür diye yaşamaktansa içimden ne geliyorsa yaparım.

"Bir şey yaptı mı o?"

"Sence yapabilir mi?"
Gelen bir kaç hışırtı ve küfür seslerinden sonra kaşlarım çatılırken içimde ki endişe duygusu baş göstermişti.
"Ne oluyor!?"

"Bir şey yok telefonu aldım sadece. İyisim değil mi bebeğim?"

İçim rahatlarken tekrar sırıtmaya başladım.
"İyiyim iyiyim."

"Mikey hadi ama gitmeyecek miyiz!?"

Drakenin bağırmasıyla merakım gitgide büyürken boğazımı temizledim.
"Nereye gidiyorsunuz?"

"Biraz takılacağız da ama istersen gitmem yani."

"Gidebilirsin, bende şimdi eve geçeceğim zaten." Boğazımdan bir öksürük kaçarken içimden küfür etmeye başladım.
Çok rüzgarda kalmıştım ve kesin hasta olacaktım.

"Yoko iyi misin? Eve geliyorum."

"İyiyim ya iyiyim! Git sen."

"Pekâlâ."

"Göt mikey!"

"Sevgilisine çokta düşkünmüş vah vah!"

"Hesap veriyor bide!"

"Salak"

"Kesin lan!"

"Yenilmez mikey kedi mikey olmuş haberimiz yok!"

Mitsuyanın dediğine kahkaha atarken diğer herkeste bana katılmış gibi gülmeye başlamıştı.
Telefonu yüzlerine kapattım ve ellerimi cebime koyup yürümeye başladım.

"Akemi yoko"

Duyduğum ses sinirlerimin artmasına neden olurken onu boş vermeye çalıştım ve biraz daha hızlandım.

"Ah benden mi kaçıyorsun?"

Yanımdan gelen ses ile dönüp kisakinin yüzüne yumruğu geçirirken geriye sendelemesi ile kaşlarımı çattım.
"Siktir git kisaki seninle uğraşamam!"

"Ah üzüldüm bak şimdi!”

"Tanrı aşkına defol git başka biriyle uğraş!" Dedim ve yürümeye devam ettim.
Gelen adım sesleriyle gözlerimi sabır dilercesine kapattım.

"Arkadaşımın kalbini kırmışsın."

Dedi alay ederek.
Bende alayla güldüm.
"Hah! Kalbi var mıydı ki?"

"Yoko, yoko, yoko.. kötü olmamız kalbimizin olmadığı veya kırılmayacağı anlamına gelmiyor. Ne kadar salaksın."

"Seni öldürürüm."
Yaparım.
Zaten önceden kalmış sinirim var çok pis döverim sonra işkence ede ede öldürürüm.

"Hatanı sinirinle başka insanlara aktarmak mı deniliyordu buna?"

"Defol git!"
Çığlık atarak bağırmam ile sokaktakiler bize gülerken kisaki de gülmeye başladı.

İğrenç gülüşü yüzüne yumruk atma isteğimi dolduruyordu..

"Şimdilik gidiyorum yoko ama bu hatalı olduğun gerçeğini değiştirmez!"

Dedi ve arkasını döndü, bende arkamı dönüp yürüyeceğim sırada dedikleri duraksamama neden oldu.

"Ah bu arada, yakında yıkım getirecek bir haber alabilirsin."

Dedi ve kahkaha atıp uzaklaştı.

Yakında yıkım getirecek bir haber alabilirsin

Ne diyor bu?


/////////////////////////////////////////////////////////////////

Za za za

Bölüm silinmiş amk tekrar yazdım ama kısa oldu

Of

Hclwhxkwgx

Neyse neyse

Hanmadan haz etmiyorum demiştim değil mi?

Kisakiden de nefret ediyorum

Neyse ki geberdi piç

Neys

Bölüm nasıldı?

TOKYO REVENGERSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin