36. BÖLÜM?KÜLE GÖMÜLÜ UMUT

286 18 11
                                    

Hande Mehan<> Beni Böyle Sevme

Ne zor şeydi zamanın ondan ibaret olmasını istediğin kişiye dur diyememek.

36. BÖLÜM?KÜLE GÖMÜLÜ UMUT

Donuk bakışlarım ağaçta sabit kalırken Hatice nine bana bir şeyler söylüyordu ama odaklanamıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Donuk bakışlarım ağaçta sabit kalırken Hatice nine bana bir şeyler söylüyordu ama odaklanamıyordum. Kafam ciddi derecede karışmıştı.

"Oğlunun ismi Şahin mi?" Sönük bakışlarımı ona çevirdim. Nefesim kesilmişti. Elime hiç ummadığım bir fırsat geçmişti.

"Hayır ama Şahin adında bir arkadaşı sık sık beni ziyaret eder." Gerçekten Hatice nine asıl kişinin annesi olabilir miydi?"

"Oğlun ne iş yapıyordu Hatice nine?"

"Hiç bahsetmez bana o konulardan. Tek bildiğim geliri epey iyi. Ama baksana şu halime oğlumun zengin olması beni sefalete düşürüyor"

"Anladım"

Küçük bir vedanın ardından apar topar Hatice ninenin evinden çıktım. Bir an evvel ala bir plan yapıp harekete geçmeliydim.

Eve gelir gelmez ılık bir duşa girerek toparlanmaya çalıştım. Düşünceli bir şekilde koltuklarda otururken güneş şehre yeni uzanıyordu. Günün ilk ışıklarında uyanmış bir daha da uyuyamamıştım. Düşüncelere dalmış bir şekilde otururken zil çaldı. Yine içimdeki o tarifsiz his kendini hatırlatırken ayaklandım.

"Yusuf?" Kapıyı biraz daha aralayarak ona şaşkın şaşkın baktım. "Ne işin var burada?"

"Geldiğini görünce bir uğramak istedim. " çekingen bir tavırla beklerken onu içeriye davet ettim.

"Gel içeriye geç" ikilemde kalmış gibiydi.

"Biraz işlerim var ama senin için erteleyebilirim" bu söylediğine gülerek karşılık verdim.

İkimize de birer kahve yaptıktan sonra karşılıklı koltuklarda oturduk. Dedemin yanında vaktin nasıl geçtiğini anlatırken ansızın dün aklıma geldi. Tek başıma olmak istiyordum. Ama karşıma aldığım insan tek başıma savaşabileceğim birisi değildi.

Bahsedip bahsetmemekte kararsız kalmıştım.

"Bir sorun mu var?" Diye sorarken henüz yarıya gelmiş olan fincanını sakince sehpaya bıraktı. Bende boş boş bakınmaya devam ediyordum.

"Ben yeni bir ipucu daha buldum galiba." Nasıl bahsedeceğimi bilemiyordum.

"Nasıl bir ipucu?"

Olduğum yerde heyecanla kıpırdandım. Artık her şeyi ona anlatmak ve tepkisini almak istiyordum. Belki boş yere umut ediyordum ya da gerçekten güzel bir ayrıntıya denk gelmiştim.

"Hatırlıyor musun Şahin'in oynadığı oyunda büyük bir ağaç vardı, ben o evi buldum. Orada yaşlı bir kadın kalıyor; daha doğrusu orada zoraki tutuluyor."

RÜZGAR'IN NEFES'İ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin